Ekonominin kötü gidişatı tabi ki ithal olarak temin edilen medikal malzemelerin kullanıldığı ameliyatların gerçekleştirilmesini engelliyor ve özellikle son bir aydır sürekli olarak artan kurlar çoğu sektörü olduğu gibi sağlık sektörünü de kötü yönde etkiliyor.

Aylardır özellikle pandeminin de etkisiyle sağlık çalışanlarının iş yükü sürekli arttı. Pandemi dışında muayene sürelerinin düşürülmesi, ücretlerinin düşüklüğü gibi birçok sorun nedeniyle sağlıkçılar büyük sıkıntılar yaşıyor. Tabi onların yaşadığı sıkıntılar da doğrudan vatandaşı etkiliyor. Yeterli sağlık hizmeti alınamadığında ise iki taraf arasında sorunlar yaşanıyor. Yani bunun sonucunda hiç kimse memnun olmuyor ve hakkını alamamış oluyor. 

Medikal malzemelerin temininde devlet hastanelerinin yaşadığı sıkıntıların özel hastanelere ve tıp fakültesi hastanelerine de sıçrayabileceği konuşulanlar arasında. Malzeme eksikliğinin büyük ve nitelikli ameliyatlara engel olacağı, özellikle ortopedi ve beyin cerrahi doktorlarının ameliyat yapamaz hale geleceği, ayrıca kalp pili gibi ek malzeme gerektiren ameliyatların durma noktasına geleceği ve ilaçlarda da bu sorunların yaşanmaya başlanacağı yönünde doktorlar uyarıda bulunuyor. Sonuç olarak hastaların hayati tehlikelerinin söz konusu olabileceği konuşuluyor. 

Bir vatandaşın en temel hakkı can güvenliği iken böyle bir riskle karşı karşıya kalışımız çok korkutucu. Bunun başlıca sebebi döviz kurlarının sürekli bir dalgalanma halinde oluşu…  Sağlık sektörü için gerekli önlemler alınıyor mu? Alınıyorsa da bunların vatandaşla paylaşılması, somut delillerin gösterilmesi gerekir ki geçim derdinden boğulan vatandaş bir de bunun endişesini yaşamasın. Ama maalesef çıkan haberler önlem alınmadığını gösterir yönde. İlaç bulamayan ve malzeme eksikliğinden dolayı ameliyat olamadığını beyan eden insanlar var. Bu insanların maddi durumu iyi olsa elbette ki özel hastaneler aracılığıyla bir şekilde bu ameliyatlar yapılır ancak geldiğimiz noktada çoğu kişinin böyle bir şansı yok. Büyük bir emekle yapılan ve tam teçhizatlı olan şehir hastaneleri de bu noktada yetersiz kalacak gibi görünüyor.

Sağlıkta çoğu konuda yurtdışına bağımlı olduğumuz ve yılın başında ilaçların sabitlendiği döviz kurunun şu an kat be kat üzerinde olduğumuz halde bu soruna da gereken önem verilmiyor. 

Genel olarak herkeste bir bezmişlik, ne olacaksa olsun artık havasının hâkim olduğu bu günlerde maalesef olumlu bir gelişme yaşanmaması bir karamsarlık oluşmasına sebep oluyor. Beklentim o yönde ki en azından sağlık sektörü için özenli bir çalışma yapılsın ve sorunlar daha da büyümeden çözülsün.