Dolar $
32.58
%0.2 0.06
Euro €
35.02
%0.11 0.03
Sterlin £
40.87
%0.17 0.07
Çeyrek Altın
4011.61
%0.49 19.16
SON DAKİKA
Gastronomi Pazartesi 13 Ocak 2020 02:45

TÜRKİYE DÖNERİNE SAHİP ÇIKIYOR

Döner'in ve özellikle tavuklu olanın sağlıklı mı sağlıksız mı olduğu tartışması büyüyor. Et dönerin içine katılan yağın "Ucuz yağ " olduğu iddiası ile gündeme gelen tartışmada şimdi de ertesi güne kalan dönerin satılmasının insan sağlığını olumsuz etkileyebileceğinden bahsediliyor.

Türkiye dönerine sahip çıkıyor

3 TL’ye Tavuk Döner Olur Mu?

İster ana cadde üzerinde, ister okul çevresinde, isterse sokak arasında olsun hemen hemen her köşe başında tavuk döner satan dükkânlara rastlıyoruz. Yarım ekmek arası tavuk döneri 3-5 TL fiyata satan dükkânlar olduğu gibi 10 TL'nin üzerinde satan restoranlarda var. Ciddi döner markası olan firmalar maliyet açısından olsa gerek 10 TL’nin altında satmamaktalar. 3-5 TL fiyatlara döner satan dükkân sahipleri ise halkın alım gücü olmadığından bu fiyata talep var diyerek kendilerini savunmaktalar. “3,5 TL'ye bile itiraz eden bile var, müşteri geliyor 2 TL'ye tavuk döner istiyor” demekteler. 

• Acaba ucuz tavuk dönerde tavuk derisi ve sakatat kullanılıyor mu? 

• Halk sağlığı uzmanlarının da zaman zaman gündeme getirdiği ucuz fiyata tavuk döner sağlığımızı tehdit ediyor mu? 

• Ucuz tavuk döner ile iyi döner arasındaki fiyat farkı nereden kaynaklanıyor? 

Tavuk dönerle ilgili bu soruların cevaplarını bulmaya çalışmalıyız diye düşünüyorum. Yoksa bu tartışmalar sürür gider ve bir çözüm de bulamayız. 

Et Veya Tavuk Dönerin Bilinen Güvenilir Yerlerde Yenilmesi Daha Uygundur 

Bildiğiniz, tanıdığınız veya iyi malzeme kullandığına inandığınız restoranları tercih etmelisiniz. Bence tavsiye kurumunu da iyi işletmeliyiz. Bu tavsiye konusu eş ve dosttan olabildiği gibi, yazılarına inandığınız yemek yazarlarından da olabilir. Uzmanlara göre, tavuk veya et döner uygun koşullarda pişirilmezse insan sağlığını tehdit eder. Fazla pişirilen döner kanserojen riski taşır. Çiğ olarak tüketilirse de başta ishal olmak üzere mide ve bağırsak rahatsızlıklarına yol açar. Yine “Et yenilecek yerin sirkülasyonu fazla olmalı ki, etin bekleme ihtimalinin az olması sağlanmalıdır. Döner yapımında kullanılan etin, bekletilmemiş, sağlıklı ve tecrübeli kişiler tarafından hijyenik şartlarda yapılması lazımdır. Etin bekletilip bekletilmediğini anlamak zordur, baharat katarak etin bozulmuş kokusu yok edilebiliyor. Etin kokmadığını anlamak için etin rengine bakıp parlak olmasına dikkat etmek lazım. Döner yenilecek yerin hijyenik olup olmadığı da ayrıca çok önemli konulardan biridir.

Bu kadar tartışmalar yaşanırken halen ucuz tavuk döner satan dükkanlar vızır vızır çalışıyor. Yayın organlarında halkımızla yapılan röportajlardan elde ettiğim izlenimlerime göre farklı düşünen 3 kesim var.

1. Bir kesim tavuk döner için "sağlıklı değil, martı eti olduğunu düşünüyoruz, ancak yeter ki karnımız doysun, kaliteli yiyecek olmadığını bizde biliyoruz” diyor. 

2. Bir diğer kesim ise “bence 5 TL'nin altında tavuk döner olmaz, dükkân sahipleri, kiram ucuz, sürümden kazanıyorum diyerek müşteriyi kandırmaya çalışıyor” diyor. Bence de tavuğun kilosunu 10-15 TL olarak kabul edersek, 3 TL'ye satılan yarım ekmek arası tavuktan ne kazanabilirsiniz. 

3. Farklı bir kesim ise şu ana kadar dışarıda tavuk döner tüketmediğini, sağlıksız olduğunu düşündüklerini ve tavuğu evde kendilerinin pişirdiğini söylemektedir. 

Tüm bu söylemlere rağmen halkımız bu tavuk dönere güvenmiyor ama nedense yemekten de vazgeçemiyor.

doner-1Dönerciler Sahte Dönere Savaş Açtı.

Bence “Döner” etten olmalıdır. Yine et döneri Et yemeklerinin en yalın ve en lezzetli halidir. Döner çember etrafına sarılı etlerin yaprak yaprak kesilmesiyle inanılmaz bir lezzet şöleni yaşatır yiyenlere. Bir yemek düşünün dünyanın dört bir yanında ülkenizin adıyla yan yana anılıyor. “Türk Döneri” diye. Avrupa’nın birçok ülkesinde insanlar kilometrelerce yol kat ediyor bu lezzeti tatmak için. Ama biz ülkemizde bu yemeği tartışma konusu yapıyoruz. Bu kadar üne sahip bu lezzet dolu yemeği bir dünya markası yapmak varken, 3-5 işgüzarın para kazanma hırsı yüzünden değerini sıfırlıyoruz. Ne yazık ki son dönemdeki döner tartışmaları bu ulusal ve uluslararası yemeğimize halel getirdi. Peki, bu kadar milli ve lezzetli olan bu yemeğe sahip çıkmaz mısınız? Evet dediğinizi duyar gibiyim. İşte sizin gibi düşünen ve bu dezenformasyona karşı olan büyük döner firması sahipleri harekete geçerek bir dernek çatısı altında bir araya geldiler. “DÜBİDER” (Döner Üreticileri Birliği Derneği)’ini kurdular ve bu konuya çözüm aramaya başladılar. Daha sonra ise birçok döner firmasının dernekleri Dübider, Dönerder, Durder, Dögider, Dönerted ve Dögeder dernekleri bir araya gelerek UDOFED Uluslararası Döner Federasyon çatısını oluşturdular.  Ardından Udofed olarak bir çalıştay düzenlediler. Ve adına “Döner Çalıştayı” ismini koydular. Birlikte çalıştığımız GÜP Güvenilir Ürün Platformu Genel Sekreteri ve aynı zamanda Gıda mühendisi olan Elif Aşlamacı hanımın ve Tüketici Konseyinde değerli çalışmalarda bulunan gıda mühendisi arkadaşım Nurten Sırma hanımın da katıldığı çalıştayın çok faydalı geçtiği konuşuluyor.

Türk Döner’inde Yeni Bir Çağ Başlıyor.

Döner son dönemde çok konuşuluyor. Türkiye’nin gıdadaki milli ürünü döner olumsuzlukları ile sürekli gündeme geliyor. Hâlbuki Türk icadı olarak bilinen döner bugün dünyanın her yerinde yapılıp tüketiliyor. Türkiye’de günde 1000 ton üzerinde tüketimi olan dönerin yüzde 80’ninin merdiven altı üretim olduğu geri kalan kısmın ise 130’a yakın onaylı işletme tarafından üretildiği biliniyor.

• Dernek kurdular dönere sahip çıktılar.  

• Çalıştay’ da çağrı yaptılar: 

• Müjde! Artık döneri, gönül rahatlığıyla yiyebileceksiniz. 

Bu tartışmalara dönerciler el koydu. Türkiye’de ilk defa döner çalıştayı düzenlediler. Bu toplantıda ürün güvenliğinden mevzuata, coğrafi işaret çalışmalarından standart belirlenmesine kadar her yönüyle döneri ele alan dernek ve federasyon yöneticileri “Artık sahte dönere geçit yok' dediler.

Tarım Orman Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, TSE, Güvenilir Ürün Platformu ve birçok STK’nın katkı verdiği bu toplantıda 2500 yıllık geçmişi olan Türk Döner’i bütün yönleri ile masaya yatırıldı. Uluslararası Döner Federasyonu (UDOFED) ve Sağlık Bilimleri Üniversitesi öncülüğünde düzenlenen Türkiye’nin ilk döner çalıştayı’nda süper bir eylem planı sonuç olarak ortaya çıktı. UDOFED üyeleri yaptıkları açıklamada ‘Türk dönerini önce Türkiye’nin her yerinde aynı standartta bulacaksınız. Sonra da tüm dünyada dönere sahip çıkacağız. Türk döneri yiyen lezzeti ile hijyen standardı ile hem güvenecek hem de bu ürünü aldığı için mutlu olacak” dediler.

doner-2

Dönerin Ulusal ve Uluslararası İtibarını Yükseltmek İstiyoruz

Merdivenaltı üretime savaş açan UDOFED Başkanı Mehmet Mercan; “2500 yıllık bir geçmişe sahip milli ürünümüz Türk Döner’inin resmi bir standardı yok, bu boşluklardan faydalanan kötü niyetli kişiler kendi kafalarına göre sağlıksız şartlarda döner üretip satıyorlar, bu hem uluslararası arenada ürünün itibarını düşürüyor, hem de halkımızın sağlığını olumsuz yönde etkiliyor. Bugün Almanya’da sadece dönerin 8 milyar dolarlık bir ekonomik gücü var, Yunanistan döner patenti için başvurmuş durumda, yani biz kendi ürünümüze her yönüyle sahip çıkmalıyız. Bu çalıştayın ana hedefi budur. Döner standardının oluşturulması, döner ile ilgili tüketici bilincinin arttırılması, merdivenaltının önüne geçilmesi ve ülkemize ait Türk dönerinin hak ettiği seviyeye getirilmesi için bu çalışmayı yapıyoruz. Başta Sağlık Bilimleri Üniversitesi olmak üzere birçok akademisyenin ilgisiyle karşılaşmaktan dolayı mutluyuz. Tarım Bakanlığımız, Sağlık Bakanlığımız, TSE, İTO ve birçok STK bugün burada Türk Dönerinin geleceğini konuşuyoruz. Önümüzdeki sene için “Döner Zirvesi” gerçekleştirmek adına kolları sıvadık, o zamana kadar başta “Döner Tebliği” olmak üzere bugün burada tartışılan tüm konularda çalışmalarımızı sürdüreceğiz” dedi.

doner-3

Doç. Dr. Fatih Özbey 

Tarım İl ve Orman Müdürü Ahmet Yavuz Karaca’nın açılış konuşmasının ardından söz alan Sağlık Bilimleri Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Doç. Dr. Fatih Özbey; “Gıda güvenliği ülkemizin stratejik konularından birisidir. Bugün burada bulunma nedenlerimizden bir tanesi de, geleneksel ürünümüz olan dönerin başta gıda güvenliği bakımından incelenmesi ve sahada görülen aksaklıkların konunun her kesimi ile tartışılmasıdır” dedi.

UDOFED Y.K. Üyesi İsmet Erdoğan 

Çalıştay kapsamında kurulan Mevzuat Masası, Gıda Güvenliği ve Halk Sağlığı Masası ile Taklit Tağşiş masalarında döner tüm yönleriyle tartışıldı. Döner ’in yağ oranına değinen UDOFED Yönetim Kurulu Üyesi İsmet Erdoğan; “şu an piyasada satılan dönerlerde çok yüksek oranda yağ kullanılıyor, bunun ölçümünün sağlıklı yapılabilmesi için hazırlanacak tebliğde çiğ ve pişmiş ayrımına önem verilmeli. Bu kadar yüksek oranda yağ kullanımı hem sağlık açısından zararlı hem de tüketiciyi dolandırmak demek çünkü döner diye sattıkları yağdan ibaret.’ diye konuştu.

Dönerde Kuyruk Yağı Tartışması

Dönerde kullanılan kuyruk yağına değinen UDOFED Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Aksoy ise; “Kuyruk yağı geleneksel ürünün olmazsa olmazıdır. Şu an Türkiye’de kuyruk yağı fiyatı 60 TL iken yurtdışında 2,5-4 Euro arasında değişiyor, biz döner üreticileri olarak kuyruk yağı ithalatına izin verilmesini ve KDV oranının %8’den %1’e düşürülmesini talep ediyoruz.” diye konuştu. Çalıştay’da söz alan ETBİR Başkanı Vet. Dr. Ahmet Yücesan; “Bugün Türkiye’de yılda 360 bin ton döner tüketiliyor ve bunun yüzde 80’i merdivenaltı çalışıyor. Et ve et ürünleri gibi riskli ürünlerde şoklama önemli bir muhafaza yöntemi, dönerin üretimi için gereken şartları sağlayamayan merdivenaltı üreticiler şoklu ürünün kötü olduğu algısını yaratmaya çalışıyor. Kuyruk yağı konusu da çok önemli şu an kuyruk yağının kilo fiyatı 60 lira civarında, fiyat pahalı olduğu için merdivenaltı üretici maliyeti düşük sağlıksız yağları kullanıyor. Yani kuyruk yağı pahalı hale gelince işler karıştı” dedi.

Halkın sağlığı ile oynanıyor

Çalıştaya katılan Güvenilir Ürün Platformu Genel Sekreteri Gıda Mühendisi Elif Attepe; “Dönerin spesifik bir tebliği olmalı, ülke ekonomisini etkileyen önemli bir üründen bahsediyoruz fakat böyle bir ürünü mevcut şartlarda temsil etmemiz imkansız, merdiven altı hem halk sağlığı ile oynuyor hem de ürünün itibarını düşürüyor, konunun tarafı olmayan kişilerin medya organlarına verdiği demeçler ise toparlanmaya çalışan süreç çalışmalarını zorlaştırıyor.” dedi.  Güvenilir Ürün Platformu Bilim Kurulu üyesi Gıda Mühendisi Nurten Sırma ise; “Türkiye’de gıda zehirlenmelerinin sayısal bir değeri yok bunun ne kadarı döner kaynaklı olduğunun detayları ile ortaya çıkarmamız sonuca ulaşmamızda önemli bir etken olacaktır.” dedi.


ABONE OL