Dolar $
32.55
%0 0
Euro €
34.88
%0.04 0.01
Sterlin £
40.62
%-0.2 -0.08
Çeyrek Altın
3961.55
%0.09 3.64
SON DAKİKA
Son Yazıları

Afganların karnını kim doyuracak?

25 Aðu 2021

Tarım takviminde romantik söylemler çoktan unutuldu. Mısır hasadı başladı fiyat yok, ayçiçeği rekoltesi fazla lobiler işbaşında, fındığa çelme taktık uyuyan uyudu, bakliyatlar kuraklığa mahkûm rekolte yerlerde bize Kanada yolları göründü. Üzüm dersen kayıplar %20'yi geçti, hayvansal ve bitkisel zararlılar tarımın belalısı. Çam balı yandı kül oldu, hayaller bin parça.

Ülkelerin tarım stratejileri ve planlamaları ülke nüfusu ve yıl boyu ne kadar insana gıda sağlayacağı noktasında öngörülen kişi sayısına göre yapılıyor. Sadece bizim doymamız yetmiyor. Son yıllarda yaşanan Covid salgını ile birlikte 15 milyona düşse de gelen turistler, 6 milyonu geçen mülteciler hepsinin karnını doyurmak Türk çiftçisinin asli görevi. 

Türk çiftçisi girdi maliyetleri, yangınlar, sel felaketleri onlarca yıldır biriken mutsuzluk ve bezginlikle artık kendi karnını bile doyuramayacak durumda.

Hafta sonu kendin topla modeli bir sebze tarlasına ailecek dolduk. Takdir edersiniz ki; hiç birimiz çiftçi değiliz domatesleri ezdik, toprağı ezdik, çiftçinin alın terini ezdik 1 kg domates almak için o kadar çok şeyi ezdik ki tarımın halini yazmak için tarım yazarı olmaya bile gerek olmadığını gördük.

Domates tarlaları oldukça bakımsız sebebini sordum, “zaten zor satılıyor. Layıkıyla baksam da aynı fiyattan gidecek, yorulmaya değmez, artık yorulduk, tutacak dalımız kalmadı” diyen köylünün yüzündeki ezikliği hiç unutmayacağım. 

Eskiyi hatırladım Tigem, Tagem, Bügem ve Tarımsal Araştırma Enstitüleri ilk açıldığında ne güzeldi. Hepsi Anadolu’nun dört bir tarafını vahaya çevirmişlerdi. Elleriyle su taşıyıp çölde vaha yaratmışlardı idealist mühendisler. Tarımsal teknoloji, tohumculuk, toprak bakımı, zirai işletme gibi pek çok konuda öncü ve örnek olmuşlardı. 

Niye mi tüm bunları anlatıyorum? Geçen haftalarda basında çıkan “Sudan’da 100 bin hektar tarım arazisinin işletmeye alınması” konusu gündeme geldiğinde. Düşünmeden edemedim. 

Bu tarz arazi kiralama gelişmiş birçok devlet tarafından tarımsal üretim için başvurulan yöntemlerden biri. Suya / ihracat alanlarına yakınlık / girdi maliyetlerinin düşüklüğü hepsi yatırımların sebeplerinde. İlk adım Mehdi Eker döneminde atıldı. O dönem 99 yıllığına 800 bin hektara yakın arazi kiralandı. Tigem’in % 80 ortak olduğu bir şirket kuruldu.

Sadece devlet değil özel sektörde devletin kiraladığı araziyi tekrar kiralayıp burada düşük maliyetle üretim yapabilecek. 

Hadi komplo teorisininin dozunu artıralım. Yerli üreticiler düşük maliyetli yabancı ürünlerin karşısında dayanamaz tamamen tarımdan uzaklaşırlar mı?

Nitekim söz konusu arazilerde ekilecek 800’ü aşkın ürünün ithalatı için gümrük vergilerinin kaldırılacağı taahhüdü verildi. 

Sudan’dan neler mi ithal edilecek bal, tereyağı, yumurta ve dahası. Sonuç hayvancılık, balcılık, patates gibi birçok üründe iç pazarda fiyatların düşmesi demek. Tanıdık gibi, kaybeden aynı isim çiftçi. Hani arıcılık / hayvancılık / küçükbaş hayvancılık destekleniyordu.

Ülkelerin başka bir ülkede bu tarz yatırım yapması hiç de yanlış değil. Asıl mesele yurt içindeki tarımsal üretime dönük ne tür tedbirlerin alınıyor olduğu. 

Sel olduğunda, yel aldığında destek olmak gelişmemiş ülkelere, olmadan önlem almak gelişmiş ülkelere has özellik. 

Velhasıl neyin iyi neyin kötü olduğunu anlamak için zamana, imzanın altındaki niyete bakmak lazım.


Yazarın Son Yazıları
Yazarın En Çok Okunan Yazıları