Dolar $
32.42
%-0.32 -0.1
Euro €
34.96
%-0.34 -0.12
Sterlin £
40.51
%-0.75 -0.3
Çeyrek Altın
4092.28
%0.61 24.65
SON DAKİKA
EKONOMİ Pazartesi 27 Haziran 2022 13:56

İŞ DÜNYASI BDDK'NİN KARARINI DEĞERLENDİRDİ

İşveren kuruluşları TÜSİAD, MÜSİAD ve İTO, BDDK'nin TL kredi kullanımına yönelik kararını değerlendirdi.

İş dünyası BDDK'nin kararını değerlendirdi

TÜSİAD Başekonomisti Gizem Öztok Altınsaç, BDDK'nın Türk lirası ticari krediler için getirdiği yeni koşulların ardından şirketlerin eurobond enstrümanına yönlenebileceğini söyledi. Öztok Altınsaç, "Şirketlerin yurt dışında var olan iştirakleri varsa oraya para çıkartabilirler. Bu, belki ileride engellemeye çalışılır. Bunun dışında şirketler kâr payı da dağıtabilir" diye konuştu.

TÜSİAD Başekonomisti Gizem Öztok Altınsaç BDDK'nın TL ticari kredileree getirdiği yeni koşullarıyla ilgili açıklamalarda bulundu.

Öztok Altınsaç, Türkiye’de Döviz açığı olduğunu ve reel kesimin elinde döviz tuttuğunu bu dövizin TL’ye dönüp ticarete aktarılmasını gerektiğini düşünen bir ekonomi yönteminin olduğunu söyledi.

Öztok Altınsaç, sözlerine şöyle devam etti:

Türkiye’nin bir döviz açığı var ve bu döviz açığını karşılayamıyor. O yüzden de döviz elde etme adına sürekli olarak yeni regülasyonlar duyuyoruz. Duyduğumuz bu regülasyonların çoğu dövizi içeriden sağlamayı ve içerinin döviz talebini engellemekle ilgili çünkü biz dışardan taze para bulamıyoruz. BDDK ve Merkez Bankası kanalıyla yaklaşık iki aydır reel kesime çeşitli kanallardan döviz sattırmaya çalışılıyor. Anlaşılan bu yeterli gelmedi, dolayısıyla bu tarz bir uygulamaya geçildi.

Bunun bir evvelinde de bankalara kredi dışında eğer belli kriteri karşılamıyorsa bu sağlanan kredileri 500 baz puanlık risk ağırlıklı hesabı dahil olacağını denilmişti. Dolayısıyla krediler dövize kaçmasın diye maliyetli hale getirilmişti. Bunun büyümeyi yavaşlatmaktan ziyade özellikle dövizle ilgili olduğundan bahsetmiştik ve bunun bir kademe daha ilerisi geldi çünkü reel kesimin elinde fazladan döviz tuttuğu düşünülüyor.

Bu dövizin normalde TL’ye dönüp ticarete aktarılması gerektiği düşünen bir ekonomi yönetimi var. Hâlbuki reel kesim elindeki dövizin büyük bir kısmını nakit akışı için kullanıyor. Özellikle büyük şirketler bunun dışında ileriye yönelik bilanço yönetimine daha sağlıklı yapmak için tutuyor. Burada çıkan pozisyonda fazladan döviz tutmayın üç ay sonra ihtiyacınız olacak dövizi şimdiden tutmaya başlamayın gibi mesajlar veriliyor.

Öztok Altınsaç, atılan bu adımlarla birlikte eurobond’un bu uygulamaya dahil olmadığını bu sebeple sınırlı da olsa eurobond'a ve bir miktar fonlara para kayabileceğini söyledi.

Öztok Altınsaç, ayrıca sözlerine şöyle devam etti:

Onun dışında tehlikeli gördüğün birkaç vaziyet var. Şirketlerin yurt dışında var olan iştirakleri varsa oraya para çıkartabilirler. Bu belki ileride engellemeye çalışılır bunun dışında şirketler kâr payı da dağıtabilir, ben temettü dağıtırım der ve şirketten para çıkar. Bu da istemediğimiz bir şey. Çünkü biz şirketlerin kaynakları artsın, ekonomide kapladıkları yer büyüsün ve ticarete daha fazla dahil olsunlar istiyoruz. Son olarak bir de enerji ve emtia işi yapanlar direk emtia toplayabilirler, erken stoklamaya de başlarlarsa daha erkenden alım olur ve ithalat bu anlamda patlar. Daha fazla dövize ihtiyacımız olur.

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Mahmut Asmalı, karara ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de döviz kurunda meydana gelen hızlı yükselişin başat faktörü olan dolarizasyonu önlemenin, milli paranın değerini korumak ve enflasyonla mücadele etmek adına öncelikli hedeflerden biri olduğunu ifade etti.

BDDK'nin döviz cinsinden ihtiyaç fazlası nakdi varlık tutan şirketlere Türk lirası cinsinden kredi kullandırılmasını sınırlayan kararını MÜSİAD olarak desteklediklerini belirten Asmalı, şunları kaydetti:

"Söz konusu kararın enflasyondaki kura bağlı maliyet artışları kaynaklı yükselişi engelleyeceği aşikardır. BDDK'nin bu hamlesi ile döviz arz-talep dengesi, Türk lirası lehine çok daha makul düzeylere gelecektir. Bunlara ilaveten, BDDK’nin bu düzenlemesi, bu kapsamda yer alan şirketlerin döviz varlıklarına ve gerçek kişilerin döviz alımlarına yönelik herhangi bir sınırlama öngörmemekte, yalnızca şirketlerin TL kredilere erişimini kısıtlamaktadır. Üstelik getirilen istisnalar ve kapsam değerlendirildiğinde etkilenecek şirket sayısı oldukça sınırlıdır. Bu bağlamda ilgili BDDK kararının ardından 'piyasa ekonomisine müdahale' söylemleri gerçekçi olmayan ve iyi niyetten uzak yorumlardır."

"BDDK, kredi kararı ile yanlışta olanlara 'dur' demiştir"

Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Genel Başkanı Orhan Aydın da kredileri amacına uygun kullanmayan zihniyetlerin kendi çıkarları uğruna ülke ekonomisine büyük zarar verdiğini aktardı.

BDDK'nin, TL ticari kredilerine yönelik aldığı önlemlerin gerekçesi hakkında bilgi veren Aydın, önlemlerin bir tespite dayandığını, açıklanan kararların yapılan suistimallerin önüne geçilmesine yönelik olduğunu, devletin kaynaklarının korunarak verimli kullanılmasının amaçlandığını kaydetti.

Aydın, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Hükümetimiz Kur Korumalı Mevduat Hesabı, Gelire Endeksli Senet ile halkımızın parasını koruyup döviz baskısını kırmaya çalışırken, bütün bu alanda verilen mücadeleyi hiçe sayıp yatırım, üretim ve istihdama yönelik verilen ticari kredileri uygun oranlarda alıp döviz alımı yapan zihniyetleri sorgulamak gerekir. Yaptıkları çok büyük bir yanlıştır. Kredileri amacına uygun kullanmayıp ülkemizin inşasından, kazanmasından, refahın, gençlerimizin geleceğinden çalan bu zihniyetler kendi çıkarları uğruna ülke ekonomimize çok büyük zararlar vermektedir.

BDDK'nın kredi kullanımına yönelik aldığı yeni kararlar bu zihniyetlere dur diyecek bir karar olmuştur. Tespitler, getirilen önlemler ve kaynakların verimli kullanılması adına kararda imzası bulunan herkesi yürekten tebrik ve takdir ediyorum. Unutmayalım ki güçlü ekonomi, güçlü Türkiye demektir. Bu da ülke kaynaklarımızın verimli ve yerinde kullanılmasından geçer."

"Bu tedbirler, TL'nin güçlenmesine katkı sağlayacaktır"

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç ise BDDK kararını, kullandırılan kredilerin üretime dönmesi, ekonomiye kazandırılması ve verimli alanlara gitmesi konusunda yerinde bir tedbir olarak gördüklerini ifade etti.

Söz konusu kararı; kredilerin verimli kullanılmasını, üretimi ve istihdamı besleyecek alanlara yönlenmesini destekleyen bir hamle olarak değerlendirdiklerini aktaran Avdagiç, "Bu tedbirler, TL'nin güçlenmesine katkı sağlayacaktır. Yapılan düzenleme ile makul maliyetli fonların spekülatif döviz işlemlerine yönelmesinin de önüne geçilecektir. Düzenleme ile firmaların üretime ve yatırıma yönelik fonlama ihtiyaçları ön planda tutuluyor. Bunu da isabetli buluyoruz." dedi.

Avdagiç, alınan proaktif önlemlerin, küresel arenada parasal sıkılaşmanın gittikçe gündeme daha fazla geldiği bugünlerde Türk lirasına güç katacağını kaydetti.

"Türk lirasının güçlenmesi ve ekonomimizin istikrarı için olumlu bir adım"

Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, kararın ticaret ve üretime olumlu yansımasını beklediklerini ifade etti.

Bankaların reel sektörü desteklemek amacıyla kullanıma sunduğu kredilerin amaç dışı değerlendirilmesinin hakkaniyetli bir tutum olmadığını her zaman dile getirdiklerini aktaran Baran, şunları kaydetti:

"Ülkemiz zorlu bir coğrafyada varlığını sürdürmek için hem ekonomik hem de siyasi bir mücadele sergiliyor. Hükümetimiz, kaynakların sınırlı olduğu bu süreçte ekonomik büyümesinin devamını sağlamak için dış pazarlarda güçlü olmaya ve rekabet gücünü artırmaya çalışan reel sektörü bankacılık sistemiyle desteklemeye gayret ediyor. Bankalarımızın reel sektöre yönelik desteklerinin farklı amaçlarla kullanımı, diğer işletmelerimize yapılan haksızlıktır. BDDK'nin kararı kredi kanallarının doğru işlemesini sağlamak açısından önemlidir. Türk lirasının güçlenmesi ve ekonomimizin istikrarı için olumlu bir adımdır. İşletmelerimizin dövizi bir yatırım aracı olarak görmemesi, sadece döviz yükümlülüklerini gerçekleştirmek için ellerinde bulundurması gerekir. Bu süreçte kaynakların üretime, yatırıma, ihracata ve istihdama aktarılarak Türkiye ekonomisinin sağlam temeller üzerinde güçlü bir şekilde büyümesinin devamı tüm faydaların üzerindedir."

ABONE OL