Dolar $
32.48
%-0.11 -0.03
Euro €
34.72
%-0.72 -0.25
Sterlin £
40.75
%-0.43 -0.17
Çeyrek Altın
3985.41
%-0.17 -6.73
SON DAKİKA
GÜNDEM Cuma 22 Ocak 2021 02:31

MERKEZ, İLAVE SIKILAŞTIRMA VURGUSUYLA FAİZİ PAS GEÇTİ

Merkez Bankası (TCMB), son olarak geçen yıl Aralık ayında artırdığı politika faizini Ocak'ta yüzde 17'de sabit tuttu. TCMB faiz kararı metninde; fiyat istikrarının kalıcı tesisi, ülke risk priminin düşmesi, ters para ikamesinin başlaması, cari açık ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi sağlanıncaya kadar sıkı duruşun süreceği, gerekirse ilave sıkılaştırmalar yapılabileceği ifade edildi.

Merkez, ilave sıkılaştırma  vurgusuyla faizi pas geçti

Sedat YILMAZ

Merkez Bankası (TCMB) 2020 Eylül’ünden bu yana dozunu artırdığı sıkılaştırma operasyonuna geçen yılın Ekim ayındaki gibi bu yılın ilk toplantısında faizi pas geçerek politika faizini yüzde 17’de sabit bıraktı. TCMB faiz kararı metninde sıkı duruşun devam edeceğini ve gerekirse ilave sıkılaştırmaların geleceğini bildirdi.

Piyasa beklentileri doğrultusunda gelen faiz kararına karşılık döviz fiyatları TCMB’nin “İlave sıkılaştırma gelebilir” açıklamasıyla düşmeye devam etti. Reel sektör temsilcileri de düşük faizden yana olduklarını dile getirdiler.

Murat Uysal başkanlığındaki TCMB Eylül ayında politika faizini 200 baz puan artırarak yüzde 8,25’ten yüzde 10,25’e yükseltmiş, ardından Ekim ayında ise faizi değiştirmemişti. Kasım ayında göreve gelen Naci Ağbal başkanlığındaki TCMB, Kasım toplantısında politika faizini 475, Aralık toplantısında 200 baz puan yükselterek yüzde 17 seviyesine çıkarmıştı.

Enflasyonda kalıcı düşüş

Merkez Bankası (TCMB) Ocak ayı toplantısında politika faizini sabit tutmasına karşılık sıkı duruşunu uzun süre daha koruyacağını ve güçlü sıkılaştırmanın devam edeceğini bildirdi. TCMB faiz kararı metninde, “Kurul, 2021 yılsonu tahmin hedefini dikkate alarak, enflasyonda kalıcı düşüşe ve fiyat istikrarına işaret eden güçlü göstergeler oluşana kadar sıkı para politikası duruşunun kararlılıkla uzun bir müddet sürdürülmesine karar vermiştir” denildi.  

Yurt içi ve yurt dışı fiyatlama ve risklerin orta vadeli enflasyon görümünü üzerinde önemini koruduğunu belirten Merkez Bankası (TCMB) faiz kararı metninde, “Enflasyonda kalıcı düşüşe ve fiyat istikrarına işaret eden güçlü göstergeler kapsamında enflasyonun ana eğilimi ve fiyatlama davranışlarına ilişkin göstergeler, yayılım endeksleri, talep ve maliyet unsurları ve enflasyon beklentilerinin tahmin ufku içerisinde hedeflerle uyumu yakından izlenecek. Gerekmesi durumunda ilave parasal sıkılaşma yapılacak” ifadelerine yer verdi.

Geçen yıl Kasım ve Aralık aylarındaki güçlü sıkılaştırmanın krediler ve iç talep üzerindeki yavaşlatıcı etkilerinin daha belirgin hale gelmesinin beklendiğinin altı çizilen TCMB metninde, enflasyon üzerinde etkili olan talep ve maliyet unsurlarının kademeli zayıflayacağının öngörüldüğü kaydedildi.

Makroekonomik istikrar

Salgın döneminde sağlanan yüksek kredi büyümesinin birikimli etkileriyle güç kazanan iç talebin enflasyon ve cari işlemler dengesi üzerindeki olumsuz etkisinin devam ettiğinin dile getirildiği TCMB faiz kararı metninde, kredi büyümesinin yavaşlamasına karşılık iç talep koşullarının, döviz kuru başta olmak üzere birikimli maliyet etkilerinin, uluslararası gıda ve diğer emtia fiyatlarındaki yükseliş ve enflasyon beklentilerindeki yüksek seviyelerin, fiyatlama davranışları ve enflasyon görünümünü olumsuz etkilemeyi sürdürdüğü kaydedildi.

Enflasyonun ana eğilimi ve fiyatlama davranışlarına ilişkin göstergeler, yayılım endeksleri, talep ve maliyet unsurları ve enflasyon beklentilerinin tahmin ufku içerisinde hedeflerle uyumu yakından izlendiğine dair açıklama yapılan TCMB faiz kararı metninde, sıkı para politikası duruşunun, fiyat istikrarını kalıcı olarak tesis etmesinin yanında, ülke risk primlerinin düşmesi, ters para ikamesinin başlaması, döviz rezervlerinin artış eğilimine girmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik ve finansal istikrarı olumlu etkileyeceğinin değerlendirildiği ifade edildi.

İlave sıkılaştırma sözü yetti

TCMB’nin Ocak ayı Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında politika faizini sabit tutmasına karşılık, enflasyon ve cari denge için iç talebin yakın takibe alındığını, gerekirse ilave sıkılaştırmaların gelebileceğini açıklaması ve kararlı duruşun devam ettiğini belirtmesi piyasalarda döviz fiyatlarında yüzde 1’e yakın düşüşlere neden oldu. Borsa da dalgalı günde kâr satışlarına rağmen rekorunu tazeledi.

PPK toplantı öncesi 7,43’e kadar yükselen dolar/TL paritesi, TCMB’nin faizleri sabit bırakması ve “İlave sıkılaştırmalar olabilir, sıkılaştırmalar uzun süre devam edebilir” açıklamasıyla 7,34’e (yüzde 1,2) kadar geriledi. Avrupa parası euro da gün içi 9,02 lirayı gördükten sonra TCMB açıklamasıyla 8,93 liraya (yüzde 0,6) düştü. Daha sonra dolar/TL kuru 7,36’da, euro/TL kuru da 8,96’da dengelendi. sterlin/TL de yüzde 0,4 gerileyerek 10,0950 seviyesine indi.

Borsa İstanbul (BIST) 100 endeksi ise 1582,04 ile gün içi tarihi rekorunu kırmasına karşılık gelen kâr satışlarıyla 1564 puana kadar çekildi. Bu seviyeden yeniden yukarı yönlü atak yapan borsa 1570 seviyesinde dengelendi.  

Şahin duruşunu bozmuyor

Ocak ayı PPK toplantısını yorumlayan ekonomistler, Merkez Bankası’nın verdiği mesajlarla Ortodoks para politikası perspektifinden vazgeçmediğini, şahin duruşunu sürdüreceğini gösterdiğini ve erken bir gevşeme endişelerini hafiflettiğini yorumladılar.

Tera Yatırım’dan Enver Erkan, “Önceki toplantılarda, sırasıyla tek fonlama aracı ve ardından ilave sıkılaşma yapan Merkez Bankası, faiz artırımı yapmamasına rağmen para politikasını ‘uzun’ bir süre sıkı tutacağının taahhüdünü politika açıklamasına ekledi. Para politikasında erken bir gevşeme olmayacak gibi görünüyor” dedi.

Naci Ağbal başkanlığındaki TCMB’nin kredibilite kazanmaya devam ettiğini dile getiren Enver Erkan, “İlerleyen aylar enflasyon açısından zor geçecek ve tepe noktasına göre bir faiz artırımı opsiyonu daha olabilir. Nisan döneminde tepe yapmasını beklediğimiz enflasyonun; geçmiş kur artışları, emtia ve enerji fiyatları ile gıda enflasyonu bileşenleriyle biraz daha yukarı gitmesini bekliyoruz” yorumunu yaptı.

TCMB’den yüzde 15’e baskı

Birçok ekonomist ve analist de TCMB’nin Ocak ayı faiz karar metnine eklenen ‘Sıkı para politikası duruşunun kararlılıkla uzun bir müddet sürdürülmesi ve gerekmesi durumunda enflasyonda kalıcı bir iyileşme sağlanana kadar kararlı duruşun devam edeceği ve ilave parasal sıkılaşma yapılacağı’ ifadelerinin faiz artırma kadar piyasa üzerinde etkili olduğunun görüldüğünü söylediler.

Merkez bankalarının sözlü yönlendirmelerinin para politikasının önemli argümanları arasında olduğuna vurgu yapan analistler, “TCMB son açıklamalarıyla önceki aylardaki kararlılığını biraz daha ileri taşıyarak ortaya koydu ve yapacaklarını güncelledi” dediler.

Ekonomistler, Mayıs ayından itibaren enflasyonun düşüş seyrine gireceği ve düşüşün yüzde 13’le başlayacağını, ancak 2021 yılının çift haneli enflasyon rakamlarıyla devam edeceğini belirttiler.

Bazı ekonomistler de, TCMB’nin enflasyonu yüzde 15 seviyesinde görmek istemediğinden “ilave parasal sıkılaşma” sözünü ortaya attığını ifade ettiler.

Düşük faiz yatırım için elzem

İş dünyası ise yüksek faiz ortamından her zamanki gibi şikayetçi. Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Abdurrahman Kaan, Merkez Bankası’nın faiz açıklaması öncesinde yüksek faiz oranlarının yatırımlar üzerindeki olası negatif etkileri üzerine yazılı bir açıklama yaptı. Kaan, “MÜSİAD olarak biz, kalıcı bir fiyat istikrarının, planlı ve sürekli bir yatırım, üretim ve ticaret senkronizasyonundan geçtiğini savunmaktayız” dedi.

Merkez Bankası’nın fiyat istikrarı üzerine odaklanan para politikasının iş dünyasını umutlandırdığına vurgu yapan Abdurrahman Kaan açıklamasında,  “Dönemin koşullarına uygun bir refleks olarak gelişen faiz artırımının bir düzeye kadar tolere edilebildiği aksi halde, özellikle yatırımlar üzerinde bırakacağı yıkıcı etkinin de altını çizmek isteriz. Yatırımcıların, üretim ve ticareti canlandırmak, istihdamı artırmak ve neticede enflasyonu baskılamak adına planlamalarının yüksek faiz etkisi ile dışlanmaması gerektiği kanaatindeyiz… Bu tespitten hareketle belli bir noktadan sonra faiz oranlarındaki aşağı yönlü hareketlerin yatırımlar açısından elzem olduğu açık” ifadelerine yer verdi.

ABONE OL

EN ÇOK OKUNANLAR