Alın terinde akıl teri var
Hafta sonu Ortadoğu ve Türkiye'nin ilk endüstri 4.0 karanlık değirmeninde yapılmış unların lansmanına katıldım. Bu cümleyi orada Özmen Un Yönetim Kurulu Başkanı Erhan Özmen'den işittim, tarımın, gıdanın geleceğinin özeti, işte budur dedim.
Kişiselleştirilmiş un kavramı sektöre ciddi bir hareket getireceğe benziyor. Şöyle düşünün kendinize özel bir simit tasarlıyorsunuz ihtiyacınız olan un 5 dakikada kapınızda.
Nasıl mı?
İstediğiniz ürünün özelliklerini tanımlıyorsunuz, mühendisler üretim alanınızı, pişirme ünitelerinizi, saklama koşullarınızı yani size özel tüm ortam verilerini ölçümlüyor. Endüstri 4.0 fabrikada gereken unu yapmak sadece 5 dakika. Türkiye un pazarını birçok bölgede kaybetmişken, onlar normal un fiyatlarının çok üzerinde kişiselleştirilmiş unları ihraç ediyor.
Çünkü dünya un mamulleri pazarı artık fonksiyonel, markaya özel unlar istiyor. Rekabetçi olmak için gereken tek şey teknolojiyi işe entegre etmek.
Anadolu’nun zanaatkârlık haritası
Anadolu’nun zanaatkârlık ve lezzet haritasını çıkarmışlar. Lezzetlerin yapılış yöntemleri, pişirme teknikleri, muhafaza ortamları ve bölgesel hava özellikleri birkaç yıl boyunca izlenmiş. Tüm veriler kayıt altına alınmış. Fabrikaya giren tahılların özellikleriyle buluşunca kusursuz unlar ortaya çıkarılmış.
Bu sayede Anadolu’nun fırıncılık, pastacılık ve baklava zanaatkârlarını geliştiren, koruyan unlar üretiliyor. Kaybolmaya yüz tutmuş birçok lezzet onların unu sayesinde şimdi koruma altında.
Piling sistemiyle temizlenen buğdaylar
Anadolu’nun en özel buğdayları, piling sistemiyle; doğadan gelebilecek birçok yabancı madde ve bulaşandan arındırılıyor. Bu sayede buğdayın kabuk soyma işleminde fire en aza indiriliyor. Buğdayın sahip olduğu tüm vitamin ve mineraller una aktarılıyor. Sonuç teknoloji le gelen sağlık.
Tohumdan sofraya tüm süreçler teknoloji ile kontrol altında. Yani alın terinde akıl / bilim/ planlama var. Hani şu sürdürülebilir olmak kavramından bahsediliyor ya slogan olan dilimize; işte onun için ilk yapılması gereken gününü ihtiyaçlarını doğru maliyetle, iyi ticaretle üretebilmek. Hepsi bu sistemde var. Türkiye tarımının geleceğinde bu tür fabrikalardan daha çok kurmak zorundayız. Gelecekte market raflarında romantik söylemler olsa olsa slogan olarak kullanılacak üretimde, lojistikte gereken yapay zeka, tarım 5.0
Hiç kuşkusuz mikrop fabrikaları, alg üretme tesisleri, kara sinek un tesislerine yönelik özel sanayi bölgelerinin kurulması an meselesi. Ya teknolojide yerimizi alırız ya da suyun olmadığı gezegende hayali suyla havanda su döveriz.
Son aylarda sürekli sahadayım, sosyal medya tarım algısı sahada yok denecek kadar az. Çiftçi, köylü, üretici işinin başında kendi dinamikleriyle mücadele derdinde. İçlerinde alkışı hak eden, teknolojiyi işine adapte etmiş yüzlercesi var. Bilinenin aksine teknoloji sadece sosyal medyada olmak, e ticaret sitesi kurmak, cep telefonundan sipariş almak demek değil. Onlar sadece kendi işlerine değil memleketin tarım geleceğine de katkı sunuyorlar.
Teknolojiyle gelen dünya markası
Velhasıl işe teknoloji katarsanız; akıl teriyle alın terini birleştirir dünya pazarlarında fark yaratırsınız. Maliyetleriniz düşer, değer yaratır, markanızı geleceğe taşırsınız. Dünya markası dedikleri kandırmacanın da ancak teknolojiyle mümkün olduğunu görürsünüz. Gerisi sadece lafügüzaf.