Yabancı yatırımcıda bize yabancı
Son zamanlarda ülkede olanları anlayan varsa beri gelsin. Birileri duvarı yaparken, diğerleri alttaki tuğlaları söküyor.
Mehmet Şimşek ve ekibinin uygulamaya başladığı ortodoks politikalar ile yavaşda olsa sonuç alınıyorken, kredi derecelendirme kurumlarından da Türkiye ekonomisi üzerine üst üste olumlu raporlar gelmeye başlamışken, neden dipten dipten tuğlalar çekilmeye başladı.
Likidite sıkıntısının ve hisse senedi kredi faizlerinin yükseltildiği ve endeksinde yorulduğu bir dönemde, İsrail-Hamas gerginliği de eklenince BİST100’de ki kayıpların üstüne tuz biber oldu. Savaşın etkisinin tüm komşu ülkelerde ve dünyada yitirilmeye başladığında ise, sazı bizim üstadlar eline aldı ve gelen tüm olumlu raporlar çöp etkisine kavuşuştu. Beklediğimiz yabancı yatırımcılar ise bize yabancı oldu. Üyesi olduğumuz Birleşmiş Milletlerin terör örgütü olarak kabul ettiği Hamas’a “Mücahit” yakıştırması ile başlayan kıvılcıma Yargıtay ve Bakanlar gazyağını döküyorlardı. Anayasa Mahkemesi’nin Can Atalay için verdiği karar üzerine, Yargıtay’ın Anayasa Mahkemesini tanımaması, beklediğimiz yabancının freni oluveriyordu bir anda. Bir umut muhalefette bir şeyler oluyor, değişim rüzgarı vs derken, “Selo’ya selam olsun” sesleri geliyor, ordada değişen birşeylerin olmadığına şahit oluyorduk. İyi Parti ise bir umut olmaktan çok uzak kendine muhalefet. “44 milletvekili sallanıyor, içlerinden biri atladı yere, 43 milletvekili sallanıyor, içlerinden biri atladı yere, 42 milletvekili sallanıyor.
Sanki “Dış Minnaklar tuşların hepsine birden basıyor.” Kime sorsan bilinmeye birileri tarafından sürekli ateşe odun atılıyor, ismine de “tanımlanamayan güçler” deniyor. Biz dış güçlermiş, içimizdeki İrlanda’lılarmış onlara bırakmayız kendimizi. Biz bize yeteriz, el birliğiyle kurduğumuz kuleleri yıkarız. Dün ne söylediğimizi, ne yaptığımızı bugün unuturuz. Hötleyerek pötleyerek piyasaları alt üst eden, şartlar sürerek o gün için ifaetmediklerimizi, üç gün sonra, hiç bişey olmamış gibi hiçbir şey elde edemeden onaylar geçeriz. (bknz Cumhurbaşkanı tarafından meclise sunulan, ancak TBMM Dışişleri Komisyonu’nda ertelenenen İsveç’in NATO üyeliği)
Tüm dünyada dolar değer kaybederken, birileri konuştukça değer kaybeden dolara karşı değer kaybeden tek para birimi olan TL’yi kimse kurtaramayacak, çok kötü günler bizi bekliyor olacak. Mühalefetinden başbakanına, milletvekilinden bakanına herkes susmalı, nefes almalı, yoksa bu dış güçler bizi hiç bırakmayacak.
ABD enflasyon verilerinin beklenen seviyelerde gelmesi, enflasyonunu düşeceğine olan inancı güçlendirmesi ve Fed'in en azından bu dönemde faiz artırmayacağoı ve bir süre ara vereceği beklentisi ABD tavhil faizlerinin düşmesine neden oldu. Dolara olan talebi azalması yatırımcıyı güvenli liman arayışına ittiğini gördüğümüz haftada 1929 dolara kadar gevşeyen altın 1989 seviyelerine kadar yükselirken, brent petrolde gevşeme devam etmekte. Geçen hafta 79.30 dolara kadar gevşeyen brent petrol, burdan gelen tepki ile 83.76 seviyesine kadar yükselmiş ABD verilerinin açıklanmasıyla 76.85 dolara kadar gevşedi.
Geçen haftayı 7771 puandan kapatan BİST100, haftaya sert bir düşüşle başlamış 7568 seviyesine kadar gevşemişti. Salı günü 7520’yi gören endeks ABD verileri ile toparlanmaya başlamış, dar bir kanalda inişli çıkışlı hareket ederek, bu haftayı 7853 puandan kapattı.