Dolar $
32.58
%0.21 0.07
Euro €
35.04
%0.15 0.05
Sterlin £
40.82
%0.06 0.02
Çeyrek Altın
4012.17
%0.5 19.71
SON DAKİKA
GÜNDEM Pazartesi 01 Haziran 2020 02:58

MERMERCİLERDEN İHRACATA 'FOTOĞRAFLI' KATKI

TİM Sektörler Konseyi Üyesi ve Temmer Mermer Yönetim Kurulu Başkanı Rüstem Çetinkaya, doğal taş ve mermer sektörünün Çin'e ihracatının ilk çeyrekte yüzde -30 seviyelerine gerilediğini söyledi. Çetinkaya'ya göre dijital ticaret bundan sonraki dönemde iş dünyasının önemli etkenlerinden biri olacak; Covid -19 bize fotoğraflı ihracatın da olduğunu gösterdi. Şimdilik konvansiyonel ticaret hacmini yakalaması zor ancak zaman geçtikçe önemli bir araç olacak."

Mermercilerden ihracata 'fotoğraflı' katkı

Neşe BERBER

Dünyayı kasıp kavuran ve küresel ticaret çarklarının durmasına neden olan Covid-19 salgını gündemdeki yerini koruyor. 2019’u 4,3 milyar dolar ihracatla kapatan mermer sektörü, bu yılın ilk çeyreğinde ana ihracat pazarları özelinde ciddi kayıplar yaşamaya başladı. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Sektörler Konseyi Üyesi Rüstem Çetinkaya, doğal taş ve mermer sektörünün ilk çeyrek performansını, mevcut durumu ve salgın sonrası dönemi değerlendirdi.

Normalleşme aniden değil, kademeli gerçekleşecek

Pandemi nedeniyle dünyanın zor bir dönemden geçtiğini söyleyen Rüstem Çetinkaya, “Normalleşme kelimesini şimdiden kurmak hayalcilik olur. Bunu ancak Haziran’dan sonra önümüzdeki tabloya göre değerlendirmemiz mümkün olacak. Sektörümüzün Çin’e ihracatı Şubat’ta aylık bazda yüzde - 60 seviyelerindeydi. Nisan’da yüzde -40’lara gerilemiş olduk. Bu sevindirici bir gelişme ancak kayıplarımız halen çok büyük. En büyük dış pazarımız olan Çin’e bu yılın ilk çeyreğindeki ihracatımız yüzde -30 seviyelerinde gerçekleşti.” dedi.

İhracata fotoğraflı katkı 

Sanal ticaretin doğal taş ve mermer sektörü özelinde son derece destekleyici bir unsur olduğunun altını çizen Çetinkaya, “Çinliler ürünlerimizi ürünlere dokunarak, görerek almak istiyor. Halihazırda uluslararası uçuşların olmadığı bir dönemde ürünlerin fotoğrafını çekip Çin’e mal satan firmalarımız mevcut. Uluslararası uçuşların başlayacağı tarihe kadar fotoğraf aracılığıyla da olsa Türkiye’nin toplam ihracatına katkı sağlamak adına çalışan bir sektörümüz var.” şeklinde konuştu.

Fabrikalar üretim değil, bakım-onarım çalışması yapıyor

ABD’nin doğal taş ve mermer sektörünün Çin’den sonra ikinci en büyük ihracat pazarı olduğunu söyleyen Rüstem Çetinkaya, “ Avrupa pazarı Mart sonunda siparişlerini askıya aldı. MENA bölgesinde de iptaller söz konusu. Hindistan’a ihracatımız Nisan’da yüzde -90 olarak hesaplandı. Fabrikalar şu dönemde üretimden çok bakım-onarım faaliyetlerini yürütüyor. Bir bakıma salgın sonrası döneme hazırlık yapılıyor. Temmuz’dan önce uluslararası uçuşların açılacağını sanmıyorum. Normalleşeceğiz ancak bu birden olmayacak. Buradaki en önemli faktör bu dönemi en az hasarla geçirmek. Firmalarımızın bu dönemin sonunda faz değişikliğine giderek Çin’den tedarik ettikleri ürünlerin yüzde 25’ini başka ülkelere kaydırmaları gerekiyor.” ifadelerini kullandı.

Faaliyetlerine 1998 yılında, Anadolu mermerinin kalbi sayılan Afyon’da 107.000 metrekare alan üzerinde 42.000 metrekare kapalı alanda fabrikalarını kurarak başladıklarını ve Bilecik’te bej mermer ocağı yatırımını yaparak doğal taş sektörüne giriş yaptıklarını belirten Temmer Mermer Yönetim Kurulu Başkanı Rüstem Çetinkaya, o günden bu yana Afyon, Eskişehir, Bilecik, Muğla, Kaş ve Burdur olmak üzere Türkiye’nin önemli mermer rezerv alanlarında ocaklar açarak, hızla büyüyen sektöre katma değer sunmaya devam ettiklerini söyledi. Ocaklarında çıkardığı mermeri 2 milyon metrekare kapasiteli entegre tesislerinde işlediklerini ve müşterilerine sunduklarını aktaran Çetinkaya, "Blok, levha ve ebatlı olarak satışa sunduğumuz ürünlerimizin yüzde 80’ni, Kuzey Amerika, Avrupa, Uzakdoğu, Ortadoğu, Orta Asya gibi dünyanın farklı bölgelerindeki yaklaşık 40 ülkeye ihraç ediyoruz. Ar-Ge çalışmalarına büyük önem vererek, bugün ürettiğimiz blok, levha ve ebatlı mermerin çeşidinin ve işlemesinin artmasını sağlamak ve yeni rezervleri keşfetmek için yoğun bir emek harcıyoruz" dedi.

İhracata İsrail ile başladı

O dönemde ürünlerin pazara girmesi ve ocağın büyümesiyle sıçramanın hemen gerçekleşmediğini kaydeden Çetinkaya, "Çünkü o  tarihlerde işleyiş farklıydı. Bugünkü satışla o günkü satış verileri farklıydı. Türkiye’de ocak sayısı çok azdı. Bir iki ürüne odaklı çalışılırdı. Ocağı satın aldığımız zaman ihracata başladık. Biz daha çok İsrail ağırlıklı çalışırdık. Arada Singapur, Libya ve Yunanistan’a da mal verirdik. Şimdi her şey çok değişti. O zamanlar daha yakın coğrafya ve kolay üretilebilir ürün ihraç ederdik. Dolayısıyla ilk ihracat başlangıcımız İsrail’leydi" açıklamasında bulundu.

2002’de Afyon’da büyük bir tesisi faaliyete geçirdiklerine değinen Çetinkaya, bundan önce Afyon İscehisarda kiraladıkları  tesisin kendilerine çok büyük tecrübe kazandırdığını söyledi. Daha sonra Organize Sanayi Bölgesi'ndeki büyük tesise geçtiklerini ve tek ürünle devam ettiklerini anlatan Çetinkaya, olgunluk döneminin uzun sürdüğünü ifade etti.

Son 20 senede mermer sektörünün çok değiştiğini kaydeden Çetinkaya, 2009’dan sonra Çin’in Türkiye ve dünyada alıcı olmaya başlamasıyla birlikte her şey değiştiğini vurgulayarak, şu açıklamalarda bulundu: "Mermercilerin bir blok satışı vardır, bir de ebatlı satışı vardır. Doğal taş ihracatı temelde ikiye ayrılır. Blok satışı çok azdı o tarihlerde. Dolayısıyla herkesin en büyük pazarı Amerika’ydı. Amerika’ya da daha ince fayanslar yapmaya çalışırdık, tahsilat problemi ciddi sıkıntıydı. Ürününüz Amerika’nın istediği bir ürün değilse zaten çok şansınız yoktu. O zaman başka bir pazara yönelmeniz lazımdı. Bizim için o zamanlar Singapur da önemli bir pazardı. Bugün bambaşka bir tarzda ilerliyoruz. Bugün portföyümüzde 150 farklı taş var. Kendi ocağımızdan çıkan taşların dışında Türkiye'den çeşitli ocaklardan ve dünyadan da taşlar getiriyoruz. Şu anda İran, İspanya, İtalya, Yunanistan ve Çin’den blok getiriyoruz. Kendi fabrikamızda işliyoruz ve reexport yapıyoruz. Artık dünyada iş projeyle devam ediyor, proje yakalamanız gerekiyor. Proje yakalamanız için de çok fazla tanıtım yapmanız gerekiyor."

Londra ve Atlanta'da showroomu var

Temmer olarak, daha çok 5 yıldızlı otel işi yaptıklarına dikkat çeken Çetinkaya, "En bilinen projemiz Dubai’deki Palm Island’dır. Villaların bir kısmının mermer işini biz tedarik ettik. Onun dışında çok fazla beş yıldızlı otel projemiz var ama en bilineni budur" ifadelerini kullandı.

Rüstem Çetinkaya, yurt dışı pazarları hakkında ise şu sözleri sarfetti: "Katar’da yoğun temaslarımız ve teklif verdiğimiz projeler var.  Şu anda Londra ve Atlanta’da showroomumuz bulunuyor. Atlanta'daki showroomumuzu kendimiz açabilecek yeterli finansal güce sahibiz ama mesele orada lokal olabilmek. Londra’da Türkiye Ticaret Merkezi’nin içinde showroomumuzu açtık, oranın başında 15 senelik tecrübesi olan bir İngiliz var. Planımız global olup lokal hareket etmek. Örneğin; Atlanta’da meşhur olan bir vücut boyama sanatçısı ile işbirliği yaptık. 2 modelin vücudunu mermer desenine boyadı bu bizim yaptığımız bir etkinlikti. Bir davet de verdik. Devamında bu işi gören bir fotoğrafçı bu işleri görüp bizi buldu. Verona Fuarı’nda tekrar bu etkinliği yapıp fotoğraflamak ve fuardaki alanınızda fotoğrafları imzalamak istediğini söyledi. Büyük bir ihtimalle kabul edeceğiz. Bu da inovasyonun tanıtım boyutu olarak değerlendirilmeli. Doğaltaşta tasarım dediğimiz şey proje içerisindeki tasarım. Atlanta’daki showroomdaki ortağım Amerikalı ve çalışanların tamamı yabancı uyruklu. Artık yaşam biçimi satmanız gerekiyor, taş öyle bir şey. Atlanta’da Show House diye bir şey yapıyorlar. Her sene bir mimar seçiliyor ve bir arazi veriliyor. O senenin konseptine göre mimar verilen arazide bir ev tasarlıyor. Tasarlanan eve tüm tedarikçiler maliyetine ürün veriyor. Show House bittiğinde 2 ay boyunca tasarımcılara ve halka ziyarete açılıyor. Bize de mermer yaptığımız alanlarda Temmer olarak marka adımızı yazma hakkı veriyorlar. 2 ay sonra da açık arttırmayla satılıyor. Bu sene showroomumzun açılışında Show House’un mimarıyla tanıştık.  Show House'ta mermer tedarikçisi olarak bizi seçtiler. Bugün Azerbaycan ve Katar’da çok iş var ama doğru lokal ortağı bulamazsanız başarılı olamazsınız. Bizim şu anda 40 ülkeye ihracatımız var."

İç piyasada ise Temmer olarak her aşamada kendilerini geliştirdiklerinin altını çizen Çetinkaya, şu bilgileri verdi: "Türkiye’de Prime Class’taki birçok projeyi Temmer olarak biz yapıyoruz. Endüstriyel bir mermer üreticisi olmaktan çıkıp daha ziyade perakende ve proje tasarım yönü ağırlıklı olan bir firma olma aşamaları öyle kolay olmadı. Bizim için bunun en doğru tanımı; bir ürün 10000 m2 talep aldığında sorunsuz hazır edilebildiğinde ya da aynı üründen sadece 10 m2  istenildiğinde aynı servis ve kalitenin verilmesidir.  Biz kendimizi firma olarak bunu yapabilir hale getirdik şu anda. İlk önce İstanbul’daki showroomla başladık. Endüstriyel düzenden perakende bir düzenin içerisine proje çözümü odaklı ve müşterinin tüm ihtiyaçlarını karşılayabilir hale geldik. Türkiye’deki firmaların tasarımsal inovatif tarafa geçememelerinin en büyük sebeplerinden biri ciro odaklı sürümden kazanmak isteği. Aslında tamamen haksız değiller. Çünkü gerçekten ilk etapta yaratacağınız hacimin cirosu düşük olacaktır. Bizde de bunlar yaşandı. Doğru planlama ile cironuz düşük olsa da karınız yüksek olabiliyor ve zamanla hem ciro hem de kar yükseliyor. Her şeyden önemlisi markanız gün geçtikçe değerleniyor. Türkiye’de bu işi perakende tarafında en iyi yapan firmalardan biriyiz. Bir evdeki küçük bir sehpadan tutun, beş yıldızlı bir oteldeki tüm ihtiyaçlarını karşılayabilecek esnekliğe sahibiz. İstanbul’dan sonra Londra showroomuna geçtik ve orada işler daha zor. Çünkü fiyat ikinci planda kalite ve  servis ön planda; küçük bir hatayı dahi kabul etmiyorlar. Londra’daki TTM’ de yerimizi açtık, şu anda da temas kurduğumuz bir İngiliz bize kendi showroomunda mermer sergileme alanı teklif etti."

İtalyanlardan mermer laboratuvarı satın aldı

Yaptıkları en önemli inovasyonun; "mermer laboratuvarı" denilen tesisin olduğuna değinen Çetinkaya, "Yaklaşık 3 sene önce kurduk.  İtalyanlardan satın aldık bu tesisi. Tesisi söküp getirdik 6 ayda da kurulumunu yaptık ve faaliyete başladık. Uygulama maliyeti yüksek. Dolayısıyla ortalama fiyattaki taşlar için kullanılmıyor. Daha ziyade pahalı, metre kare satış fiyatı yüksek ama işlerken hassas davranmanız gereken taşlar için kullanıyoruz. Taşın normal işleme maliyetinin iki katı kadar bir maliyete geldiği için her taşta kullanmıyoruz" dedi.

Yaratılan ucuz ürün algısını değiştirmemiz gerekiyor

Mermerde öne çıkan faktörün doğru pazarlama olduğunu söyleyen Çetinkaya,"Bugün dünyada rakiplerimiz fazlalaşmaya başladı. Türk mermeri maalesef fiyata dayalı rekabetle ön plana çıkıyor. Tasarım önemli ama sonuçta bu doğal taş. Asıl mevzu doğru pazarlama ve servisi vermek. Türkiye’nin mermer ihracatı yaklaşık 2 milyar dolar. 250’den fazla taş çeşidi var. Dünyada en fazla taş bizde. Dünyanın mermer rezervinin yüzde 35’inin bizde olduğu söyleniyor. Keşfedilmeyi bekleyen  rezervler de çok var" değerlendirmesinde bulundu.

Bizi fuarlarda yabancı marka zannediyorlar

Dünya da 2-3 tane büyük doğal taş fuarının olduğunu belirten Çetinkaya, şu ifadeleri kullandı: "Çin büyük tedarikçi olduğu için oradaki fuar çok büyük. Bu arada Çin’in yaptığı doğal taş ithalatının yüzde 40’ı Türkiye’den gidiyor. Bu yüzden fuara Türkiye’den katılım yüksek ama aslında fuarların en prestijli olanı Verona’da yapılan fuardır. Dünyanın her yerinden katılım vardır. İzmir’de bizim iyi bir fuarımız vardır ve Amerika’da da bir fuar var. Fakat Verona bu işin en prestijlisidir. Biz Temmer olarak bu fuarda hep bireysel katılım yaptık. Stand çizgimiz hep aynıdır. Bizi fuarlarda yabancı bir marka zannederler.


ABONE OL