Dolar $
32.42
%-0.32 -0.1
Euro €
34.96
%-0.34 -0.12
Sterlin £
40.51
%-0.75 -0.3
Çeyrek Altın
4092.28
%0.61 24.65
SON DAKİKA
Son Yazıları

Baz etkisinden kurtulmak en iyi haber!

16 May 2022

Mart ayı itibariyle aylık daralma tamam ama yıllıkta hâlâ inatla büyüme tarafında olan bir sanayi üretimi var. Öyle ki yıllık yüzde 8,5 artış kaydedeceği tahmin edilen verinin yüzde 9,6 artışla gerçekleşmesi gücün göstergesi. Ayrıca arındırılmamış yüzde 9,5'luk artış da pozitif görüntüyü destekliyor. Fakat aylık yüzde 1,8'lik daralmanın diğer aylarda devam edebilme ihtimali yüksek.

Madencilik ve taşocakçılığı son 6 ayda 5’inci, imalat sanayi son 3 ayda ikinci defa daralırken elektrik, gaz, buhar sektörünün son 6 ayda 5’inci defa artış kaydetmesi zaten sanayi üretimindeki fotoğrafı veriyor. Sanayi grubuna bakıldığında aylık yüzde 10 ile sermaye malları ve yüzde 3,9 ile dayanıklı mallarda gerçekleşen daralma, ara malları üretiminde de son 3 ayda yüzde 0,4 ile ikinci kez gerçekleşti.

İmalat sektörünün Mart’ta aylık yüzde 2,2 daralıp yıllık yüzde 10,6 büyümesi geçen aylardaki yüksek oranların etkisiyle olsa da imalat sektörü altında bulunan 24 sektörün 10’unda aylık yükseliş görülmesi de yabana atılmamalı. Fakat ulaştırma araçları imalatındaki yüzde 48,7, içecekler imalatındaki yüzde 6,3 ve elektronik, optik ürünler imalatında yüzde 5,1’lik daralmayı göz ardı etmemeli.

***

Türkiye’de ihracat sanayi üretiminin desteğiyle rekorlarını sürdürüyor. Ancak Almanya’dan başlayıp Avrupa’ya ve oradan ABD’ye yayılma ihtimali üzerinde durulan resesyonun ağırlık kazanması ekonominin en müspet alanlarından dış ticareti dış talep küçülmesi kaynaklı olumsuz etkileyebiliyor.

GSYH büyümesi açısından dış talebin azalmasının yanında enflasyona bağlı iç talepteki daralmayı hesaba katmak gerekiyor. Yüksek enflasyonun iç talebi frenlemesinin yanında yatırımları da menfi etkileyeceği kuşkusuz.

Zirâ henüz küresel tedarik zinciri normale dönmüş görünmüyor. Uluslararası kuru yük endeksindeki dalgalanma dünya hammadde ticaretindeki durumu gösteriyor. 5500’lerden dönen endeks 2022 Şubat’ta 1300’leri gördükten sonra şu anda 3100’leri yukarı yönlü zorluyor. Dünya ticaretinde öncü gösterge olan endeksin yeniden iyimser bir trende ilerlemesi elbette en büyük temennimiz.

Genel çerçeveden bakıldığında dış ticarette en büyük partnerimiz Avrupa’ya ihracat yapan şirketlerin hammadde taleplerinin küresel hammadde arzıyla korelasyon oluşturduğunu unutmamak gerekiyor. Daha açık ifadeyle dış ve iç talebin en büyük dış ticaret ortağımız Avrupa’daki iktisadi faaliyetine bağlı olacağını, Avrupa’daki ekonomik durumun Türkiye’ye yansıyacağını bilmenin faydalı olacağı kanaatindeyim.

***

Tabii ki Ukrayna savaşı dahil jeopolitik riskler ve Çin’de yeniden ortaya çıkan pandemi tedarik kanallarını tıkarken bunun en büyük etkisi sanayi tarafında gözleniyor.

Küresel girdi arzındaki daralma ve navlun fiyatlarının katlamalı artmasıyla yükselen maliyetler gelecek aylar üzerine enflasyon baskısı oluşturuyor.

Türkiye’de sanayi üretimi tüm risk, yükselen enflasyon ve ekonomik krizlere rağmen yıllık bazda bir artış eğiliminde elbette. Ancak Ukrayna savaşı etkisinin tam anlamıyla Mart ayı sanayi üretimi rakamlarına yansıdığı söylenemez.

Rusya – Ukrayna savaşına yönelik asıl etkinin Nisan’dan başlamak üzere Mayıs ve Haziran’ı içine alarak yılın ilk yarısını daralmaya yakın seviyelere götürebileceği ihtimali olabilir, diyoruz.

Sanayi üretiminin Nisan’dan itibaren bir yavaşlama eğilimine gireceğini, belirsiz ve kırılgan talep karşısında imalat sanayiinin daha fazla zorlanacağını söylemek mümkün.

***

Sanayi üretimi denilince ister istemez GSYH büyüme rakamlarının ne olacağına dair beklentiler gündeme giriyor. Malumunuz Türkiye ekonomisi 2021 yılı tamamında yüzde 11, yılın son çeyreğinde de yüzde 9,1 büyüme kaydetti.

Şimdi sıra 2022 yılı Ocak – Şubat – Mart aylarını içine alan ilk çeyrek GSYH büyümesi rakamlarına geldi. Mart’ta sanayi üretiminin yüzde 1,8 daraldığı düşünülürse ilk çeyrek büyüme de geçen yılın son çeyreğinde yakalanan yüzde 9,1’lik orandan elbette küçük olacak. Verilerden okuduğumuz yüzde 7 – 8 aralığında bir oran…

2021 yılının tamamında yüzde 11’lik pozitif büyüme yakalanmıştı. Bu 2022 yılı aylarındaki büyümelere baz etkili bir pozitiflik kazandırıyor. GSYH’deki baz etkili büyümeyi törpüleyen iç ve dış talepteki ağırlaşmayı temel varsayarak öngörülerimizi ona göre oluşturmamız önemli.

31 Mayıs’ta 2022 yılı ilk çeyrek büyüme rakamları açıklanırken büyük bir ihtimalle iç ve dış talepteki daralmanın etkisi GSYH üzerinde görülecek. Özellikle yılın ikinci çeyrek dönemini etkileyecek Nisan ayına yönelik sanayi üretimi verisi gelecek aylara daha net ayna tutacak.

Sanayi üretimi ve GSYH büyümesinde pozitifliği baz etkisinden çıkaracak ekonomideki her gelişme ülke için en iyi haberler olacak.


Yazarın Son Yazıları
Yazarın En Çok Okunan Yazıları