Dolar $
32.42
%-0.32 -0.1
Euro €
34.96
%-0.34 -0.12
Sterlin £
40.51
%-0.75 -0.3
Çeyrek Altın
4092.28
%0.61 24.65
SON DAKİKA
Son Yazıları

Ekmek fiyatı 3 TL olur mu?

26 May 2021

Tarımsal ürünlerin fiyatları yavaş yavaş açıklanıyor. Çay fiyatları açıklandı geçen yıla göre yüksek ama desteklemeler giderek düşüyor. Tahıllarda, çayda benzer durum söz konusu.

Buğday, mercimek, arpa önemli kalemlerden. Onların da fiyatı açıklandı. Geçen yıla göre tahıllarda ortalama % 30 artış var. Özellikle kırmızı mercimek geçen sene tonu 3.500 TL iken bu sene alım fiyatı 5 bin TL. Keza nohutta aynı şekilde 3350 olan fiyat bu yıl 4.050 TL olarak revize edildi. Sırada fındık, fıstık var, onlar da fiyatı zaten başkaları belirliyor.

Yem üretimi için gereken ayçiçek, mısır, arpa, yonca gibi ürünlerin hepsinin fiyatı birçok farklı endüstriyi etkiliyor. 

Hammaddesi tahıl olan bisküvici, uncu, makarnacı ziyadesiyle etkileniyor. Una zam gelince fırıncılar ayağa kalkıyor, onlar kazan kaldırınca halk mızmızlanıyor. Ekmeğe zam yapılamayınca işçi maliyetleriyle oynanıyor o zaman işçi kazan kaldırıyor.

Gıda fiyatları artınca turizm işletmeleri hammadde fiyatlarını düşürmek için kötü malzeme kullanıp, turiste kötü yemek sunuyor, adına açık büfe denilip en ucuz turizm yapılıyor. Turizmde gelirleri giderek düşüyor.

Ayçiçeği, yonca, mısır, buğday, arpaya zam gelince yeme zam yapılır, sonra hayvancılık riske girer. Et fiyatları artınca et ürünlerinde her türlü haram/ hile ortaya çıkar. Hayvancılıkta girdiler yükselince çobana ödenen maaş düşer. Zaten piyasayı elinde bulunduran Afgan / Özbek çobanlar bile şikâyet eder.

Fiyatlar/ürün deseni/ hangi ürünlerin ithal edilip hangilerinin ekileceği/ gıda endüstrisiyle tarımın nasıl buluşturulacağı tüm bunlar üst düzey bir tarım politikası gerektirir. Dünyayı takip etmek, borsaları izlemek, başka ülkelerin neler ektiği, verimin nasıl olduğuna bakmak gerek.

Kuzey Rusya, Kanada, Kuzey Amerika ve Çin’de tarım arazileri genişliyor. İklim değişikliği onlara yaradı. Onlar teknoloji ile verimi yükseltiyorlar, kuraklıktan daha az etkileniyorlar. Eskiye göre taze sebze meyve ve tahıllarda üretim miktar ve verimleri oldukça arttı. Dünyayı izlemeden ata tohumu naralarıyla dere tepeyi tahılla buluşturursak tarımın geleceğinde elimizde çorak topraklar, satılamayan ürünler kalır.

Kuraklık kader mi?

Kader diyemezsin sen kendin yaptın desek te Ademoğlu kabul etmez, ama en azından gidişatı değiştirebiliriz.

Nasıl mı?

Tarım teknolojileri kullanarak, kuraklığa karşı dayanıklı tohum geliştirerek, susuz tarımla ilgili teknoloji geliştirip, katma değerli ürün üreterek.

Çiftçi sayısı giderek düşüyor. Büyük ölçekte tarım yapanlar teknoloji kullanımı ile ayakta. Orta ölçekte tarım yapanların aylık geliri 3 bin TL’nin altında çoğu tarımı bırakıyor. Aile işletmeleri sadece karnını doyuruyor. Her sektörde olduğu gibi “ya fabrikatör ol ya esnaf” lafı tarımda da gerçeğimiz olacak. 

Devletin işi zorlaşacak çünkü çiftçi artık köylü değil holding sahiplerine dönüşüyor, pazarlıklar artık daha zor.

Kuraklığın sonucu 

Gıda fiyatları minimum % 30 artacak

Maaşlar, kiralar, ekipman fiyatları artacak.

Otel / okul / hastane fiyatları artacak.

Ezcümle tarımdaki sorun sadece tarımdan kaynaklı olamaz. Hangi ekonomik model olursa olsun tüketicinin memnun kaldığı, tüm paydaşların sağlıklı gelir elde ettiği bir yapı ile desteklenmelidir. Halkalardan biri mutsuz olursa düzen bozulur, ekmek fiyatı 3 TL olur.

Yazarın Son Yazıları
Yazarın En Çok Okunan Yazıları