Euro 2020 ve spor diplomasisi
Spor makro-sosyal değişimlerin dünyadaki önemli paydaşlarından biri. İçerisinde; birleştirici etki, etnosentrizm, tek kültürlülük gibi özellikle içe dönük bir yapıyı barındırırken aynı zamanda da kozmopolitik, kültürler arası etkileşim ya da transfer gibi dışa dönük bir şekli de içerir. Fakat son yüzyılda spor, bu özelliğinin dışında diplomatik temsil biçimi işlevine de sahip oldu. Adı: "Spor Diplomasisi."
Aslında spor diplomasisi, uluslararası ilişkilerin önemli ağlarından ve beslendiği kaynaklardan olan yumuşak güç ve kamu diplomasisinin uzantısı ya da spesifik anlamda uygulanış şekli olarak karşımıza geliyor.
Kamu diplomasisinde; kendi ülkesi dışındaki diğer ülke kamuoylarında kendi ülkesine dair olumlu yönde itibar sağlama, imaj kazandırma, akıllarda ve özellikle gönüllerde yer edinme çalışmasıdır. Bunu sağlamak için ülke hem kendi değerlerini iletişimci olarak kullanır hem de dünya kamuoyunun dikkatini çekebilmek için daha küresel anlamda hareket eder.
Sporun uluslararası boyutta gerçekleşmesi, dünyanın her hangi bir yerinde her an bir spor müsabakasının yapılıyor olması ve kitle iletişim araçları sayesinde bunun takip edilmesi sporun küresel ölçekteki yerini sabitlemiş, önemini arttırmıştır. Üstelik sporun motivasyon arttırma, heyecan yaratma, sevinç getirme gibi özellikleri spor ile kişi arasında duygusal bağın oluşmasını sağlamaktadır. Sporun yaygın etkisi ve insanlara dokunabilen bir duyguyu ifade etmesi spor diplomasisi kavramına yoğunlaşılmasının en temel gerekçesi.
Bilhassa da futbol. Malumunuz üzere futbol; dünyada hayran ve takipçi kitlesi, sahip olduğu ekonomik yapı, spor yatırımlarının değişmez birincisi gibi özelliklerinden dolayı ülkeler için önem arz eder. Aynı zamanda bazı ülkeler için ulus markalama çalışmalarında ülke markası, ülke imajı ve ülke çağrışımının inşasında da futbol kullanılır.
Buradan hareketle şunu söyleyebilirim; Dünyada spor diplomasisinde esas alınan spor kolu futboldur. Diğer spor dalları da elbette ki spor diplomasisinde kullanılıyor ancak bir futbol kadar değil. Çünkü diğer dallar futbol kadar kitlesel bir boyuta sahip değil.
Bu nedenle spor diplomasisi çoğunlukla futbol ile gerçekleşiyor. Bunun en güzel örneği ülkelerin önemli futbol organizasyonlarına ev sahipliği yapma isteği gelir. Ev sahibi olmak büyük bir sorumluluk ve ciddi bir maliyettir. Ancak elde edilecek kazanımlar düşünüldüğünde maliyet olarak tanımlanan unsurların özünde bir yatırım olduğu aşikârdır.
Bir ülkenin spor organizasyonlarına adaylığı, aday olan ülke için dünyaya kendini gösterme girişimi olarak tanımlanır. Örneğin; bir ülkenin, FIFA Dünya Kupası gibi ekonomik ve toplumsal olarak en büyük organizasyona ev sahibi olma isteği dünyaya ekonomik kalkınmışlığı gösterme simgesidir. Zira ekonomisi güçlü ülke bu denli statlar yapabilir, ziyaretçileri ağırlayabilecek prestijli konaklama yerlerine ve son teknolojik donanımlı spor tesislerine sahip olabilir vurgusu yapılmaktadır.
Bu örnekten yola çıkarak spor diplomasisinin iki çıktısı var. Biri; tanıtma, anlatma, gösterme, deneyim yaşatma gibi reklamcılık temelli bileşenler, diğeri ise; uluslararası nitelikte itibar, prestij, ilişki sağlama ve sürdürmenin temellerini atan diplomatik bir değer olmasıdır.
Bir başka örnek ise sporculardır. İngiltere, Almanya, Fransa, Brezilya, Arjantin gibi ülkeler son yüzyılda dünyaca tanınan marka değeri olan futbolcular çıkartmışlardır. Bu futbolcular aslında ülkesi için birer marka elçisidir. Her futbolcu kariyerini kendi ülkesinde sürdürmez ve kendi ülkesini yabancı kamuoyunda tanıtırlar.
Şu an devam eden Euro 2020’de Türkiye A Milli Futbol Takım kadrosundaki futbolcuların çoğunluğu kariyerlerine yurtdışında devam etmektedir. Onlar bir yandan kendi kariyerlerinde başarılar elde etmeye çalışırken diğer yandan oynadıkları ülkede Türkiye’nin tanıtılmasında önemli rol oynuyorlar.
Çünkü şunu çok iyi biliyoruz; klasik diplomasi belirli ölçüde işlevsellik sağlıyor. Dünya artık yeni diplomasi türlerine yöneldi. Sporcular da iki ülke arasındaki ilişkiyi ve iletişimi sağlayan birer diplomat görevi görmektedir.
Spor sadece spor derken hep ekonomik boyut ele alınır. Doğrudur ama eksiktir. Spor günümüzde artık bir diplomasi türüdür. Sporcular, spor organizasyonlarına ev sahipliği yapma, spor organizasyonlarına katılma vb. Bütün bunlar ülkelere çok ciddi ve uzun vadede fayda sağlıyor. Türkiye bunu farkında. İşte bundan dolayı büyük organizasyonlara ev sahipliği olmak için yatırımlar yapıyor. Her organizasyonda olmak için çaba sarf ediyor. Bunun çıktısını alacağımıza inanın, ben inanıyorum.