Nedir peki? Yüz tanıma algoritmasını eğitmek için veri toplamak mı? Kozmetik firmalarının, dermatologların ünlüler üzerinden bizim ürünlerimizi tercih ediyor ve genç kalıyor mesajını vermesi mi? Yoksa FOMO ve beğenilme gibi sosyolojik ve psikolojik temelli bir hareket mi? 

Hep birlikte bir durum çözümlemesi yapalım.

20’li yaş paylaşımının en temiz sonucunu; pandemi ve kısıtlama dönemindeki yaşanan durumlardan pozitif ve sempatik bir yansıma oluşturmak. Bu sayede eski fotoğraf arandı, kişiye göre en güzel olanı arşivlerden seçildi, paylaşılmadan önce o anlara gidildi. Haliyle kişi anlık bile olsa hoş bir deneyim yaşadı. Aslında bu açıdan bakıldığında nostaljik bir hareket olduğu sonucu da çıkar. Anılar, hatıralar o günler, keşkeler, iyikiler… 

Beğenilme arzusu da var. 

Son dönemde birçok insanda görülen bir durum. Sıklıkla konuşuyoruz zaten. Neden paylaşım yapıldığının bilişsel altyapılarından biri olabilir. Çünkü takdir edilme ve beğenilme insan ruhunun hoşuna gider. Kısa süreli haz sağlayabilir. Şunu diyebilirsiniz; eski fotoğrafla nasıl beğeni elde edecek ki? 

Eder. Sadece “20’li yaşlardaki ne kadar zayıfmışsın”, “hiç değişmemişsin” gibi beğeni sözüne muhatap olmak için bile paylaşım yapılır. Üstelik şu an yapılan işin, işin, uğraşın, hobinin 20’li yaşlarda da yapıldığını göstermek ister.

Amaç ne peki? İlkeli, istikrarlı, değişmeyen yaşam şekline sahip olduğunu göstermek. Dün de bu ideolojideydim, bugün de. Dün de sivil toplum çalışmalarındaydım, bugün de. Hatta dün de mutluydum, hayattan keyif alıyordum bugün de.  

Birey farkında olmadan çok fazla mesaj veriyor. Çok fazla kendi ruhsal durumunu dışarı vuruyor. Ama bu yapılanı bir eğlence olarak tanımlıyor.

Ama net olan bir şey var. Yeniden, tekrar tekrar, bir kez daha; insan davranışı da toplum davranışı da asla nedensiz değildir. Her daim çözümlemeye ihtiyacı vardır.

Bir de bu durumu; “FOMO” ile de açıklayabilirim. Eskinin popüler kültürü yeninin FOMO’su. İngilizcesi; “Fear of missing out”. Türkçesi; gelişmeleri kaçırma korkusu. Yani benim tabirimle “Ben de duygusu”. Zaten paylaşımların açıklamalarında genellikle “ben de” ifade ediliyor.

Sonuç olarak bir gençlik fotoğrafları paylaşma akımı var, paylaştınız mı bilmiyorum. Bana sorarsanız gerek yok. Konu hakkında farklı çözümlemeler de yapılabilir elbette, bu davranışın nedenlerini benim bağladığım noktalar bunlar. Bakalım bu akımdan sonra, kişisel yansımalarımızı ya da dışavurumlarımızı sosyal medya nasıl ortaya çıkarak, görelim…