Olası felaketlere karşı simülasyonlar yapılmış, eylem planları hazırlanmış, önlemler alınmıştı. Hatta Orman Genel Müdürlüğü 2008 ve 2009 yıllarında coğrafi veri altyapısının kurulmasına, geliştirilmesine yönelik kurduğu Orman Bilgi Sistemi  -ORBİS -  sayesinde ve Türkiye’de kurumsal alanında ilk CBS sistemleri olan; GeoPortal, GeoData gibi uygulamalarla ödül almıştı. Kullanılan, “Erken İkaz Sistemi” de dünyanın sayılı teknolojik altyapısına sahip uygulamalarından olup, OGM’nin en önemli paydaşı olan Meteoroloji Genel Müdürlüğü,  hava tahminlerde dünyada ilk 5’e giren kurumlardan.

2019’da yapılan Tarım ve Orman Şurasında “orman yangınlarına müdahalede ileri teknoloji ve yapay zekâ kullanımından” bahsediliyordu. 

Tüm bu teknolojiye rağmen yangınlar neden önlenemedi?

İklim değişikliği o kadar karmaşık bir yapı ki, olumsuz etkilerinden arınmak sadece ileri teknoloji kullanımıyla mümkün değil.

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN SONUÇLARIYLA ANCAK TARIM 5.0 İLE MÜCADELE EDİLEBİLİR…

Gezegenin iklim değişikliği ile mücadelesi ancak; toplum 5.0 felsefesi çerçevesinde onu algılayan, etik davranabilen bireyler ve tarım 5.0 ile mümkün.

Son yıllarda bireyler birçok alanda ileri teknolojiyi kullanırken, tarım alanında teknoloji nedense tarımın düşmanıymış, sağlıklı gıdalarla teknoloji yan yana getirilemezmiş gibi bir algı yaratılıyor.

Üstelik bu algıyı yaratmaya çalışanlar en teknolojik telefonu, ileri teknolojiyle donatılmış tekneyi kullanmaktan, akıllı eve sahip olmaktan geri durmuyorlar. Sıra tarıma geldiğinde yeşil devrimden başlayarak her türlü tarım teknolojileri yargılanıyor, tarıma düşman gelişmeler olarak yansıtılıyor. “Tarım – ormancılık bilimini” değersizleştirilirken sözde “kadim bilgiler” pazarlanarak, nemalanılacak yeni bir pazar yaratılıyor.

TARIMDA TEKNOLOJİ DÜŞMANLIĞINA DİKKAT

Gelişmiş ülkelerin yeni oyunu gelişmekte olan tarım ülkelerinde “tarımda teknoloji düşmanlığı” yaratarak tarımın gelişimini engellemek.

Tüm bunları neden mi anlatıyorum?

Eğer teknoloji düşmanlığı yapmayıp tarımın, gıdanın tüm alanlarında teknoloji kullanımını geliştirseydik yangınları önleyebilirdik.

YANGINLAR ÖNLENEBİLİRDİ..

Nasıl mı?

Gelecek 50 yılın iklim simülasyonu yapılırdı. Öngörülere göre tohumlar, ağaçlar üretilir ona göre üretim planlanırdı. Endüstri yatırımları, Hesler, termik santraller risk analizlerine göre planlanırdı. İklimsel değişimler analiz edilir, ona göre tarımsal üretimler planlanırdı. Orman yangınlarının çıkmasına sebep olabilecek her türlü doğa olayı ve insan kaynaklı faktörler yönetilirdi. OGM’nin ve paydaşların kullandığı tüm araç – gereç ve sistemler entegre edilirdi. Multispektral veya hiperspektral kameralardan gelen görüntüler, toprak sensörlerinden alınan veriler ışığında yangın çıkma olasılığı olan yerlerde otomatik önleyici tedbirler alınırdı. Ormancılığın tüm alanıyla ilgili toplanan bilgiler “okyanus” denen bir havuzda toplanır;  havuzdaki “big data” yapay zekâ ile anlamlandırılıp, ormanın tüm paydaşlarına iletilerek olası her gelişmeye karşı önleyici çalışmalar yapılırdı. 

Su yönetimi yapılır, kişi başı su kullanımı 224 litreden 100 litreye düşürülür su stresi azaltılırdı. 

Sonuç; orman yangınları önlenebilirdi.

 “Yatırım maliyeti yüksek, işletme maliyeti düşük” bir sistem kurularak, kaynaklar etkin kullanılmış olup yeni projeler için fon yaratılabilirdi.

Ezcümle; tarım 5.0 yangın çıktıktan sonrayı değil çıkmadan önceki süreci yönetir, çıksa da en düşük hasar ile atlatılmasını sağlar.

İnsanlığa düşen ise; teknolojinin yarattığı konfor alanında yaşayıp, medeniyet tarihine değerli izler bırakmak olurdu.