Dolar $
32.58
%0.16 0.05
Euro €
34.71
%-0.16 -0.05
Sterlin £
40.42
%-0.47 -0.19
Çeyrek Altın
4119.48
%1.28 51.53
SON DAKİKA
Son Yazıları

Faiz indiriminin kentsel dönüşüme etkisi ne olur?

30 Eki 2021

İnşaat sektöründeki durgunluğun nedeni olarak artan inşaat maliyetlerini, konut kredi faiz oranlarının yüksek olmasını ve küresel ekonomik krizi gösteriyorduk.

Ekonominin lokomotifi olan inşaat sektörü 250’den fazla iş kalemini etkilerken yaşanan bu durgunluk otomatik olarak hem ekonomimizi hem üreticileri hem de istihdamı olumsuz etkiliyor. Artan inşaat maliyetleri ve faizlerin yüksek olmasından dolayı alım gücünü de azaltıyor.

Merkez Bankası’nın yapmış olduğu 200 baz puan indiriminden sonra bu hafta başı 3 kamu bankası da konut kredisi faiz oranlarında 1 milyon altı kredilerde 1,29, 1 milyon üzeri kredilerde 1,34 faiz indirimine gitmiştir. Kamu bankalarının yapmış olduğu bu faiz indirimi sektör için olumlu olup bir nebze olsun canlılığın artmasına sebep olabilecektir. Özel bankaların da kamu bankalarına yakın bir faiz indirimine gitmeleri sürece daha fazla olumlu katkı sağlayacaktır.

Önümüzdeki dönemlerde psikolojik algı açısından önemli olan bu faiz oranlarının yüzde 1’in altına düşmesi, canlılığı daha fazla artıracak olup beklentiler de bu yöndedir. Dikkat edilmesi gereken bir husus var ki, nasıl artan talep karşısında kira artışları birdenbire katlanır seviyelere ulaştıysa yapılan bu faiz indiriminden sonra konut satıcılarının hemen fiyatları yükseltmeleri beklenen sonucu engelleyebilir.

Bu nedenle ciddi bir denetim ve kontrol sisteminin oluşturulması şart. Peki, yapılan bu konut kredisi faiz oranlarındaki indirimin kentsel dönüşüme etkisi olur mu? Sürecin hızlanmasına etki yapabilir mi? diye sorusunu şöyle cevap verebilirim:

Yapılan konut kredisi faiz indiriminin, kentsel dönüşüm yasasının imkânlarından faydalanılarak bina yenilemesine çok fazla katkısı olmasa da olumlu etki yaratabilecektir. Sadece kamu bankalarının faiz indirimi yapması yeterli olmayıp, özel bankaların da bu seviyeye yakın oranlarda faiz indirimi yapmaları daha olumlu etki yaratacaktır. Çünkü kamu bankaları can ve mal riski taşıyan binalarını yenilemek isteyen vatandaşlarımıza maalesef olumlu yaklaşmayıp süreç hakkında da yeterli bilgiye sahip olmayıp sürecin olumlu ilerlemesine etkili olamamaktadırlar.

Özellikle kamu bankalarının kentsel dönüşüm konusunda bilgili, tecrübeli ayrı birimler oluşturarak bu sürece katkı sağlamalıdırlar. Sadece kredi vermek yeterli olmayıp kredi onay sürecinden sonraki uygulamalar da çok önemlidir. Sağlanan konut kredisi faiz oranlarına devletin sağladığı kentsel dönüşüm kredisindeki ilave kredi faiz indirimiyle daha cazip hale gelmektedir.

Kullandırılan konut kredisi faiz oranlarından kentsel dönüşüm için kullanılacak olan kredi faiz oranları daha düşük uygulanmalıdır. Vatandaşımızın rahat ödeyebileceği yüzde 0,70 oranlarında olması çok önemli olup riskli binaların kısa sürede yenilenmesine önemli katkı sağlayacaktır.

Esasında hiçbir ticari getiri hedeflenmeden, sadece can ve mal riski olan binalar için faizsiz kredi imkânları sağlanmalıdır. Birçok lüks tüketim mallarında vergi indirimi, muafiyetler getirilirken insan hayatı ve çevre için önemli olan riskli binaların yenilenmesi için de faizsiz ödeme imkânları ile muafiyetler gerekir. Böylece hem istihdama olumlu katkı hem de kayıt dışı ekonominin kayıt altına alınması sağlanarak gelir artışı da olabilecektir.

Ama kentsel dönüşümün hızlanması ve riskli binaların kısa sürede yenilenmesi sadece kredi ile mümkün olmayıp, özellikle belediyelerin alan bazlı kendi finansını kendi içinden çıkarabilecek uygulamalar yapmaları, vatandaşın kafasını karıştırıcı uygulanması zor ve tehlikeli açıklamalarda bulunmaları, diğer paydaşlar olan STK’ların, meslek odalarının, üreticilerin, yapımcıların ve en önemlisi vatandaşın da sürece olumlu yaklaşması gerekmektedir.

Belediyelerin yüksek emsal artışı ile yaşanmaz yerleri daha yaşanmaz hale sokacak çalışmalar yapmadan, sürecin olumlu ilerlemesi için doğru bilgilendirme yapmaları çok önemlidir. Siyasi söylemler ve siyasi çıkarlar nedeni ile vatandaşın can ve mal risklerini artırıcı söylemler ve çekişmeler yapılmamalıdır.

Çünkü bu konu siyasi bir söylem yapılacak bir konu değildir. Hep beraber el ele vererek bilinen gerçekler ışığında öze dönerek yapıcı tutum ve eylemler içinde olmalıyız.

Yazarın Son Yazıları
Yazarın En Çok Okunan Yazıları