Uludağ Zirvesi bir Davos değil fakat, bizim için Davos’tan daha önemli. İnşallah zirve, ileriki yıllarda küresel piyasalar ve yabancı reel sektör temsilcilerinin de çokça iştirak ettiği daha geniş tabanlı olur.

Evet, zirvenin düzenleyicisi Capital, Ekonomist ve StartUp dergileri… Ünlü işadamımız TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Tuncay Özilhan’ın Anadolu Grubu şirketlerinden Garenta, zirvenin ana sponsoru…

Gelelim panellere… Zirvede öyle oturumlar oldu ki tadından yenmez… Örneğin enerji paneli… Moderatör Engie Enerji Türkiye Bağımsız Yönetim Kurulu Üyesi Mithat Rende, panelistler Uluslararası Enerji Ajansı Başkanı Fatih Birol, Akkök Holding CEO’su Ahmet Dördüncü ve STAR Rafineri Genel Müdürü Mesut İlter…

Zirvenin ilk oturumuna bakıyorum da, daha ilk celsede enerji tedarikçisi ile tüketicisi arasındaki stratejik bağ konusunda hoş bir havanın yakalanması bile Türkiye’nin ekonomik konuları masaya yatırma gücündeki seyyaliyeti gösteriyor.

Tabi bir de madalyonun diğer yüzü var… Her şey yerinde, her şey şahâne… Ama zirvede tüketici ve üretici arasındaki transfer ağının ekonomik olarak vatandaşın cebine nasıl yansıdığı da anlatılabilseydi çok iyi olacaktı! Zâten işin bamteli de burası değil mi?

Meselâ birçok vatandaşın, “Yahu kardeşim enerji dağıtım bedeli niçin vatandaşın sırtına yüklenir, ya da bu oran niye bu kadar yüksek, anlayamıyoruz… Bir de TRT payı var ki, evlere şenlik” tepkilerine zirveden keşke gerekli cevaplar gelebilseydi!

***

Enerjinin devamı elbette büyüme… Büyümek için kaynak lâzım… Kaynağı dışarıdan sağlayamıyorsanız, içeriden de tedarik edemiyorsanız tabii ki bu da yatırımlarınıza ve ufkunuza sınırlama getiriyor.

Sermaye dedik ya, benim en fazla “Büyüme dostu bankacılık” başlıklı panel dikkatimi çekti. Düşünebiliyor musunuz; panelin moderatörü Türkiye Bankalar Birliği Başkanı Hüseyin Aydın... Konuşmacıları finans tarafında Citibank CEO’su Serra Akçaoğlu ve HSBC CEO’su Selim Kervancı, reel sektör tarafında Sanko Onursal Başkanı Abdulkadir Konukoğlu ile Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Zorlu.

Gerek Akçaoğlu ve gerekse Kervancı’nın “Türkiye’yi anlamak için Türkiye’de yatırım yapmak gerekir. Darbe girişimi yaşayan herhangi bir ülkede piyasalar 24 saat içinde normale dönebilir mi? İşte Türkiye’de bunlar olabiliyor…” mealindeki müteradif söylemleri aslında dünyaya bir mesaj!

Reel tarafta Abdulkadir Konukoğlu’nun “Türkiye’yi kriz batırmaz, dedikodu batırır” sözünü bir kenara koyup Ahmet Zorlu’nun finans ile reel sektörün birbirlerine olan soğukluğunu, ancak sanayici ve bankacının samimi işbirliğinin çözülebileceğini ifade etmesi azımsanmayacak sözler.

Tabii ki, zirvede Çin de unutulmadı... Malûmunuz küresel daralmalara rağmen Çin dünyanın en fazla büyüyen ülkesi. Tüketim de var ama, ülke üretim ve ihracatla büyüyor. Bize nasıl örnek olacak, orasını bilemem ancak Türkiye-Çin İş Konseyi Başkanı Murat Kolbaşı, İKMİB Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister, DEİK Başkanı Nail Olpak’ın ifadeleri zannederim “Çin’i doğru anlamak” başlıklı panelde birçok yere klişe olmuştur.

Ne diyelim, gelecek yılki paneller net çözümlere de ışık tutar inşallah!