Dolar $
32.55
%0.02 0
Euro €
34.93
%0.28 0.09
Sterlin £
40.69
%0.07 0.03
Çeyrek Altın
3965.28
%0.19 7.32
SON DAKİKA
Son Yazıları

Tarımda istatistik

21 Nis 2021

Matematik gibi istatistik te sevmeyen bir milletiz. Esasen ben de üniversite de hiç sevmezdim. Ne zaman işlerimi kolaylaştırdı o zaman baş tacı ettim.

Birçok tanımı var; belli konularda toplanan sayısal değerler ile ileri sürülen bir takım şekillerdir. İhracat değerleri, traktör sayısı, üretilen buğday miktarı. Tarihte ilk defa Aristotle zamanında devletler askeri güçlerini anlamak için sayımlar yaparak temelini oluşturmuşlar. 17. Yy’da olasılık teorisi ilgi çekince haliyle istatistik te gelişmiş. Galile’nin yaptığı şans oyunlarında istatistik kullanılmış. Pascal gibi matematikçiler istatistiğin gelişmesine önemli katkı sunarken, Fisher’ın “küçük örnek teorisi” istatistiğin günlük araştırmalarda da kullanılmasını sağlamış.

Osmanlı’da 1326 – 1360 yılları arasında toprak ve nüfus sayımları yapılmış, 1389 yılında kayıtları kısmen istatistik içeren “Defterhaneler” kurulmuş. Kanuni Sultan Süleyman; sayımların her yüzyılda bir yapılmasını Kanunname ’ye koydurmuş. Tanzimat süreciyle beraber modern istatistiki bilgiden faydalanabilmek için 1830 yılında ilk modern nüfus sayımı yapılmış. 

Genç Türkiye Cumhuriyeti’nde Atatürk tarımın ne kadar önemli olduğunu bildiğinden ilk icraatlarından biri olarak tarım haritası çalışmak olmuş. 1927 yılında ilk tarım sayımı yapıldı. 1950 yılında yapılan tarım sayımından sonra 6534 Sayılı Yasa ile sonu 0 ile biten yıllarda Genel Tarım Sayımı yapılması hükme bağlandı.

Veri toplama, özetleme, analiz, yorum, genelleştirme sonuçta akılcı sağlam işler yapma. İstatistiğin en çok kullanıldığı alanlardan biri ziraat, en azından dünyada. 

Tarım; ürettikleri ile gıda endüstrisine girdi sağlayan stratejik bir alan. Buzdolabına, kilere bakıp haftalık alışveriş listesi yapmak kadar keşke kolay olsaydı tarımda üretim planı yapmak. Onlarca farklı unsurdan etkilenen tarım, yüzlerce çeşit iş kalemiyle dünyanın en riskli ve zor işlerinden. İşi kolaylaştırmanın yolu veri toplamak, biriktirmek istatistik biliminden faydalanmak.

Üretim, tüketim, ihracat, ithalat planı yapmaya yarayan istatistik; israfı önler, kaynakların doğru ve etkin kullanılmasını sağlar. Yani faydalı bir bilim dalıdır.

Tarımda toparlanması gereken birçok veri, planlanması gereken birçok iş süreci var. Hayvancılık, bitkisel üretim, verim, kalite verileri. Meteoroloji verileri, İstilacı bitki ve hayvan türleriyle ilgili yaşananların verileri. Uygulanacak kotalar, destekler, gıda güvencesi, gıda güvenliği ve rekabetin korunması için istatistiklerin önemi büyük.

Bunları neden anlattığıma gelince; tarımda toplam arazi büyüklüğü  ortalama 7 hektar yani 70 dekar olup giderek yükselmektedir. Sebebi çiftçi sayısının giderek düşmesi ya da başka bir sebep olabilir mi? Bu anlamda; geçtiğimiz hafta Tarım Reformu Genel Müdürlüğü  tarafından yayımlanan “Tarım arazilerinin Satış ve İntikal İşlemlerinde Vergi Muafiyeti” ve “Hisseli arazilerin Satış İşlemlerinde Vergi, Harç ve Döner Sermaye Ücretleri Alınmayacak” duyuruları hiç kuşkusuz; 30 milyon parsel, 40 milyon hissedar, 2 milyon üzerinde çiftçi, 3 milyondan fazla tarım işletmesini ilgilendiren bir konu.

Geçmişte “Toprak Koruma ve Arazi Kullanım Kanunu ve Türk Medeni Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile belirli düzenlemeler yapılmış. Söz konusu kanun ile  küçük çiftçiler topraklarını kaybetmiş kötü niyetli yatırımcıların eline arazi toplamak için fırsat geçmişti. Aynı risk tekrar gündemde. Miras yoluyla bölünerek işletilemez hale gelen araziler bir tarafta diğer tarafta uluslararası veya ulusal büyük tarım şirketlerinin arazi toplama amacı. Olası riskleri gözden kaçırmamakta fayda var. İyi niyetli her atılım istatistik ile desteklenmeli işte o zaman rasyonel ve adaletli olur. 

Geçmişte yapılan bu düzenleme içerisinde birçok risk taşıyordu. Küçük mirasçıların kır ile bağının kopması, aile arası düşmanlıklar, tekelleşme, kimine zenginlik kimine yoksulluk getirecek bir düzenlemeydi. 

Geldiğimiz noktada çiftçi hala girdi maliyetleri ve belirsizlikle uğraşıyor. Kanunlar değişiyor, kooperatifler kuruluyor, ata tohumu moda oluyor. Günün özeti tarım modalarla yönetildikçe gerçek toprak reformu da, tarım devrimi de biraz uzak görünüyor.

Türk tarımıyla ilgili en çok tartışılan konulardan biri ölçek ekonomisine sahip olmamamız. Türkiye’de çiftçilerin %28’i 50 dekar altında, % 8’i 500 dekar üstü, kalanı da 100 – 499 dekar arası arazi büyüklüğüne sahip. Amerika’da 818, İngiltere 538, Fransa 521, Almanya’da 457 dönüm. Hiç kuşkusuz tarım arazilerinin büyüklüğü üretim maliyetlerini düşürürken, verimi de artıran en önemli unsurlarından. Özellikle de makine ekipman kullanımı, verim büyüklüğüyle doğrudan etkili. Bu anlamda 10 yıl öncesine kadar tarımda önemli bir aşama olan ölçek ekonomisi şimdiler de özellikle gelişmekte olan ülkelerde tarımda tekelleşmeyi desteklemesi bakımından ciddi bir tehlike.

Velhasıl ne yapacağız; olası riskleri rakam kullanarak Türkiye tarımının dinamiklerine bakarak doğru yönetecek toprak sahipliğinde tekelleşmeyi önleyecek coğrafyamıza, kültürümüze uygun bir tarım stratejisi bulacağız.

Tarıma dair rakamlar ve istatistik bilimi yolumuzu aydınlatacak. 

Yazarın Son Yazıları
Yazarın En Çok Okunan Yazıları