Kollarımdaki her aşının bir hastalığa karşı koruyucu önlem olduğu bir gerçek. Günümüzde Dünya Sağlık Örgütü’nün belirlediği ve ülkelerin de buna uyduğu bir program var. 

BCG (Verem)

Polio ( Çocuk Felci )

Difteri

Boğmaca

Tetanoz

Hib (Menenjit)

KPA (Zatürre)

Hepatit A

Hepatit B

KKK (Kızamık, Kızamıkçık, Kabakulak)

Su Çiçeği

Td (Erişkin tipi tetanoz difteri)

Bu aşıların çoğu çocuklar için olsa da son yıllarda grip aşısı da oldukça yaygın bir önleyici sağlık müdahalesi oldu. Şimdi ise herkesin yolunu gözlediği Koronavirüs aşısı var. Dünya Sağlık Örgütüne göre aşının dünyaya maliyeti en az 100 milyar dolar.

Pandemi ve sonrası yaşananlar şunu gösterdi. Özellikle sağlık krizlerinden en az hasarla geçmek için temel gereklilikler var. 

-Öngörü

-Zamanında müdahale

-İnsan kaynağı

-Bilim ve sağlığa yapılması gereken yatırımlar. 

Çünkü geçen yılın sonlarından itibaren küresel ekonomi yeniden büyüme trendinde olsa da salgın milyonları yoksulluğa sürükledi ve uzun bir süre ekonomik faaliyet ve gelirleri olumsuz etkileyebilir.

Buna karşı, COVID-19'un yayılmasını kontrol etmek ve hızlı ve yaygın aşı dağıtımını sağlayarak hasarı en aza indirmek gerekiyor.  

Bugün pandeminin dünya çapında yıkıcı bir ekonomik etkisi olmasına rağmen, Asya ülkeleri çok daha hızlı toparlandı . Nedeniyse Asya ekonomilerindeki ülkelerin, erken halk sağlığı müdahaleleri ve hükümetin mali desteği. Bu sayede yüzde 8’lere ulaşan büyüme, Avrupa’da yüzde 5’lerde  ABD’de ise yüzde 3’lerde seyretti. 

Pandemi özellikle ülkelerin sağlık yatırımlarına daha fazla yönelmesi gerektiğine işaret etti. Bu sayede belki bu gibi sağlık sorunlarında daha fazla ülke aşı üretebilecek noktaya gelebilir. Hatta ülkeler kendi aşılarını üretebilir. Ne demişler ? “Azıcık “Aşı”m Ağrısız bAŞIm”.  

Bugün salgının tehdit ettiği dünyamızda aşılama  sağlıklı toplum için gerekli bir müdahaledir. Buna rağmen dünya korkunç bir aşı karşıtı kampanyayla karşı karşıya .

Özellikle TikTokerler, COVID-19 aşısını korkunç yan etkilere sahipmiş gibi gösteren videolar yayınlıyorlar

İçerik oluşturucuların bir hikaye anlatmak için kurgusal senaryolar icat ettiği platform  (POV) trendinin bir parçası olarak çektikleri videolar o kadar aşırıya kaçtı ki Tiktok bu videoların bir çoğunu siteden kaldırdı ve yorumları kapattı. 

Türkiye’de bir zamanlar bunun tam tersi kamu spotları yayınlanıyordu ve bu kamu spotları o dönemki kampanyalarda farkındalık yaratmıştı. 

Rahmetli Zeki Alasya ve usta sanatçı Metin Akpınar aşı filmi çekmişti . Senaryo gereği muhabirlik yapan Zeki Alasya Metin Akpınar’a soruyor.

 Siz çocuklarınızı aşılattırdınız mı?

-Yok aşı neyi yaptırmadık.

Niye yaptırmadınız ?

-Pahalı olur diye beyim. Seyyar aşıcıyı bekliyoruz her şeyin seyyarı ucuz oluyor da ama aşıcı da geçmiyor

Kasetçi geçti.

Yoğurtçu geçti.

Bohçacı geçti 

Aşıcı geçmiyor

Aşıcı geldi hanım diye bağırsa çocukları kaptığım gibi götüreceğim. 

Muhabiri oynayan Zeki Alasya “Sen bunca sene boşuna bekledin aşıdan para alınmıyor”  diyince Metin Akpınar çocuklarına sesleniyor ..

Ali, Veli, Ayşe, Hatça, Dursun, Kemal, Emine hemen beşizleri alın  gelin ..

Kamu spotu, “ çocuklar geleceğimiz, umudumuz,  sevincimiz güvencemiz ise sağlıklı olmalılar daha sağlıklı bir nesil için haydi büyükler çocuklarınızı aşıya”..diyerek sosyal mesajla sona eriyor. 

Şimdi durum biraz tersine döndü. Çünkü aşılamada çocuklardan önce büyükler geliyor. Yani bugün bir kamu spotu çekilse; 

 “haydi büyükler çocuklarınızı aşıya” yerine  “Haydi çocuklar büyüklerinizi aşıya”sözü daha uygun olur..

Bu nedenle hem Tiktok ve diğer sosyal medya hesaplarından yayılan aşı karşıtı kampanyalara karşı hem de farkındalık oluşturmak için bir kamu spotu çekmenin tam sırası.

Oyuncular kimler mi olur?

Bu konunun tecrübelisi usta sanatçı ve  Zeki Alasya’nın yadigarı Metin Akpınar neden olmasın? Hem son zamanlarda iktidarla bozulan ilişkiler de belki biraz olsun onarılır. 

Diğer adaylarım ise ;

Cem Yılmaz, Şahan Gökbakar ve dış ses yönetmenli,  Ezgi Mola katkılı “Arkadaşım hoş geldin” kadrosu..

“Haydi çocuklar büyükleri aşıya”

Saygılarımla…