Dolar $
32.55
%0 0
Euro €
34.88
%0.04 0.01
Sterlin £
40.62
%-0.2 -0.08
Çeyrek Altın
3961.55
%0.09 3.64
SON DAKİKA
Son Yazıları

Katar'a dair..

24 Eki 2021

Birçok yönüyle ilginç özellikler taşıyan bu ülkeye yakın zamanda bir ziyarette bulundum. Üç milyona yakın nüfusa sahip, dünyanın kişi başına gayri safi milli hasılası en yüksek olan ülkelerinden birisi, Basra Körfezi'ne nazır bir Ortadoğu ülkesi ve gerçek anlamda Türkiye dostu...

Hani ilginç dedim ya; ülkede Katarlı kabul edilen nüfus 300 bin civarında, geri kalan insanlar ise ya sermaye ve teknolojik birikim sahibi yatırımcılar ya da diğer ülkelerden kabul edilmiş, ağırlıklı olarak hizmet sektöründe görev üstlenmiş göçmenlerden ibarettir.

Sosyal ve kültürel yönü ile Katar insanının, geçmişi ve günümüzü birlikte yaşamayı sürdürmekte olduğu, şehirde yaşamalarına rağmen çöl hayatından da kopamadıkları dikkati çekmektedir. Sahrada kurulan aile meclisleri, geleneksel etkinlikler, yarışmalar, şahin yetiştiriciliği sosyal yaşamın vazgeçilmez öğeleri arasındadır. Şahinlerin, atların, develerin hem birer sosyal statü göstergesi hem de geleneksel bir rağbet unsuru oldukları kolaylıkla anlaşılmaktadır.

Katarlılarla sohbetinizde sıcak kanlı ve naif bir insan karakteri görürsünüz... Kadınların bulunduğu ortamlarda fotoğraf çekilmemesine ve video kayıt yapılmamasına hassasiyet gösterilmektedir.

Çoğunlukla Arapça ve İngilizce’nin konuşulduğu ülkede Türkçemize de büyük bir ilgi söz konusudur. Doha Yunus Emre Enstitüsü tarafından açılan dil kursları  bu konuda önemli bir görev ifa etmektedir. Katarlılarla konuşurken, Diriliş Ertuğrul veya Payitaht Abdülhamid dizilerinden bir kaç cümle kurmaları veya içten gelen bir “Eyvallah” sözü duymanız son derece doğaldır. Seviyorlar, ilgi ve ihtiyaç duyuyorlar.

Şehirleşme ve iskan açısından, görünmeyen sınırlarla bölge üç kısma ayrılmış gibidir.

Başkent Doha’da Katar vatandaşları çoğunlukla deniz kıyısında villa kentlerde yaşamakta, ülkeye teknoloji ve sermaye getiren diğer grup ise deniz doldurularak inşa edilmiş gökdelenler bölgesine yerleştirilmekte, işçiler için de şehir dışında oluşturulan barınma alanları, pansiyonlar kullanılmaktadır. Hizmet sektöründe görevli bu insanların, görev saatleri dolunca şehrin dışında kendilerine gösterilen bölgeye çekilme zorunluluğu vardır. 

Eğitim öğretim faaliyetleri açısından farklı bir anlayış zaman içinde gelişmiş ve alanda dünyanın en güçlülerinden sayılan Eğitim Vakfı, Emir’in annesi tarafından oluşturulmuştur.

Kız öğrencilerin yurt dışına çıkmalarına çeşitli nedenlerle müsaade edilmemekle birlikte kendi üniversitelerine başka ülkelerden akademisyen görevlendirilmesi yönünde başarılı uygulamalar yaparak kız çocuklarının eğitimlerini desteklemektedir. Yurt dışına gitmek isteyen erkek öğrencilerin ise tüm masrafları Katar Devleti tarafından karşılanmaktadır.

Yine sistem araştırması, program geliştirme, mesleki eğitim uygulamaları ve tecrübe paylaşımı noktasında Türkiye başta olmak üzere birçok ülkeyle işbirliklerini devam ettirmektedirler. Eğitim Bakanlığı başta olmak üzere bürokraside bayanların çoğunlukla yer alması ve görevlerini başarılı şekilde yürütüyor olmaları kendilerine sunulan eğitimin de olumlu bir dönüşü sayılmaktadır.

Diğer taraftan devletimizin açmış olduğu Türk okulu, anaokulundan lise son sınıf seviyesine kadar başarılı şekilde eğitim vermekte, sosyal ve kültürel faaliyetler açısından en iyi seviyede temsil görevini yerine getirmektedir.

Eğitim konusunda dikkat çeken bir diğer husus ise; özel eğitime muhtaç bireyler için çok iyi şartlarda hazırlanmış, Devlet Başkanı himayesinde faaliyet gösteren ve "El HEDAYA" diye adlandırılan kurumların varlığıdır.

Hayat tecrübesi olanlar çok iyi hatırlar ki, Anadolu kültüründe, engelli bir birey dünyaya geldiğinde büyük ana babalar çocuğun bakımını doğrudan üstlenir, genç anne babanın yaşayabileceği sıkıntıları bir nebze olsun hafifletmeye çalışır ve çevrelerine “bu yavrumuz Allah'ın bize hediyesi, emanetidir” şeklinde ifade ederlerdi. Asla engel hali dile getirilmezdi. Bu durum insani, vicdani, imani bir haldir, Anadolu İrfanına yakışır toplumsal bir erdemdir. Çok şükür ki ülkemizde de son 20 yıldır bu kıstaslar doğrultusunda önemli gelişmeler sağlamıştır.

Gelecek hafta Katar’ın iktisadi yönüne bir analiz yapacağız.

Yazarın Son Yazıları
Yazarın En Çok Okunan Yazıları