Atılan bu çöpler birçok olumsuz etkisi dışında aynı zamanda yazın orman yangınlarının da çıkmasına sebep olabiliyor ancak insanların büyük bir çoğunluğu gelecekte alacağı oksijenin önemini düşünerek hareket etmiyor.

Küresel ısınmanın etkilerini her geçen sene daha fazla hissediyoruz. Mevsim geçişleri değişiyor, buna bağlı olarak doğal afetler yaşanıyor ve yanlış uygulamalar sebebiyle bu afetlerin yıkımı da büyük oluyor. Bu kadar gerçek göz önündeyken insanlar nasıl doğaya çöp atabilecek kadar şuursuz olabiliyor? 

Birçok konuda denetim eksikliği olmasının yarattığı sıkıntılar nedeniyle hükümeti eleştirsek de doğaya çöp atılıyor olması her an denetlenebilecek birşey olmadığı gibi belirli bir medeniyet seviyesine ulaşmış insanların böyle bir denetime de ihtiyaç duymaması gerekiyor. 

İnsanların doğaya verdiği zarar sadece toprakla da sınırlı değil. Denizlerdeki durum da maalesef çok kötü. Yeni bir çalışmaya göre iklim değişikliği, okyanus ekosistemi üzerinde derin bir etkiye neden oluyor.

Oksijenden tamamen yoksun okyanus sularının hacmi son 60 yılda dört katına çıktı. Bu durum da istiridye, midye ve karides gibi suda yaşayan canlıların, deniz suyunun asitlenmesinden dolayı uygun şekilde kabuk oluşturamamalarına neden oluyor. Araştırmacılar, yükselen ısı ve oksijen kaybının, yaklaşık 250 milyon yıl önce meydana gelen kitlesel yok olma olayını hatırlattığını söylüyor. Büyük ölüm olarak bilinen bu afet, gezegendeki deniz hayvanlarının yüzde 96’sının ölümüyle sonuçlanmış olmasına rağmen ve uzmanlar ısrarla uyarmasına rağmen çoğu kişi durumun ciddiyetini kavramak istemiyor.

Cam şişe 4000 yılda, plastik 1000 yılda, bebek bezi 550 yılda doğadan yok olurken şunun düşünülmesi gerekiyor; benim geleceğe bırakacağım miras doğaya verdiğim zarar mı olacak?