Dolar $
32.54
%0.04 0.01
Euro €
34.64
%-0.29 -0.1
Sterlin £
40.67
%0.27 0.11
Çeyrek Altın
4067.32
%0 0
SON DAKİKA

Sosyal medyanın vicdani etkisi

Geçtiğimiz gün Galata Kulesi önünde bir adam kendini yaktı. Çokça konuşulan bu dehşet verici olay yaşandığı esnada çevredeki esnaf müdahale etmeye çalışırken olay yerinde bulunan bazı insanlar orada bulunduklarına dair fotoğraf çekmeye, paylaşım yapmaya çalıştı.

Sosyal medya yaygınlaşmaya başladığından beri bu tarz olaylar çok sık yaşanıyor. İnsanlar dehşet içindeyken, yardıma en çok ihtiyaç duyduğu sırada öne çıkmak için bu tarz paylaşımlar yapan çok sayıda sosyal medya kullanıcısı var. 

Elbette sosyal medyanın faydalı olduğu pek çok konu var. Toplumsal olaylarda veya yardım çağrısı yapmak isteyen insanlar bulunduğunda bir güç haline gelen bu araç bu tarz olaylar olduğunda ise bir tehdit haline geliyor. İnsanların özellikle çocukların şahit olmaması gereken pek çok görüntü kolay erişilebilir sayfalarda dolaşıyor, herkes görüyor. Vicdansızlık olarak nitelendirilmesi gereken bu paylaşımları yapan kişiler ise bir rahatsızlık duymuyor. 

Ne zaman bu hale gelindi, bu durum nasıl düzelecek? Sosyal medyayla ilgili sürekli yeni düzenlemeler yapılacağı konuşuluyor ancak esas düzeltilmesi gerekenin bu konu olduğu, insanların takipçi kazanmak uğruna böyle şuursuz paylaşımlar yapmaması gerektiği yeteri kadar konuşulmuyor. Dozunda yapılan eleştirilerin cezalandırılması yerine esas bu tarz paylaşımların ve yanlış bilgiler yayanların cezalandırılması gerekiyor. 

Kaldı ki bu tarz paylaşımlar yapan insanların akıl sağlığı ne kadar yerinde? Araştırmalara göre sosyal medya insanların depresyon riskini üç kat artırıyor, uyku sorunlarına sebep oluyor, öz saygının azalmasına yol açıyor ve yüz yüze iletişimin kalitesini düşürmesi sebebiyle ilişkileri olumsuz yönde etkiliyor. Sosyal medya bağımlılığını bir ruhsal sağlık sorunu olarak nitelendiren araştırmalar da mevcut. 

Bu durumda yapılması gereken sosyal medya ile ilgili eğitimler verilmesi veya sınırlandırmanın bir yolunun bulunması ancak bunun nasıl yapılacağı veya telefonlarımıza bağımlı hale geldiğimiz mevcut dünya düzeninde bunun mümkün olup olmadığı tartışılır. 

Kesin olan bir şey var ki dozunda olmayan her şey insanlara zarar veriyor ancak maalesef bunun da kesin bir çözümü yok gibi gözüküyor.