Dolar $
32.58
%0.16 0.05
Euro €
34.72
%-0.05 -0.01
Sterlin £
40.34
%-0.65 -0.26
Çeyrek Altın
4095.32
%0.69 27.66
SON DAKİKA
Son Yazıları

Bu topraklar boş bırakılamaz!

03 Eki 2021

Anadolu toprağını bir dantel maharetiyle karış karış işleyerek gür pınarlar gibi bereket fışkırtan o tertemiz ellerin hikâyesi, Sahile Hatun'un o güzel hayatından kesitlerle daha da anlam kazanıyor.

Bir toprak parçasına kavuşmanın hasretiyle yanan Sahile Hatun’un tapu verme sözüyle birlikte dünyası, hayata bakışı hakikaten değişmiş ve üretiyor olmanın üst perdeden örneklerini vermek üzere hemen işe koyulmak istiyordu.

Bir yandan Sahile Hatun’un sevinçten içine sığmayan yüreği, diğer yandan da “Bu parayı nasıl öderiz?” endişesiyle kıvranan eşinin asık suratı... Ve yaşlı adamın “Efendi! Kaygılanma, ben insan sarrafıyım, Sahile kızım bu işin altından kalkar” şeklindeki güven dolu sözleri ortamı sakinleştirmeye yetti.

Yaşlı adam yüzyıllık sandıktan özenle çıkardığı evrakı titrek elleriyle uzatarak “Alın tapuyu gidin, muameleyi başlatın, haber salın gelip imza atayım” deyince Sahile Hatun’un yılların birikimi beşi birli ve diğer altınlarını boynundan çıkarıp “Amca bu senin peşinatın, buyur” demesi bir oldu.

Tarla sahibi, “Hanım kızım sana da bir sürprizim olacak. Tarlanın taşını topladığınızda haber verin, ilk sürümü ben yaptıracağım. Yeter ki toprak hayat bulsun. Bıraktığı mirasa iyi bakamadığım için babamın kemikleri çok şükür ki artık sızlamayacak, belki de ruhu şad olacak” deyiverdi.

Sahile Hatun’un tarla aldığı haberine önce ağanın yüzü düşmüş sonra da yoldan geçenlerin “Bu arazi bu halde bir ömür tüketir de asla ıslah olmaz” sözleri peş peşe gelmeye başlamıştı. Mücadelenin en güzeli bazen duymamak, söylenenlere kulak tıkamaktır, derler. Sahile Hatun da böyle yapıyordu. Beline bağladığı peştamalından 3 aylık sürede kaç ton taş geçmiştir kimse bilemez ama bir yanda yüzünü gösteren toprak diğer yanda yükselen çakıl yığını yapılan işi anlatmaya yetiyordu.

Arazinin eski sahibinin verdiği söz üzerine, hediye babında toprağın sürme, düzeltme işi halledilmişti. Böylece toprak yıllar sonra Kasım ayında sevdalısıyla, tohumlarla buluşmuş oldu. Sahile Hatun’un tarlası geceleri rüyalarını süslemekte, gündüzleri ise hayallerini oluşturmaktaydı.

Anlamsız görülen derin hesaplamalar, verimsiz kuru hayalden öte bir şey olamazdı belki de ama Sahile Hatun için durum biraz daha farklıydı. Yaz sıcaklarında toprağın 3 aydan fazla bir zaman için boş bırakılması ona anlamsız geliyordu.

Bu durumu toprak için bir haksızlık gibi görmekteydi. O dönemlerde tarlasına bostan eken çiftçiler ise Ağustos ayı sonuna kadar ürünlerini paraya çevirmeye çalışır ve güz mevsiminin başlamasıyla yorgun düşmüş fidelerde oluşan eğri büğrü salatalıkları, fasulyeyi tarla bozumu şeklinde ve cep harçlığı mahiyetinde turşuluk olarak satarlardı.

Güz bitip, havalar iyice soğuduğunda…

Kış günlerinde Sahile Hatun, bir yandan iğne oyası ve örgü yaparak para biriktirmekte, bir yandan da takvim üzerinde kimselerin mana veremediği hesaplar yapmaktaydı.     

Sıradan bir Şubat sabahıydı. 3 çocuğuyla mütevazı sofralarında kahvaltı yaparken Sahile Hatun’dan kararlı bir ses tonuyla “Bu toprak boş kalmayacak, bu millet artık tarla bozumu ve kalitesiz ürünlerden turşu yapmayacak ve bundan böyle bu topraklardan yılda 2 defa ürün alınacak” cümleleri dökülüverdi. Yürekli kadının, fikirlerini açıklarken bile gurur hissettiren bir hali vardı.

Onun için toprak kutsaldı ve bir zamanlar Nene Hatun ve daha nice kahramanların düşmana çiğnetmemek üzere canlarını ortaya koydukları bu topraklar ihmal edilemez, boş bırakılamazdı. Dinleyenler için belli ki bu fikir pek anlamlı bulunmamıştı. Belli ki hayalden öte de bir şey değildi.

Toprağa en iyi ürünü ekme aşkıyla İstanbul’a başlayacak yolculuğu haftaya bırakıyorum…

Yazarın Son Yazıları
Yazarın En Çok Okunan Yazıları