İYİ Parti Ankara Milletvekili Durmuş Yılmaz, Türkiye'nin faiz-kur tartışmalarından bıktığını belirterek, "Enflasyon ve faizi kontrol edecek bir düzen istiyoruz. Bunu sağlayacak Merkez Bankasının bağımsızlığıdır. Merkez Bankasının bağımsızlığını sağlayacağınıza dair tek bir satır yok bu planda. Eğer gerçekten Merkez Bankasının bağımsızlığına inanıyorsanız bunun gereğini yapın, inanmıyorsanız da aynı şekilde gereğini yapın. İkircikli davranmayın çünkü ikircikli olmak maliyeti artırıyor." diye konuştu.

Yılmaz, Merkez Bankasının İstanbul'a taşınmasının tekrar konuşulduğunu, kurumun Ankara'da kalmasından yana olduklarını da sözlerine ekledi. 

MHP İstanbul Milletvekili İsmail Faruk Aksu, 10. Kalkınma Planı döneminde Türkiye ve dünyada önemli gelişmelerin yaşandığını anımsatarak, "2016 yılındaki menfur darbe girişimi başta olmak üzere, iç ve dış siyasi gelişmeler ve jeopolitik gerginlikler, artan küresel ticaret savaşları ve ticaret gelirlerindeki yavaşlama, turizm gelirlerinde yaşanan düşüş gibi gelişmeler Türkiye ekonomisini olumsuz etkilemiştir." dedi.

Aksu, 11. Kalkınma Planı'nın daha fazla değer üreten, daha adil paylaşan, daha güçlü ve müreffeh Türkiye vizyonuyla uzun vadeli bir perspektif sunduğunu ifade eden Aksu, "Plan 2023 yılında Gayrisafi Yurt İçi Hasıla'nın 1 trilyon 80 milyar dolara, kişi başına milli gelirin 12 bin 484 dolara, ihracatın 226,6 milyar dolara çıkarılması, ekonominin yıllık ortalama yüzde 4,3 oranında büyümesini, işsizlik oranının yüzde 9,9'a, enflasyonun yüzde 5'e düşürülmesini hedeflemektedir." diye konuştu.

HDP Batman Milletvekili Necdet İpekyüz, kalkınmanın sadece para kazanmak anlamına gelmediğini, kalkınmanın barış, özgürlük ve demokrasi ile mümkün olabileceğini söyledi.

Güneydoğu'daki illerin sağlık ve eğitimde en geri kalan iller olduğunu belirten İpekyüz, "Kürt meselesini görmezden gelirseniz bu sorunlara çözüm bulamazsınız. Türkiye demokrasi endeksinde, fikir özgürlüğünde çok geride." dedi.

CHP İstanbul Milletvekili İlhan Kesici, devletin her zaman ekonomide rolü olduğuna işaret ederek, "Devletimizin 21'inci yüzyılda ekonomide yapması lazım gelen şey Türkiye'yi bir bütün olarak uluslararası rekabete hazırlamasıdır." ifadesini kullandı.

AK Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman, Türkiye'nin etrafındaki ateş çemberine dikkat çekerek, "Arap Baharı'yla başlayan, Libya, Tunus, Mısır, Suriye'yi içine alan değerlendirmeleri yaptığımızda Türkiye'nin bir istikrar adası olarak hem siyasal istikrarıyla hem ekonomik istikrarıyla doğru hedeflere doğru ilerlediğini görüyoruz. Bu kadar sorunun olduğu bir coğrafyada Türkiye'nin 2023 hedeflerine birlik beraberlik içerisinde yürümesinin plan kadar önemli olduğunu düşünmekteyim." değerlendirmesinde bulundu.

DP Genel Başkanı Uysal

DP Genel Başkanı ve Afyonkarahisar Milletvekili Gültekin Uysal, Türkiye'nin meydan okumalara karşı milli unsurların tamamını ortaya koyması gerektiğini belirtti.

Kurumların çöktüğünü öne süren Uysal, "Üniversiteler başta olmak üzere Türkiye nitelikli insan üretimi sıkıntısı yaşıyor. Türkiye'nin yetişmiş nitelikli insan gücü ve belirli ölçeğin üzerindeki sermaye sahipleri geleceğini kendi ülkesinde görmüyor." diye konuştu.

BBP Genel Başkanı Destici

BBP Genel Başkanı ve Ankara Milletvekili Mustafa Destici, Türkiye'nin kendi içinde politik tartışmaların olabileceğini ancak dışarıdan maruz kalınan operasyonlara dikkat edilmesi gerektiğini ifade etti.

Destici, Türkiye'nin dostane ilişkilerinin olduğu İran üzerinde savaş tehdidinin bulunduğunu, bunun da bölgeyi ve Türkiye'yi olumsuz etkilediğini dile getirerek, "Suriye ve Irak'taki problemler bizi terör ve mülteciler konusu başta olmak üzere çok sayıda olumsuz etkiye maruz bırakıyor. Doğu Akdeniz'de Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ve Yunanistan'ın aynı merkezlerden cesaret alarak yaptığı provokasyonları da Türkiye'yi yıpratma ve yalnızlaştırma gayretlerinin bir parçası olarak görüyoruz." dedi.

FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi dahil son dönemlerde yaşanan olayları, küresel emperyalizmin Türkiye'de kendi menfaatlerine uygun bir yönetim kurma gayretleri olarak gördüklerini belirten Destici, "Bu şartlarda seçilmiş hükümetin diğer alanlarda olduğu gibi ekonomi yönetiminde de iktidarını kaybetmesi için başarısız olması beklentisi içinde olmayı hiçbir şekilde ve hiç kimse için uygun görmeyiz. İmkanlarımız ölçüsünde doğruları ve yanlışları dile getireceğiz, ülkenin iyi yönetilmesi için katkı sunmaya devam edeceğiz." diye konuştu.

Türkiye'nin üretimi artırmak zorunda olduğunu vurgulayan Destici, şöyle konuştu:

"Korkunç bir iş gücü israfı içindeyiz. Üniversiteleri reel sektöre entegre etmeliyiz. Üretim kalitesini artırmaya dönük çalışmalara yönlendirmeliyiz. Tarım ve hayvancılıkta kısa, orta ve uzun vadeli planlarla üretime geçmeliyiz. Sağlıkta toplum sağlığını koruma odaklı bir geçiş yapmalıyız. Sağlıklı gıda, şehirleşme, çevre, uyuşturucu ile mücadele gibi konularında hızla adım atmalıyız. Türk-İslam ahlakını hakim kılmalıyız. Kamu harcamalarını da kontrol altına almalıyız."

Saadet Partisi İstanbul Milletvekili Cihangir İslam ise 11. Kalkınma Planı'nda insana yer verilmediğini, KHK ile işine son verilen vatandaşlara ilişkin bir ifadenin olmadığını söyledi.