Orman yangınları
Dünya Bankası'nın 2014 verilerine göre Türkiye'de kişi başına düşen ağaç sayısı 114. O tarihten bu yana artmış mıdır, azalmış mıdır, bilmiyorum. Veri sunulmuyor. Fakat yoğun ağaçlandırma çalışması yapıldığını yurtiçindeki yolculuklarda özellikle de dağ eteklerinde görmek mümkün.
114, Türkiye’nin kuzey ve batı komşularına göre çok düşük, güney komşularına göre yüksek bir değer. Elbette daha yüksek kişi başı ağaca sahip ekonomilerle farklılaşmada nüfus büyüklüğünün de rolü olduğu anlaşılabilir.
Dünyada Latin Amerika, Kanada civarı, Güney Batı Afrika kişi başı en çok ağaç olan bölgeler olarak ön plana çıkıyor. Türkiye ise alt gruba yakın bir yerde. Bu şartlar altında belki de ağaç hassasiyetinin en yüksek olduğu toplumlardan birisi olmakla kişi başı ağaç verileri arasında bir ilişki olduğu düşünülebilir. (Türkiye’de çok başvurulan bu anlamdaki hadis ve atasözlerinin soyut bir karine sunduğu düşünülebilir.)
Orman yangınları bu veriler üzerinden inceleninceyse durumun vahameti büyüyor. Yeşil Vatan küçülüyor adeta. (Vatan, mavi, yeşil gibi cüzlerine ayrılır bir olgu mudur, bunun da tartışılması gerekir.) Her yangında kişi başı ağaç sayısı da düşüyor. Türkiye’nin ormanları genellikle karaçam, meşe gibi en yüksek kalorili ağaçlardan oluşuyor. Yangın çıktıktan sonra kalorili ağaçların yangınıyla baş etmenin çok zor olabileceğini anlarsınız.
Orman yangınlarını önlemede daha etkin güvenlik ve stratejiler geliştirmek her geçen gün önemini artırıyor. Türkiye hukuki tedbirleri artırmak ve teknolojinin imkanlarını da bu anlamda iyi kullanmak durumunda.
Konu ağaç olunca çarpık şehirleşme üzerine de birkaç kelam etmek gerekir. Şu eski şehirlerdeki çınar ağaçları var ya onlar üzerine kendimce yaptığım araştırmalardan bahsetmek istiyorum. Osmanlı mimarisine ahşabın hâkim olduğunu bilirsiniz. Bu nedenle şehirler için yangın tehdidi bugünkü betonarme şehirlerden (benzer yoğunluk şartlarında) daha büyüktür. Büyüktür ama akıllı stratejiler getirmekten geri kalınmaz. Osmanlı’da Türkler dünyadaki en düşük kalorili ağaçlarla şehirlerini yaşanabilir kılmıştır. Çok zekice.
Şehirlerdeki çınar ağaçları “insanın ağaçlarla nasıl yaşayacağı” sorusuna üretilmiş erken cevaplardan birisidir. Aynı zamanda bu tecrübe yangınları önlemek ve etkilerini azaltmak için sonsuz strateji getirilebileceğiyle ilgili bakış açımızı zenginleştirir. Sürdürülebilirlikle ilgili henüz açılmamış tartışmalardan birisi de insanın ağaçlarla nasıl yaşayabileceği meselesidir. İklim değişimi hissedildikçe sadece yangınlar değil, hastalıklar, haşereler gibi problemler ve kuşların ve diğer canlıların yaşam alanlarıyla ilgili kaygılar nedeniyle insanlar bu tartışmalar üzerine bahis açmak durumunda.