"Küçüğün" Rızası Mı Vardı?
Diyarbakır'ın Bağlar ilçesinde kaybolduktan 19 gün sonra derede cansız bedeni bulunan 8 yaşındaki Narin Güran hepimizi kahretti. Olayın nasıl meydana geldiği henüz tam olarak aydınlanmamışken değişen ifadeler, aile üyelerinin çelişkili tavırları, ailede daha önce yaşananlar gibi pek çok konu herkesin kafasında soru işaretlerine sebep oluyor.
Maalesef Narin Güran’ın cinayeti ilk olmadığı gibi son olacak gibi de gözükmüyor. Ağrı’da 2018 yılında öldürülen Leyla Aldemir’in cinayetinin ardından amcası tutuklanmış, ağırlaştırılmış müebbet cezası almış ancak sonrasında tahliye edilmişti. Adaletin bu kadar işlevsiz kalması ve hukuk mekanizmasının giderek caydırıcılıktan uzak hale gelmesiyle, buna ek olarak yapılan bazı yersiz ve ürkütücü açıklamalar sebebiyle hastalıklı ruhlar ne çocuklara ne hayvanlara ne de kadınlara el uzatmaktan çekinmiyor.
Adalet Bakanlığınca paylaşılan verilere göre 2023 yılında çocukların cinsel istismarına yönelik 66.138 dosya bulunuyor, bu dosyaların 40.713’ü ise 2023 yılında açılan dosyalardan oluşuyor. Bunlar sadece adli mercilere yansıyan istismarlar, maalesef bir bu kadar da yansımayan istismar olduğunu düşünmek geldiğimiz bu noktada pek de mantıksız görünmüyor. Bu kadar fazla çocuk kaygısız bir şekilde oyun oynaması gereken yaşlarda bu korkunç olaylara maruz kalırken yetkili makamlarda bulunanların yıllardır süregelen “Bir kereden bir şey olmaz”, “Küçüğün rızası var” gibi açıklamaları ve mahkemelerin cezalarda yetersiz kalışıyla bu olayların sayısı giderek artıyor.
Ülkemizde okula gönderilmeyen kız çocuk sayısı giderek artarken, okula gönderilen öğrencilerin yüzde yirmi beşi yetersiz beslenirken, eğitim sistemi sürekli değiştirilip iyice karmaşık hale gelirken çocukların eğitimleri ve gelişimleri için nasıl uygulamalar yapılabileceği konuşulmalı ancak maalesef çocukların istismarını ve öldürülmesini konuşuyor, öldürülen bir kız çocuğunun tabutuna gelinlik koyup saçma sapan ve yersiz romantize etme çabalarıyla meşgul oluyoruz. Biz şuurumuzu ne zaman bu kadar kaybettik?
Sekiz yaşında kim bilir henüz bilgimiz olmamasına rağmen başına neler gelerek katledilen bir çocuğun tabutuna gelinlik konulması akıl alır gibi değil. Biz ne zaman küçücük çocukları gelin olarak görmeye başladık? Bu kadar mı yozlaştık?
İnsan Hakları Derneği’nin 2018 yılına ait verilerine göre Türkiye çocuk istismarında Dünya’da 3’üncü sırada yer alıyor, ayrıca erken yaşta evliliklerde de Avrupa’da 1’inci sırada yer alıyor. Elimizde böyle korkutucu veriler varken çocukların güven içinde çocukluklarını yaşamaya yönelik ne gibi düzenlemeler yapılabilir diye konuşmak yerine istismara uğrayıp öldürülen bir çocuğun tabutuna gelinlik koymak zihniyetimizin nasıl bozulduğunu tam olarak resmediyor.
Çocuk çocuktur! Kimsenin oyuncağı, istismar objesi, kölesi değildir! Bilinçli olmayacaksanız çocuk sahibi olmayın, çocuk sahibi olduysanız da çocuklarınızı elinizden geldiği kadar koruyun! Maalesef yeri geldiğinde aile üyelerinizden bile koruyup çocuklarınızın beyanlarını esas alın!
Narin’in dosyası umarım Leyla Aldemir dosyası gibi sonuçlanmaz ve emsal olur, aksi halde bu tarz olaylar iyice normalleşecek ve elimizden bir şey gelmeyecek, her öldürülen çocuğun ardından bir fotoğrafına kanatlar eklenip iki gün sonra olay unutulmaya devam edilecek…