Dolar $
32.59
%0.2 0.06
Euro €
34.79
%0.12 0.04
Sterlin £
40.66
%0.12 0.05
Çeyrek Altın
4078.57
%0.28 11.11
SON DAKİKA
Son Yazıları

Mehmet Akif'in eğitim tasavvuru

30 Ara 2020

Mehmet Akif (1873-1936), şair, düşünür, veteriner hekim, öğretmen, vaiz, mütercim ve siyasetçidir. Mehmet Akif hem "vatan şairi" hem de "milli şair"dir. Akif, "milletlerin refahı için iki güç lazımdır" der. Ma'rifet (ilim ve fenlerle tahsil olunan malûmat) ve fazilet (irfan kazanan yüksek derece). Ma'rifet, ilk önce, ahaliye saadet verecek tüm sebepleri getirir sonra fazilet gelerek, o birikmiş duran sebepleri alır, memleketin hayırlı yükselmesine tahsis etmek üzere harcar. Şayet bir millette ma'rifet kudreti olmazsa, sadece faziletle yükselemez, zayıf düşer. Farz edelim, bir millette ma'rifet var, ama fazilet yok olmuşsa, o millet sınırsız felaketlere maruz kalır. İnsanların ruhunu zehirleyen yara işte budur; öyle bir musibettir ki o, vebaya rahmet okutur!

Akif taklitçi bir eğitime taraftar değildir. Akif eğitimde bilimsellik ve millilik konusunda çok hassastır. Ma’rifet ve faziletin birbiri içerisinde meczolunduğu, çalışkan ve sabırlı gençlerin yetiştirilmesi için yeni bir okul modelinin geçekleştirilmesine büyük önem veren Akif, her milletin kendine özgü, diğer milletlerden farklı örfleri, adetleri, din ve ahlak anlayışları olduğuna dikkat çeker. Akif, yeni yetişen nesillerin güzel ahlak üzere yetiştirilmesini ister ve der ki, “Türk Milleti’nin ahlakı, Islam ahlakıdır. Türk Milleti’ni bu ahlak anlayışından koparmak mümkün değildir:

“Ne irfandır veren ahlaka yükseklik, ne vicdandır,

Fazilet hissi insanlarda Allah korkusundandır.” Bir milletin ahlakının çözülmesi ve bozulması, o milletin ölümünü hazırlar. Akif ’te eğitimde ahlakı esas alır. Mehmed Akif’in eğitim-öğretim alanlara ilişkin dile getirdiği sorunlar ve çözüm yolları çerçevesinde, şu önerileri dikkate alınmalıdır: Eğitimde taassup, taklitçilik, cehalet, tembellik, yanlış̧ tevekkül anlayışı ve ruhsuzlukla mücadele edilmeli, ma’rifet ve fazilet esas alınmalıdır. 

Akif, müzik, resim, güzel sanatlar, spor, güreş̧, ata binme gibi sporları kendi nefsinde uygulamış̧ ve tavsiye etmiştir. Akif ’in hayalindeki gençlik, doğru, dürüst, karakterli, şahsiyetli, yalansız, garazsız, ivazsız ve hak namına isleyen bir “genç” modelidir. Bu modeli de Akif sahabedeki Asım’da vücut buldurur. Aslında Asım, Akif’in ta kendisidir. Akif, “Asımın Nesli” modeli ile gençlik, yabancıların ve yabancılaşmanın tehdidinden kurtulacaktır. 

Akif, şiirinde felsefeye (hikmet) yer veren bir şairdir. Akif, aklı merkeze alan bir eğitim felsefesinden yanadır. O’na göre eğitimin en önemli görevi aklı doğru çalıştırarak hakikate varmaktır. Mehmet Akif’in en belirgin özelliklerinden biri din ile felsefeyi çatıştırmayan bir eğitim felsefesidir. Ona göre felsefe ile dinin hedefi aynıdır, ikisinin gayesi insanı hikmet ve irfan sahibi yapmaktır. “Eğer yaşamak istersek her şeyden evvel maarife sarılmalıyız” diyen Akif büyük bir eğitimcidir. Akif, memlekette doğru ve gerçek bir maarifin girmesiyle ülkenin kurtulacağına ve büyük sıkıntıların sona ereceğine inanmaktadır. Mehmed Akif, hem Osmanlı hem de Cumhuriyet Dönemi’nin en önemli fikir ve sanat öncüsü bir şair ve mütefekkirimizdir. Türk Milletinin ve İslam âleminin ancak maarif ve ıslahatlarla kalkınacağını öngörmüştür.

Akif, kendine güvenen, özgüveni olan yeni bir nesil yetiştiren eğitim felsefesi önermektedir. Akif’in en büyük hayali imanlı ve irfanlı gençliğin yetişmesidir. Bir mütefekkir olan Akif’in eserlerinde, toplumda her gün cereyan eden basit meselelerden başlanarak yola çıkılmış̧, ideal ve gerçek arasında mükemmel bir denge kurulmuştur. Görüşlerinde son derece realisttir. Geleceğimizin teminatı olan gençlerin uyanık kalarak dünyayı yakalayabileceklerinin altını çizer:

 “Bir baksana, gökler uyanık, yer uyanıktır

Dünya uyanıkken uyumak maskaralıktır.”

Akif’in maarif (eğitim) tasavvuru  şudur: eğitimde bağnazlık, taklitçilik, cehalet, tembellik, yanlış tevekkül anlayışı ve ruhsuzlukla mücadele edilmeli, ma’rifet ve fazilet esas alınmalıdır. Akif, bulun¬duğu kabın şeklini alan ruhsuz ve cıvık bir şahsiyet değil; şeklini sıcakta, soğukta, borada, kasırgada muhafaza eden bir karakter abidesidir. Onu tek başına anlatmaya “Çanakkale şehitleri” için yazdığı şiir kâfidir. 

Akif, bu milletin, ‘Rol Model İnsanıdır’. 

Kalemi ile kelamı birdir O’nun!

“Dilinin söylediğini, kalbinin tasdik ettiği bir şahsiyettir.”

Tıpkı Yunus gibi, Onda bütün eğrilikler yasaktır.

Vefatının 84.yılında Akif’i rahmetle anarken son sözü O’na bırakalım: 

“Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem;

Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem.

Biri ecdadıma saldırdı mı, hatta boğarım!

-Boğamazsın ki! — Hiç olmazsa yanımdan kovarım.

Üç buçuk soysuzun ardında zağarlık yapamam;

Hele hak namına haksızlığa ölsem tapamam.” 

Yazarın Son Yazıları
Yazarın En Çok Okunan Yazıları