Dolar $
32.57
%0.12 0.04
Euro €
34.76
%-0.02 -0
Sterlin £
40.61
%-0.04 -0.01
Çeyrek Altın
4068.11
%0.02 0.79
SON DAKİKA

Tablo iç açıcı değil

Bir yılı daha geride bırakıyoruz. Ekonomik sıkıntılar, pandeminin yarattığı problemler, geçim derdiyle boğuşan halk, kadına şiddet, hayvana şiddet, çocuğa şiddet, istismarlar, sokak hayvanlarının yaşadığı zorluklar, yangınların ve sellerin yol açtığı tahribat, uzaktan eğitimde fırsat eşitsizliğinin yarattığı problemler ve daha birçok konu… Bu başlıkların bazılarında ufak gelişmeler yaşansa da çoğu konuda kayda değer bir gelişme yaşanamadan 2021 de bitti. 2022'de ise bu konularla ilgili bir gelişme olup olmayacağı merak konusu.

Şiddetin her türlüsünün yine oldukça gündemde olduğu bir sene oldu. Kadın cinayetleri, çocuk istismarları, sorumsuz ebeveynler yüzünden yaşananlar, taciz haberleri gibi başlıklar gündemde yine sürekli yerini buldu. 

25 Kasım 2020 ile 25 Kasım 2021 tarihleri arasında 280 kadın cinayeti, 200 şüpheli kadın ölümü oldu. KADES gibi önemli uygulamalar yürürlükte olsa da kadınların bu korkuyla yaşamamasını sağlayacak ve bu cinayetleri işleyenleri korkutup caydıracak hukuki düzenlemeler yapılmadığı sürece bu cinayetlerin azalmayacağı ne yazık ki ortada. Bu vahşeti uygulayan zihniyet maalesef azalmıyor hatta istikrarlı bir şekilde artıyorken gerçekten işe yarar düzenlemeler umarım önümüzdeki yıl getirilir. 

Çocuk istismarlarının sayısının da gündemde yerini bulanlardan da fazla olduğunu düşünüyorum. Maalesef çocukları böyle korkunç olaylara maruz kalan çoğu aile el âlem ne der düşüncesiyle olayların üstünü örtüyor ve açıkça pedofili olan suçlular cezasız kalıyor. Ailelerin bu mantalitesi değişmedikten sonra ise bu konuda ne kadar düzenleme getirilirse getirilsin yetersiz kalacak. Başkalarının ne düşündüğünden çok çocuklarının mutluluğunu, sağlığını ve huzurunu düşünen aile modelinin oluşması için belki de bazı çalışmalar yapılabilir. 

İnsanlara hiçbir zararı olmayan hatta her depremde gündem olduğu üzere yaralarımızı sarmak için ellerinden geleni yapan hayvanlarla ilgili ise anlamsız konular gündeme geliyor. Bir olay üzerinden yola çıkılarak sanki her köpek saldırganmış gibi bir yaklaşımla onların da birer canlı olduğu ve yaşam hakkı olduğu gerçeği hiçe sayılıyor. Ki saldırgan olarak sınıflandırılan köpeklerin bile aslında öyle olmadığı, onları büyüten insanların kabahati olduğu gerçeği ortadayken. Her türlü şiddete maruz kalan, çoğu barınakta yetersiz beslenme, yetersiz veteriner sayısı nedeniyle sefalet içinde sahiplenilmeyi bekleyen onlarca hayvana bir çözüm bulunamazken sanki çok büyük zararları varmış gibi hepsi toplatılmaya çalışılıyor. Ayrıca bu hayvanların evcilleşmesine sebep olan ve onları kendine bağımlı hale getiren insanlarken kendi başlarının çaresine bakmalarını beklemek de acımasızca olur. Tarihine bağlı bir millet olan Türk toplumu Hayırsız Ada faciasını incelerse ne gibi üzücü olaylara şahit olabileceğimiz daha net anlaşılacaktır. 

Yeni yılda umarım hiçbir konu şansa bırakılmaz ve tüm bu konularla ilgili gerçekten caydırıcı olacak düzenlemeler getirilir, yanlış kararlardan vazgeçilir ve daha huzurlu günler yaşarız.