Son yıllarda her geçen ay hatta her geçen gün ekonomik olarak kötüye gidiyor ve her gün daha çok pahalılığa maruz kalıyoruz. Özellikle pandemiden sonra bu artışlar bir türlü durmak bilmedi ve ekonomik olarak yaşanan zorluklar herkesin farklı tepkiler vermesine yol açtı. Ancak maalesef bu tepkilerin çoğu hukuksuz ve bencilce…

Mülkiyet hakkı, Anayasa tarafından vatandaşlara tanınan mutlak ve ayni bir haktır. Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 35. Maddesinde, "Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir.

6 Şubat depreminin üzerinden 9 ayı aşkın bir süre geçti ancak maalesef deprem bölgesinde hala sorunların çoğu çözüme kavuşmuş değil. Barınma ve temizlik koşullarının düzgün olmaması sebebiyle ve suya erişimde sıkıntı yaşanması sebebiyle bölgede uyuz başta olmak üzere birçok hastalık baş göstermeye ve hızlı bir şekilde artmaya başladı.

Gün geçmiyor ki öğrenci yurtlarında yaşanan skandallara bir yenisi eklenmesin. Nerdeyse her gün başka bir skandal haber okuyor ve ertesi günü bu haberleri unutuyoruz. Sadece ekim ayında bile farklı öğrenci yurtları birçok skandalla gündeme geldi. Yemeklerin içinden çıkan böcekler, asansörlerin bakımsızlığı, ilgili müdürlerin umursamazlığı, öğrencilerin haklarını aramalarına izin verilmiyor oluşu ve daha birçok skandal…

Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının yüz yıl önce mücadelelerle kurduğu cumhuriyetimiz 100 yıl önce ilan edildi. Kendi hayatından feragat eden Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk ve sayısız silah arkadaşı sayesinde bizler birçok hakka bu haklara kavuşmak için büyük mücadeleler vermeden sahip olduk, bu ülkenin tüm vatandaşları da yaşadığı ülkede söz sahibi oldu. Bu sene bu büyük hediye bu millete verileli tam yüz sene oldu ancak çoğu kişi bunun önemini unutmuş gibi görünüyor.

Yılbaşı yaklaşırken emekliler kadar asgari ücretliler de maaşlarına yapılacak zammın oranını merakla beklemeye başladı. Yapılacak zammın oranı ile ilgili bazı tahminler yapılsa da henüz netleşen bir durum yok ancak herkesin ortak endişesi asgari ücret zammının hemen ertesinde her şeyin fiyatının artması ile maaşların anında eriyor oluşu… Durum böyle olunca küçük işveren giderleri karşılamakta, işçi ise geçinmekte zorlanmaya devam ediyor ve yapılan zamların hiçbir değeri kalmamış oluyor.

İki gün önce TÜİK tarafından aylık enflasyon oranı açıklandı ancak alışveriş yaparken gördüğümüz rakamlar çok daha yüksek olmaya ve zam oranları açıklanan enflasyon değerlerinin üzerinde seyretmeye devam ediyor. Bu durumdan en çok etkilenenler asgari ücretliler, emekli maaşıyla geçinmeye çalışanlar ve öğrenciler…

Türkiye'de her geçen gün antidepresan kullanımı artıyor, son verilere göre nerdeyse iki insandan biri bu tarz ilaçlar kullanıyor. Ayrıca ciddi ruh hastalıkları olan çok sayıda insan var ancak çoğu aile diğer insanlar ne der düşüncesiyle bu hastalıkları saklamayı ve tedavi ettirmemeyi tercih ediyor.