Yerel medyada yer alan haberlere göre, Pazar günü öğleden sonra yüksek mahkeme, tüm kamu hizmetleri için yeniden kota getiren bir kararı bozdu. Karar, 1971'deki Bangladeş bağımsızlık savaşında savaşanların gazileri ve akrabaları için yüzde 30'luk bir kontenjan ayrıldığı anlamına geliyordu.

Protestolar ışığında gündeme gelen yüksek mahkeme kararı, kotaların çoğunun kaldırılmasını ve işlerin yüzde 93'ünün artık liyakate dayalı olarak adaylara açık olmasını öngörüyor.

2018'de kaldırılan kotaların geri getirilmesi, ekonomik gerileme döneminde adaletsiz olduğunu ve bağımsızlık savaşında savaşanlar tarafından kurulan iktidardaki Awami League partisindekilere haksız yere fayda sağladığını savunan öğrenciler arasında öfkeye yol açtı.

Öğrencilerin kotalara son verilmesi talebiyle sosyal medya üzerinden harekete geçmesiyle ülke genelindeki üniversite kampüslerinde başlangıçta barışçıl gösteriler düzenlendi. ununla birlikte, hükümet yanlısı grupların protestoculara silahla saldırmakla suçlanması ve polisin protestoları dağıtmak için plastik mermi ve göz yaşartıcı gaz kullanmasıyla huzursuzluk geçen hafta şiddete dönüştü.

Hükümet yanlısı güçler ile protestocular arasında çıkan çatışmalarda binlerce kişi yaralandı ve yaklaşık 114 kişi hayatını kaybetti, ancak hükümet ölü sayısına ilişkin resmi verileri açıklamayı reddetti

En az 70 siyasi muhalefet lideri ve çok sayıda öğrenci lideri ve aktivist de huzursuzluk çıkarmakla suçlanarak tutuklandı.

Mahkeme kararının ardından ülke, süresiz olarak uzatılan sıkı bir sokağa çıkma yasağı altında kaldı ve insanların evlerinden çıkmaları ve herhangi bir sıfatla bir araya gelmeleri yasaklandı. Polise
sokağa çıkma yasağını ihlal edenler için “yerinde vur” emri verildi.

Kotaların kaldırılmasının öğrenci grupları tarafından rahatlama ile karşılanması muhtemel olsa da,  bunun protestoları sona erdirip erdirmeyeceği belirsizliğini koruyor. Polislerin protestolara şiddetle karşılık vermesi, Başbakan Şeyh Hasina ve 2009'dan bu yana iktidarda olan Awami Ligi hükümetine karşı daha büyük bir hareketi kışkırttı ve sokaklardaki pek çok kişi Hasina'yı istifaya çağırdı.

Başbakan Hasina şiddet olaylarında hayatını kaybedenlerin aileleri için adalet getirme sözü verirken, protestocular ve tanıklar ölümlerin büyük bir kısmından polis şiddetinin sorumlu olduğunu iddia etti.