Dolar $
32.48
%0.17 0.05
Euro €
34.53
%0.12 0.04
Sterlin £
40.46
%0.1 0.04
Çeyrek Altın
4074.03
%-0.06 -2.3
SON DAKİKA
Son Yazıları

Bankerlerden kripto paralara dolandırıcılığın kısa tarihi

26 Nis 2021

12 Eylül rejiminin itibarına en büyük darbeyi indiren olayların başında Banker skandalı sayılabilir.

Kontrollü ekonominin bir parçası olarak bankaların mevduat faizlerinin sınırlandırıldığı bir dönemin sonunda, acemice uygulanan politikalar birçok tasarruf sahibinin birikimlerine mal olmuştu. Hiçbir denetime tabi olmayan bankerler parayı çekebilmek adına akıl almaz faiz oranlarına çıkmış, giren yeni paralarla eski müşterilerin emanet ettiği meblağlar karşılanmıştı. Finans literatüründe Ponzi adı verilen bu saadet zincirleri, yeni girişler olduğu sürece ayakta kalır ve içeridekilere büyük paralar kazandırır. Ama bütün fazla iyi şeyler gibi kalıcı olamaz; günün sonunda yeni katılımcılar azalmaya başladığında sistem kendini çeviremez hale gelir ve batar. Seksenlerin başlarında parasını bankerlere kaptıranların başına da bu gelmişti. En başta kulaktan kulağa yayılan kolay para vaatleri, sonraları gazete ve televizyon ilanları toplumsal bir çılgınlığa yol açmış, kaçınılmaz olarak duvara toslandığında da birçok sıradan insan hayatlarının birikimlerini kaybetmişti. 

Doksanlarda bu çılgınlığın daha küçük bir versiyonu bankalar üzerinden yaşandı. Türkiye’nin siyasi krizine eşlik eden ekonomik başıboşluk ortamında bazı bankalar müşteri çekebilmek adına altından kalkamayacakları taahhütlere girdiler. Ancak neyse ki mevduata verilen devlet garantisi sebebiyle birçok tasarrufçu parasını geri alabildi. Sadece burada yük bütün vergi veren vatandaşların sırtına yüklendi.

Yeni saadet zinciri: Coin piyasası

Bu tür göz göre göre yapılan dalaverelerin geçmişte kaldığına inanıyorsanız bir daha düşünün. Kolay yoldan para kazanma iştahı her zaman belalar açıyor, her daim bu açgözlülüğü kendi lehine kullanabilecek uyanıklar bulunabiliyor. Günümüz dünyasının Ponzi oyunu ise kripto paralar üzerinden yürüyor. Güya bir ödeme aracı olarak tasarlanan bu sanal paralar, dünya üzerinde değeri en çok değişen finansal varlıklar arasında. Bir ödeme aracının değerinin mümkün olduğu kadar sabit olması istenirken, bu varlıkların oynaklığı ve risk derecesi casino dünyasına ait olmaları gerektiğini düşündürüyor. Tahvil ve bonolar gibi herhangi bir yükümlülüğü, hisse senetleri gibi bir şirketin sahipliğini temsil etmiyorlar. İddialara göre bir siyasi otoriteye bağlı olmadan blockchain teknolojisi sayesinde otonom üretilen ödeme araçları. Ancak yatırımcıların davranışına bakınca eni konu spekülatif ve aşırı riskli varlıklara benziyorlar.

Hal böyleyken sadece bunların alım satımıyla değil, bizzat piyasaya sürülmesi vasıtasıyla vurguna çıkan dolandırıcılar da ortaya çıktı. Geçen hafta ortaya çıkan skandalın buzdağının suyun üzerinde kalan kısmı olduğunu, denetimsiz piyasadan felaket haberlerinin eksik olmayacağını öngörebiliriz. Konuyu mikro ölçekten çıkarıp, neden bu sahtekârlıkların içinde bulunduğumuz zamanlarda bu kadar yaygınlaştığı sorusunu ortaya atarsak daha ilginç cevaplar mevcut. Nasıl seksenlerin başında baskı altına alınan mevduat faizleri yatırımcıları bankerlerin kucağına ittiyse, günümüzde de negatif reel faiz çılgınlığı benzer bir sonuç yaratıyor. Kimi tasarruf sahipleri parasının değerini korumak için ev, araba gibi reel varlıklara yönelip orada suni bir talep oluştururken, kimi de kripto piyasası gibi mahallenin en çok konuşulan yatırım enstrümanına yöneliyor. Parasını birkaç haftada katlayan akıllıların hikâyeleriyle bankadan doğru dürüst reel getiri sağlayamayan tasarrufçunun hayal kırıklığı patlayıcı karışımı yaratıyor.

Ancak bu sefer bu hikâyenin merkez üssünde biz yokuz; burada sadece bir minik şov sergileniyor. Asıl büyük sahne yarınlar yokmuş gibi para basan gelişmiş ülkelerin merkez bankaları ve onların küresel ölçekte şişirdiği finansal piyasalarda dönüyor. Pandemiyle mücadele amacıyla muazzam bilanço genişlemeleri yapılırken petrol, gıda ve diğer tüm emtialar, hisse senetleri rekorlara koşuyor. Kripto paralar hepsinin önünde yeni teknoloji hikâyeleriyle bayrağı taşıyor. Şimdilik oralarda bol keseden basılan paraların etkisiyle kötü haberler perdeleniyor ama bir balon ne kadar çok şişerse o kadar şiddetli patlar. Gelişmiş ülkelerde olmaz öyle şeyler diyenler de kapitalizmin tarihini pek bilmiyorlar.  Saadet zincirleri hiçbir zaman iyi bitmez.


Yazarın Son Yazıları
Yazarın En Çok Okunan Yazıları