Dolar $
32.6
%0.26 0.08
Euro €
34.74
%0.28 0.1
Sterlin £
40.26
%0.25 0.1
Çeyrek Altın
3943.48
%-0.56 -22.13
SON DAKİKA
Son Yazıları

Enflasyonu yenmek hiçbir ülke için kolay gözükmüyor

05 Tem 2022

Ülkemizde ekonomik gündem bir hayli yoğun geçiyor. Asgari ücretin açıklanmasının ardından bu hafta memur ve emeklilere yapılacak zam oranı da belli olacak. Tabi bu zam oranının belirleyici faktörü açıklanacak olan haziran enflasyonu.

Memur ya da memur emeklilerinin maaşlarının altıncı dönem toplu sözleşmesine göre belirlenmektedir. Burada da 2022 yılının ikinci 6 ay zammı yüzde 7, bir de enflasyon farkı var. Şu anda 5 aylık tüketici fiyat endeksinde oluşan enflasyon rakamı yüzde 35,64 ama hesaplamalarda yaklaşık olarak enflasyon farkını yüzde 28,14. 

Tabii bunda sapma olabilir. Dolayısıyla yüzde 35,64’lük bir zam haziran ayı hariç olmak üzere kesin olarak değerlendirebiliriz. Merkez Bankası’nın da enflasyon tahmini 3,77. Eğer bu tahmin gerçekleşirse yüzde 40’a yakın bir zam olma ihtimali yüksek.

Temmuzda yüzde 40 beklentinin üzerinde zam da masada. Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı asgari ücret yapmış olduğu zam miktarı ocak ayından itibaren kümülatif olarak yüzde 94’ü buldu. Bu ay yüzde otuzluk bir artış yaparak 5,500 TL yapıldı. Emeklilerde taban maaş olan 2500 TL’de de bir artış öngörülüyor. 3500 veya 4000 TL civarına çıkarılabilir. 

Bunun dışında da memura ve emekliye verilebilecek ilave zam da konuşuluyor. Ocak ayında işçi ve Bağ-Kur emeklilerine yüzde 25,47 zam yapılmıştı. Enflasyon farkından kaynaklanan nedenlerle memur ve emeklilerine yüzde 30,95 zam yapılmıştı. Orada işçi ve Bağ-Kur emeklilerinin yüzde 2-3’lük bir beklentisi hâkim.

 Şu anda enflasyona göre verilecek artışı konuşuyoruz. 4 Temmuz Pazartesi günü açıklanacak enflasyon verileriyle birlikte 6 aylık enflasyon tamamen belli olacak. Ona göre verilecek zam belli olacak. 

Peki bundan sonraki süreçte yani ikinci altı aylık dönemde bizleri neler bekliyor. Enflasyon miktarı kadar bizlerin zam alması halkı tatmin ediyor mu. Tabi ki hayır. Piyasada istenilen enflasyon oranlarında istikrarlı bir ortam yaşanması. 

Herkes tarafından üreticisinden tüketicisine, çalışanından emeklisine ve memuruna herkes enflasyon rakamlarında tek haneli rakamlara dönüşü bekliyor. Çünkü enflasyonist ortam dar gelirli ve sabit gelirli kesimin alım gücünü düşüren bir ortam. 

Geçen sene şekerin çuvalı 200-250 TL iken şu anda 1250- 1400 TL arasında fiyatlanıyor. Geçen sene asgari ücret ile çalışan bir kişi 10-12 çuval şeker alabiliyorken şu anda 4 veya 5 çuval şeker alabiliyor. 

Yani enflasyonist ortam en çok dar gelirli ve sabit gelirli kesimi vuruyor. Bu yüzden önümüzdeki altı aylık süreç bu kesim için çok önemli. Bu yapılan zamların enflasyona etkisi olacaktır elbette ki ama katsayısı ne olur bilemeyiz. 

Enflasyon tabi ki sadece bizim sorunumuz değil. Tüm dünya şu anda bununla uğraşıyor.  Euro Bölgesi haziran ayı enflasyon oranları açıklandı. Buna göre haziran ayı yıllık enflasyon oranı beklentileri aşarak yüzde 8,6’ya yükseldi ve rekor tazeledi. 

İtalya’da enflasyon Haziran’da son 36 yılın en yüksek seviyesine ulaştı. İtalya'da mayısta yıllık yüzde 6,8 olan enflasyon oranı, Ukrayna-Rusya savaşının enerji ve gıda fiyatlarına etkisiyle haziran ayında yıllık yüzde 8'e ulaştı. 

Küresel piyasalar güçlenen resesyon endişesiyle negatif seyrediyor. Küresel piyasalarda, açıklanan makroekonomik verilerin özellikle ABD ekonomisi için resesyon riskinin güçlendiğine işaret etmeye devam etmesiyle negatif bir seyir izleniyor.

Bu hafta içinde yapılan Avrupa Merkez Bankası Merkez Bankacılığı Forumu'nda bir araya gelen İngiltere Merkez Bankası Başkanı Bailey, Fed Başkanı Powell ve Avrupa Merkez Bankası Başkanı Lagarde enflasyonun beklentilerin üzerinde kalacağını ve yanıldıkları konusunda görüş birliğine vardı. Bu önümüzdeki dönemde enflasyonun kontrolünü ele almak için dünyanın en büyük ekonomilerinin faiz artırımına devam edecekleri anlamını taşıyor.

ABD'de son 40 yılın en yüksek enflasyonuyla mücadele için agresifleşen para politikasının ülkeyi resesyona sokacağına ilişkin endişeler güçleniyor.

Dün açıklanan makroekonomik verilere göre kişisel harcamalar yüzde 0,2 artsa da beklentilerin altında kalırken, martta 170 bin seviyelerine inen haftalık işsizlik maaşı başvuruları haziran başından bu yana 230 bin bandında kayıtlara geçiyor.

Önümüzdeki altı aylık süreç dünyada ve ülkemizde enflasyon ile savaşın devam edeceğini bizlere gösteriyor. Zaten iktisadi olarak da birdenbire bu verinin aşağıya inmesi de imkânsız gibi bir durum. Bunların hepsi bir süreç. Bu süreçte en hızlı bir şekilde gerileme reaksiyonu alan ülkeler kazanan ülkeler olacak. İnşallah bizde bu kervanda olma temennisindeyim. 


Yazarın Son Yazıları
Yazarın En Çok Okunan Yazıları