Dolar $
32.52
%-0.08 -0.02
Euro €
34.75
%-0.22 -0.07
Sterlin £
40.42
%-0.36 -0.14
Çeyrek Altın
3950.66
%-0.59 -23.22
SON DAKİKA
Son Yazıları

Türkiye'nin ihracat karnesi

19 Tem 2022

1- Türkiye'nin ihracat karnesi son 3 yılda nedir? Bilindiği üzere 2019 yılının sonları itibariyle tüm dünyayı etkisi altına alan Covit 19 salgını nedeniyle ülkemizde olduğu gibi tüm dünya genelinde kapanmaya gidilmiş bu nedenle ülkelerin hemen hemen hepsi ekonomik darboğaza düşmüştür.

Pandeminin getridiği mali külfetlerden kurtulmak için karşılıksız paralar basılmıştır. Basılan işbu paralar kısa vade de krizi atlatmaya yardımcı olmuş ise de uzun vadede karşımıza enflasyon olarak çıkmıştır. Enflasyon ve pandemi mücadele kapsamında ülkelerin ihtiyaçları değişmiş bu da devletler arası ithalat ve ihracat dengesinin ve ticarete konu malların değişiklik göstermesine neden olmuştur.

 

Pandemi ve bu salgının mali külfetleri karşısında Türkiye’nin ihracat ve ithalatına ilişkin TÜİK verileri incelendiğinde her iki ticaret hacminin de arttığı gözlemlenmektedir. Ocak-Aralık döneminde ihracat ın %32,8 oranında, ithalatın %23,6 arttığı gözlemlenmektedir. Genel ticaret sistemine göre ihracat 2021 yılı Ocak-Aralık döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre %32,8 artarak 225 milyar 291 milyon dolar olurken ithalat ise %23,6 artarak 271 milyar 424 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. 2021 yılının ülkemiz açısından iyi geçtiğini ifade etsekte Ocak 2022 dönemine baktığımızda dış ticaret açığının %234,9 oranında arttığını görmekteyiz. Günlük yaşamda hissedilen enflasyonda göz önünde bulundurulduğunda dış ticaret açığının artmış olması Türkiye ekonomisi için tehlike çanlarının çaldığını göstermektedir. Sektörel bazda incelendiğinde ise Türkiyenin ihracatının büyük kısmının sanayi sektörünün getiri sağladığı görülmektedir. Sanayi sektöründe ise otomotiv, çelik, hazır giyim ve konfeksiyon ihracatımızın başını çekmektedir. Özellilkle son dönemlerde çelik sanayisine rağbet gösterilmektedir.

2-  Dünya pazarında ilerleyen ve gerileyen sektörler nelerdir?

Son 3 yılda yaşanan Covit 19 salgını nedeniyle Dünya genelinde virüsün aşısı bulunana değin kapanmalar yaşanmış neredeyse tüm sanayi ve hizmet sektörü sekteye uğramış, ekonomik sıkıntılar ve yüksek enflasyon ortaya çıkmaya başlamıştır. Salgın özellikle sağlık sektörünü doğrudan doğruya etkilemiş sağlık ile ilgili tüm alanlarda ilerleme yaşanmıştır. Salgının ilk aşamalarında her ne kadar sağlık sektörü olumlu anlamda doğrudan etkilenmiş ise de olumlu etkilenen tek sektör sağlıkla sınırlı kalmamış diğer konjoktör ve faktörler etkisiyle özellikle enerji sektöründe ilerleme kaydedilmiştir. Nitekim yüksek enflasyon oranları, Rusya- Ukrayna savaşı gibi nedenlerle ham petrol fiyatları tavan yapmıştır. Her ne kadar petrol arzındaki düşüşün ham petrol fiyatlarının yükselmesine neden olduğu düşünülsede dünya nüfusunda yaşanan artış, sanayileşme ve fabrikalaşmada yaşanan ivme de enerji ihtiyacını doğurmuş, ham petrol fiyatlarının artışına sebebiyet vermiştir. Enerji sektörünü yalnızca ham petrol ile sınırlı tutmamak gerektiğinin de altını önemle çizerim. Sağlık ve enerji sektörlerinde yaşanan olumlu gelişmelerin yanı sıra ayrıca gerileyen sektörlerdende söz etmek gerekir. Sektörel bazda ilerlemelerin ve gerilemelerin sebebini Her defasında pandemi ve enflasyon olarak göstersem de bu iki sebep yadsınamaz bir gerçektir. Bu iki sebep otomotiv, inşaat, tarım, tekstil, kimya  gibi  sektörlerin doğrudan doğruya etkileyerek ticaret hacimlerinin düşmesine neden olmuştur.

------------

Schengen vizesi başvurularında red oranı %300

3- AB Schengen vize sorunsalı Türk Tacirini nasıl etkiler?

Son dönemlerde Türkiye’nin AB ülkelerine giriş vizesi olan Schengen vizesi başvurularında red oranı %300 oranında artış göstermiş bulunmaktadır. Bu konuda Türkiye, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisine bir rapor sunmuşsa da hala çözüm bulunamamıştır. AKPM komisyonunda kabul edilen rapora göre; 2014 yılında %4 Schengen vize başvurusu reddedilmesine rağmen bu rakam 2020 yılı itibariyle %12.7’ye yükselmiştir. Raporda ayrıca, AB tarafından gereksiz ve çok fazla belge istendiği, başvuru ücretlerin yüksek olduğu, yüz yüze başvurma zorunluluğu gibi konulara da yer verilmiştir. Schengen Vizesi sorunu, Özellikle ticari faaliyette bulunmak isteyen Türk vatandaşlarının seyahatlerinin gerçekliğini, konaklamalarını, ulaşımlarını kanıtladıkları halde vize başvuru süreçlerinde sıkıntı yaşamaktadır. Bu sorun beraberinde Türk yatırımcının AB ülkeleriyle olan ticari faaliyelerinin sekteye uğramasına bu da Türkiye’nin AB ülkelerindeki ihracat ve ithalat hacminin düşmesine neden olacaktır. Türkiye tarafından sunulan raporun komisyonda kabul edilmiş olması olumlu bir adımdır. Nitekim AKPM tarafından tavsiye kararı çıkacağını düşünmekteyim ki bu tavsiye kararları üzerine oylar ve çekinceler ortaya çıkacaktır ve umuyorum ki rapor dikkate alınır ve bu hak mağduriyeti bir an evvel neticeye kavuşur.

----------

Yatırımcıların Türkiye’ye bakış açısı

4- Yatırımcıların Türkiye’ye bakış açısı nasıldır? Yatırımcılar ülkemize yatırım yapıyor mu yoksa tam tersi bir durum söz konusu mudur? 

Yatırımcı olarak adlandırdığımız kesim bir sektöre, bölgeye yatırım yapmadan önce bu sektör ve bölgenin siyasi, sosyal  ve ekonomik gücüne bakarak  yatırım yapar. Kısacası yatırımcı yatırım yapacağı ülkenin kendisine güven vermesini ister. Son dönemde Türkiye ye yabancı yatırımcının pek fazla gelmediğini, mevcut yatırımcıların ise yatırımlarını yavaş yavaş geri çektiğini görmekteyiz. Bu durumun birden çok sebebi bulunsada başlıca sebepleri Türkiye de yaşanan ekonomik istikrarsızlık, faiz uygulamaları, mülteci ve göçmen akının yaşanması, verilen adaletsiz yargı kararları ve diğer devletlerle yaşanan siyasi çatışmalardır. Dünya genelinde yaşanan enflasyon ile mücadelede devletler ülkelerinde yaşanan enflasyon oranları düzeyinde gerekli faiz artırma politikası gerçekleştirirken ülkemizde tam tersine bir tutum ile faiz indirme politikası gerçekleştirilmekte bu da döviz endekslerinde dalgalanmalara sebep olmaktadır. Özellikle döviz endekslerinde yaşanan dalgalanmalar yatırımcı gözünde ekonomik güvensizlik göstergesi olmaktadır. Diğer yandan ülkemize ciddi anlamda, kontrolsüz olarak göçmen mülteci akını yaşanmaktadır. Haberlerden sosyal medya hesaplarında takip ettiğiniz üzere yüzlerce, binlerce mülteci ülkemize kaçak yollardan girmektedir ve bu kişilerden hiçbirisinin devlet tarafından takibi yapılmamaktadır. Bugün için bir tanesi vatandaşımıza karşı suç işlese failin kim olduğu belirsiz olarak kalacaktır. Zaten duyuyorsunuz 3-5 Suriyeli veya Afgan falanca vatandaşa karşı falanca suçu işledi. Peki bu faillerin kimlikleri belirsiz olduğundan takibi yapılabiliyor mu? Hayır. Yani ülkemize yaşanan göçmen akını da yatırımcının ülkemizde yatırım yapmamasına neden olmaktadır. 

Diğer yandan bazı ülkelerle yaşanan siyasi ve politik uyuşmazlıklarda yatırımcının ülkemizde yatırım yapmamasına neden olmaktadır. Örneğin yanı başımızda bulunan İran’da petrol fiyatları 1-2 lira iken ülkemizde vatandaşlarımız petrolu 25-30 liralardan almaktadır. Neden İran gibi devletlerden petrol yatırımcısı ülkemize çekilmeye çalışılmamakta. Bunun gibi farklı farklı sektörlerden yatırım örneği verebilir. Ülkemizin ihtiyaç duyduğu kaynaklara sahip ülkelerle ticari anlaşmaların, ticari imtiyazların sayısının artırılması gerektiğini düşünmekteyim. 

Daralmanın çözümü için öneriler

5- Ülkemizde hangi sektörlerde daralma yaşanamakta ve bu daralmanın çözümü için ne önermektesiniz?

Ülkemizde özellikle son yıllarda pandemininde etkisiyle makine, otomotiv, hazır giyim, inşaat, mobilya, madencilik, telekomünikasyon, kimya, tekstil, mobilya, turizm, perakende ve tarım alanlarında ciddi anlamda gerileme söz konusudur. Yaşanan daralmanın giderilebilmesi için yatırım finansmanı, reformlar, gümrük vergileri ve yerli üretimin desteklenmesi gerekmektedir. bu konuda finansal kırılganlıkları azaltılması, gümrük vergilerinde iyileştirme yapılması, kentsel dönüşümlere planlı teşviklerin sağlanması, kredi limitlerinin artırılması ve kredilerin amacı doğtultusunda kullanımının denetlenmesi, madencilik sektöründeki bazı engelleyici yasal düzenlemelerib yeniden ele alınması, fiber altyapı konusunda atılım yapılması, güven ortamının sağlanması, bazı STA ‘ların ( Serbest Ticari Anlaşmalar) yeniden masaya yatırılması, tarım için çiftçilerimize gerekirse hibe verilmesi gerekmektedir.

Petrol fiyatları artmaya devam eder mi?

6-Petrol fiyatları artmaya devam edecek midir? Türkiye’deki petrol fiyatları hakkında ne söylemek istersiniz?

Diğer sorularınızla da yanıt bulmaya çalışırken yaşanan Covit salgını, yüksek enflasyon oranları, yaşanan savaşlar ve ham petrol arzının azalmış olması nedenleriyle ham petrol fiyatları tavan yapmış durumdadır.  Naçizane görüşüm bu artışın bir müddet daha artış göstereceğidir. Zira Çin de yaşanan enerji krizinin üzerine Çinde pandemi nedeniyle yaşanan kısıtlamaların tamamının kalkmış olması nedeniyle sanayi sektörü tam kapasite üretime geçmiş bulunmaktadır. Bu da beraberinde Çinin petrol talebinin artmasına neden olacaktır. Arzda yaşanan sıkıntıların üzerine talebin artacak olması  ham petrol fiyatının artmasına neden olacaktır. Ülkemizdeki petrol fiyatları bilindiği üzere ham petrol fiyatına ve döviz endeksine bağlı olarak belirlenmektedir. Dünya genelinde yaşanan ham petrol fiyatlarındaki artışların yanı sıra ülkemizde yaşanan döviz dalgalanmaları nedeniyle petrol fiyatlarındaki artışların devam edebileceğini söyleyebilirim.

-------

DXY nedir, nelerden etkilenir?

7- Son dönemlerde DXY yükseliyor şeklinde haberler duyulmaya başlandı. DXY nedir, nelerden etkilenir, yükselmesinin etkileri ne şekilde olacaktır?

ABD Dolar Endeks, DXY nedir? Diye merak edenler için kısaca bir tanımda bulunmak isterim. DXY, ABD’nin ticari faaliyetler yürüttüğü 6 farklı ülkenin 6 farklı para biriminin bulunduğu sepete karşı ABD dolarının değerini ölçen endekstir. DXY’nin bize USD’nin diğer ülke para birimleri hakkında bilgi vermesi, piyasadaki yatırımcıların ve kurumların Dolar’ın değeri hakkında bilgi sahibi olmasını sağlamaya hizmet eder. DXY’nin nelerden etkilendiğine kısaca değinmek gerekirse DXY; dolar endeksleri parasal daralma ve parasal genişleme dönemlerinden de aşağı ya da yukarı hareketten etkilenebilmektedir. Dolar endeksinin yukarı hareketi için Amerikan Merkez Bankası FED, piyasaya tahvil satıp para çeker. Bu durumda DXY değer kazanır.  Son dönemlerde gündemde FED in faiz politikası yer almakta, haber değeri taşımaktadır. Bilindiği üzere borsalar, para birimleri vs. değerler hala ABD’nin tutumlarından doğrudan etkilenmektedir. Bu doğrultuda FED tarafından faizlerin yükseltilmesi de yine dolar endeksinin yükselmesi, değerlenmesi anlamını taşımaktadır.  Toparlayacak olursak işsizlik, enflasyon, cari açık, dış borç, ekonomik gelişmeler ve finansal piyasaların gidişatı dolar endeksini etkileyen unsurlardır. DXY’ nin yükselmesi de çoğu yatırım aracı için tehlike çanı çalması demektir ki birçok yatırım aracında düşüşlerin meydana geleceği, yatırımcılarımızın dikkatli olması gerektiği önemle belirtirim.

Yazarın Son Yazıları
Yazarın En Çok Okunan Yazıları