Türkiye Bankalar Birliği verilerine göre, bankalara tüketici kredisi ve kredi kartı borcu bulunan vatandaş sayısı son bir yılda sekiz yüz bin kişi artarak otuz dört milyon yedi yüz bine yükseldi. Yasal takibe intikal eden dosya sayısı buna bağlı olarak sürekli artıyor. Gelen zamlarla iyice köşeye sıkışmaya başlayan vatandaşın ödeme gücü de düştüğü için önümüzdeki günlerde icra dosyalarında daha fazla artış olması şaşırtıcı olmayacak.

Asgari ücret artışının ise hiçbir katkısı olmadı dense yeridir. Zaten arttığı gibi eriyen asgari ücretin işverenler tarafından tam ödenmediği, banka hesabına yatırılıp bir kısmının elden geri alındığı veya fazla çalışma saatlerinin gösterilmediği ve ücrete dâhil edilmediği işçilerin şikâyetleri arasında. İşverenin de masrafları arttı ancak bu kimsenin hakkını yemek için bir bahane değil. Vatandaşın işe ihtiyacı olduğunu ve biri çıksa yerine kolaylıkla başka bir kişiyi bulabileceğini bilen bazı işverenler işçileri istedikleri gibi sömürüp haklarını vermeme tercihinde bulunabiliyor ve bu hususların denetimi kolay olmadığı için herhangi bir yaptırımla da karşılaşmıyor.

Aynı zamanda Batman’da bir maden işletmesinde işçilerin yer üstünde çalışılıyormuş gibi gösterilerek çift asgari ücret olması gereken maaşlarının eksik verildiği iddiası da gündemde. Sağlıklarını riske atan hatta denetimsizlik sebebiyle çoğu zaman hayatları risk altında çalışan maden işçilerine bir türlü gereken hassasiyet gösterilmiyor, tedbirler alınmadığı gibi hakları da çoğu yerde verilmiyor. Yüksek işsizlik ve ekonominin kötü gidişatı nedeniyle işçi bulma sıkıntısı yaşamayacağını bilen işveren kendi kurallarıyla iş ortamını düzenlemeye devam edebiliyor.

Birikim yapıp ev veya araba almak ise asgari ücretliler için çoktan hayal oldu. Birikim yapıldığı esnada da sürekli fiyatlar arttığı için para eriyor. Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi (BETAM) tarafından sahibinden.com'un ilan verileriyle hazırlanan rapora göre, konut fiyatları son bir yılda İstanbul’da yüzde 105.6, Ankara’da yüzde 82.1 ve İzmir’de yüzde 76.6 oranında arttı. Kiraların da bu oranda arttığını düşünürsek kirasını bile ödemekte zorlanan vatandaşın ev sahibi olmasının bir hayal haline geldiğini açıkça görebiliriz. 

Yani vatandaşın durumu iyiye gitmediği gibi stabil de kalmıyor, olumsuz gidişat sürekli devam ediyor. Borç insanları daha fazla çalışmak için motive etmediği gibi insanların mutsuzluğu artıyor ve toplumun ruh sağlığı da bozuluyor.