Aşılama ilk başladığında öncelikli gruplar arasına sağlık çalışanları, askerler, polisler, zabıta, özel güvenlik, gıda sektörü çalışanları, eğitim sektörü çalışanları, Adalet Bakanlığı ve cezaevi çalışanları, taşıma sektörü çalışanları ve kritik görevdeki devlet çalışanları alınmıştı. Sonrasında basın kartına sahip basın çalışanlarına da aşıda öncelik hakkı verildi. Ancak yargı çalışanları göz ardı edildi.

Yargı çalışanları adliyelerde çok kalabalık ortamlarda çalışırken sağlık çalışanları kadar değilse bile büyük risk altındalar. Adliyelerde koronavirüs sebebiyle sürekli karantinaya alınan duruşma salonlarına, kalemlere ve icra dairelerine şahit oluyoruz. Adliye çalışanlarının, hakimlerin, savcıların ve avukatların koronavirüse yakalanma oranları azımsanamayacak kadar fazla. Her ne kadar adliyelerde bazı önlemler uygulanıyor olsa da kalabalığın önüne geçilemiyor ve bu da özellikle mutantlı virüs vaka sayılarında hızlı bir yükselişe sebep olurken yargı mensupları için riski artırıyor. Özellikle kısıtlamaların geçtiğimiz hafta düzenlenmesiyle birlikte adliyenin açılış-kapanış saatlerinin değişmesi ve çalışma saatlerinin kısaltılması bu yoğunluğun daha da artmasına sebep oldu. Hal böyle olunca da yargı mensuplarına öncelik verilmesi gerektiği konusu gündeme getirilmeye çalışılıyor.

CHP Antalya Milletvekili Rafet Zeybek geçtiğimiz hafta bu konuyu meclise sunduğu soru önergesiyle gündeme getirdi. Önergede avukatların "A5 Adalet Bakanlığı" başlığı altında bulunup bulunmadığını ve bulunmuyorsa hangi grupta yer aldığını, avukatlar için aşılama programının ne zaman başlayacağını sordu. Yine aynı günlerde Gaziantep Barosu Başkanı Bektaş Şarklı tüm yargı mensuplarının aşı programına alınması için Adalet Bakanlığına ve Sağlık Bakanlığına yazılı başvuruda bulunduklarını bildirdi.

Aşılama gözle görülür bir şekilde yavaş ilerlerken kimi ülkelere aşı bağışı tepki çekti. İnsani yardımlara hiç kimsenin bir itirazı yok, ama meslekleri gereği sürekli kalabalık ortamlarda bulunması gereken ve risk altında bulunan binlerce insan varken ve henüz ne zaman aşılanabilecekleri belli değilken öncelik sıralamasının belirlenmesinde bunların göz önünde tutulması gerektiğini düşünüyorum. Aşılama programının hızlanması ve akabinde vaka sayılarının kayda değer bir şekilde düşmesinden sonra yapılacak insani yardımlar tabi ki takdir edilecektir.

Umuyorum ki aşılama programındaki sorunlar hızlıca çözümlenir ve vaka sayıları düşmeye başlar. Ancak -teknik detayını da göz ardı etmeden- aşılamanın hızlandırılmaması halinde çok daha zor günlerden geçeceğimiz aşikâr.