Dolar $
32.42
%-0.32 -0.1
Euro €
34.96
%-0.34 -0.12
Sterlin £
40.51
%-0.75 -0.3
Çeyrek Altın
4092.28
%0.61 24.65
SON DAKİKA
Son Yazıları

Kent konseyleri ve göçmenler

27 Aðu 2021

Göçmen konusu artık Türkiye'nin bir gerçeği. Dolayısıyla elimizdeki bu gerçeğe göre hareket etmemiz gerekiyor. Göçmen konusunu bir durum olarak görmek süreci yönetmemiz için öncül nokta ve bu sürecin sahadaki en önemli uygulayıcılarından birisi ise bana kalırsa kent konseyleri.

Kent konseyleri çok önemsediğim ve özellikle kent kültürü ve ortak yaşam alanlarında müşterek hareket edilmesini sağlayan değerli bir oluşum.

Zaten kuruluş amaçlarında ifade edilen noktaların birleşmesi ile benim karşıma; “kente yaşamak değil, kentli olmak” ifadesi çıkıyor.

Bu yüzden kent konseylerinin ilk ve en önemli görevi kentlerdeki kent kültürünü oluşturmak, bunu kentteki insanlara benimsetmek ve tabi ki sürdürmek.

Kent konseylerinin öncülüğünde kurulan kent kültürü göçmenler konusunda kentlere dolayısıyla ülkeye önemli kazanımlar sağlayacaktır. Bahsettiğim kazanımlar bazı noktalarda sorun olarak görülenlerin durum olduğunu anlamamıza imkân tanıyor.

Buradan hareketle göçmen konusundaki en temel eşik kent kültürü. En bariz örneği Avrupa’da gördüğümüz kimi kentlerde oturmuş bir kent kültürü göçmen konusunda sanıldığının aksine oluşan ya da oluşacak problemlerin önünü de kapatıyor. 

Çünkü yurtiçi ya da yurtdışı kanalıyla kente gelen ve kentte yerleşik olmayan her birey, kente kendi kültürünü de getirir. Kişiler göçmeden evvel yanlarına aldıkları ve pek bırakmak istemedikleri ilk varlıkları kendi kültürleridir. 

Haliyle her kültür yaşatılmak ve korunmak ister, bireylerin bu tutumu kentlerde bilhassa kültür çatışmalarını beraberinde getirir. 

Aslında kentlerimizde arzulanan düzeye ulaşamayan kent kültürünün önündeki engeli bu çatışma oluşturuyor.

Halbuki olması gereken kültür çatışması değil, kültür entegresi ve kültür mozaiği oluşturmaktır. Oturmuş bir kent kültüründe, kente nereden insan gelirse gelsin, gelen her insan o kültüre hem hızlıca adapte olur hem de o kentin kültürel bağlamda oluşmuş olan kurallarına riayet eder. 

Bu misyonla hareket eden kent konseylerine göçmenler hususunda önemli bir görev düşüyor. Kent konseyleri kent kültürünü, kentlilik bilincini, kent aidiyetini geliştirdikleri an, kentteki göçmenlerin toplumsal ve kültürel adaptasyonlarını etkin kılacaktır. Bu kentteki çatışmalara mani olacaktır. Sonuçta herkes artık o kentli olacak. 

Kent kültürü, kültürel farklılıkların da önüne geçer. Kent konseyleri bir taraftan misyonlarında yer alan kent kültürünü oluştururken diğer yandan çalışma grupları ve kent konseylerinin kentteki bütünleştirici etkisi, özellikle yerel yöneticilerle olan etkileşimi ve bana kalırsa en değerli vasfı olan sivil bir hareket olması ile göçmenler konusunda devlet yöneticilerine ve kente yaşayan bireylere fayda sağlayacaktır. 

Tabi ki ifade ettiğim görevin kentin paydaşları ile yapılması kent kültürünü oluşturma sürecini de hızlandıracaktır. Kent konseylerinin misyonlarında olan özelikleri, kentin çatı kurumu ve platformu olmasından dolayı bu süreçte daha aktif bir rolleri olduğunu söyleyebilirim.

Göçmen konusu ülkenin gündemi. Konuya farklı perspektiflerden bakılıp, farklı değerlendirmeler ve önerilerde bulunuluyor. Mutlaka bu yazıyı okuyan sizlerin de bir değerlendirmeniz var.

Göçmen konusu dünyanın birçok ülkesinde var hatta birçok ülkede Göç Bakanlığı var. Her ülkenin farklı uygulayışları var. Ben diyorum ki; bizim ülkemizin uygulamalarında kent konseylerinin göçmen konusunda önemli olarak gördüğüm bir görevi üstlenmesi. 

Bunu yapan kent konseylerimizin olduğunu da biliyorum aslında, ama bazı kentlerle bu sınırlı kalmamaları ve kent konseylerinin var olduğu her kentte çalışmaların yapılması, proje ve faaliyetlerin yürütülmesini değerli buluyorum.

Yazarın Son Yazıları
Yazarın En Çok Okunan Yazıları