Meseleye bu geniş perspektiften bakamazsak, devlete olan sadakati milli birlik ve beraberlik şuuru ve sorumluluğu haline getiremezsek, kendi ihmallerimiz ve nefislerimizden başlayarak bu elim geceyi ciddi bir muhasebe sürecinden geçiremezsek eğer; gelecek kuşaklara ders çıkaracakları bir miras, geleceğin tarihçilerine de doğru ve güvenilir bir kaynak bırakmış olmayız.

***

Zira devletler tarih boyunca, bekalarını tehdit eden iki büyük saldırıyla karşı karşıya kalmışlar ve mücadele etmişlerdir. Bunlardan biri dış tehdit olarak niteleyebileceğimiz; varlığını, sınırlarını ve boyutlarını açıktan algılayabildiğimiz dış düşman; diğeri ise varlığını, sınırlarını kestiremediğimiz ve açıktan göremediğimiz ve  iç tehdit olarak tanımlayabileceğimiz ihanet.

Yine tarih, bu iki tehdit unsurundan ikincisini, yani “ihanet’i diğerinden daha tehlikeli ve yıkıcı bulmuş ve devletleri yıkılışa sürükleyen unsurlar arasında birinci sırada saymıştır. Halk arasında kullanılan; “sırtından hançerlenmek’ sözü tam da bunun ifade eder.

***

İşte 15 Temmuz Gece’si en çok bu açıdan çok önemlidir. Zira Türk milleti bu gecede; kendi giydirdiği ışıl ışıl üniformalı hainler tarafından kuşatılmış; kendi paralarıyla aldığı silahlarla vurulmuş; ibadet hazzıyla ve kuruş kuruş ödediği sadakalarla inançlarına saldırılmış, canından aziz bildiği devletine ve milletine ihanet edilmiştir.

Bütün bunlar bize göstermiştir ki, bundan böyle 15 Temmuz bir kutlama  günü olduğu kadar, bu gecede gösterdikleri fedakarlıkla hayatlarını kaybeden şehitlerimizin arkasından bir dua ve tefekkür günüdür aynı zamanda

Bu duygularla ben de 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü’nün milletimize hayırlı olmasını diliyorum.