Dolar $
32.42
%-0.32 -0.1
Euro €
34.96
%-0.34 -0.12
Sterlin £
40.51
%-0.75 -0.3
Çeyrek Altın
4092.28
%0.61 24.65
SON DAKİKA
Son Yazıları

Ulus markalama ve kamu diplomasisinin yeni gücü: Türkevi

24 Eyl 2021

Artık çok iyi biliyoruz ki, kamu ve özel girişimcilerle uluslararası alanda atılan her adım, Türkiye'nin diplomasi ve ulus markalama yönetim ve süreçlerine doğrudan etki ediyor.

Buradan hareketle New York’ta açılışı yapılan Türkevi, Türkiye’nin son dönemdeki diplomasi ve ulus markalama girişimlerinin en değerli adımı. 

Neden mi?

Çünkü ülkelerin farklı ülkelerdeki temsil güçleri sadece büyükelçilikler değildir ve bir ülke başka bir ülkede yalnızca büyükelçilikleri ile varlıklarını sürdürmez. Mutlaka diğer iletişim ve ilişki güçlerine ihtiyaç duyar. 

Amaç nettir aslında. Devletler ülke insanlarına dokunabilmek ve kendi ülkesi adına yine o ülke insanlarının gönüllerin de ve zihinlerin de olumlu yönde yer edinmek ister. 

Bunu yaparken ticareti, ulusal markaları, sanatı, kültürü, sporu ve dahi birçok hususu iletişim aracı olarak kullanır. Bu yaptığım açıklama kamu diplomasisi ile doğrudan ilişkilidir. Aynı zamanda da özellikle son on yılda büyük bir ivme kazanan ve kamu diplomasisi amaç ve hedefleri ile örtüşen ulus markalama ile de ilişkilidir.

Kamu diplomasisi ile ülke değerleri hedef ülkeye iletilir, ulus markalama ile çalışmalar spesifikleştirilir ve bunun en nihai sonucunda ise markalaşan bir ulus ve prestiji artan bir devlet ortaya çıkar. 

Ayrıca şunu unutmamak gerekir; bir yerde ulus markalama konuşuyorsak ve yapılan çalışmaları ulus markalama perspektifinden değerlendiriyorsak markanın kişilik özelliklerinin ülkeyi ilgilendiren ağlarından olan imaj, itibar, algı, değer ve çağrışım uzantılarını da etkileyecektir.

Başta da ifade ettiğim gibi; bir ülkede ülke menfaati adına yapılan her çalışma desteklenmeli ve sürdürülebilir bir hale getirilmelidir. Dış politikadaki izlenim ve kazanılan sempatinin faydaya dönüşen çıktısıdır.

Aslında Türkiye bunun örneğini bizlere sunuyor, özellikle dünyanın farklı bazı noktalarında yer alan Yunus Emre Kültür Merkezleri Türkiye’ye ait birçok değeri ve kültürel öğeleri bulunduğu ülkelerdeki yabancı kamuoyuna anlatıyor, aktarıyor. Benzer şekilde İletişim Başkanlığı Yurtdışı Ofisleri de bu noktadaki girişimlerimizden.

Ve bir yerde de diplomatik bir çalışma yönetiyor. Diplomasinin bu yönüne sivil diplomasi olarak bakıyorum yani büyükelçilikler diplomasiyi devlet yetkilileri ile yürütürken bahsi geçen merkezler ve ofisler daha fazla sivillere odaklanıyor. Zaten sempatinin kazanılması gereken hakiki kitle halkın olması gerekir. Çünkü devlet başkanları değişebilir fakat halk değişmez.

İşte bütün bu anlattıklarımdan yola çıkarak; Newyork Türkevi Türkiye’nin yerinden diplomasisine, Türkiye’nin ülkede gerçekleşen/gerçekleşecek bütün kamu diplomasisi ve ulus markalama çalışmalarında bir karargâh olması ya da başka bir deyişle faaliyetlerin tek merkezde planlanması ve sürecin uygulanması noktalarından büyük ve önemli kazanımlar sağlayacağı bir değerdir.


Yazarın Son Yazıları
Yazarın En Çok Okunan Yazıları