Dolar $
34.08
%0.02 0
Euro €
37.74
%-0.25 -0.09
Sterlin £
44.8
%-0.27 -0.12
Çeyrek Altın
4481.27
%-0.71 -31.78
SON DAKİKA
Son Yazıları

Doğalgaz faturası LNG ile inecek

20 Nis 2020

Virüs salgını kaynaklı petrol fiyatlarındaki düşüşle dünyada m3'ü 176 dolara kadar inen doğalgaz fiyatlarının yurt içinde yüksek kalması Türkiye'yi harekete geçirdi. BOTAŞ, en son m3'ünü 228 dolardan satın aldığı doğalgaza karşılık fiyatı 55 dolar olan sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) ithalatını artırarak enerji faturasını aşağı çekmeyi hedefliyor.

Elektriğinin yüzde 30’unu doğalgazdan karşılayan Türkiye, yıllık ortalama 45 milyar metreküp gaz kullanıyor. Geçen yıl 45 milyar metreküpe yakın bir tüketim gerçekleşti. 2018 yılında 50 milyar metreküp doğalgaz harcayan Türkiye, sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) da içinde olmak üzere 2017 yılında da 54 milyar metreküp gaz tüketti.

Türkiye şimdi küresel koronavirüs salgını sebebiyle düşen petrol fiyatları paralelinde bir yandan gerileyen doğalgaz fiyatlarından istifade etmeye çalışırken diğer yandan LNG ithalatını artırarak enerji faturasını düşürmenin planlarını yapıyor.

Bu yıl enerji piyasasında tüketilecek doğalgazda dünya fiyatlarının Türkiye’ye nasıl yansıyacağı, fiyatların yarı yarıya düştüğü bir ortamda yeni kontratlarda indirim istenip istenmeyeceği, LNG’nin gaz ithalatı içindeki oranı ve doğalgaz fiyatları ile elektrik fiyatlarındaki seyir takip edilecek.

gaz-1

Yüzyılın en büyük daralması

Küresel ekonomi 2020 yılında yüzyılın en yüksek daralmasını gerçekleştirecek. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) üyelerinin bu yılki ortalama daralması yüzde 5’ten aşağı olmayacak. Küçülmede başı ABD çekecek. Japonya yüzde 4, Rusya yüzde 2 küçülecek. Yüksek büyümeler gerçekleştiren Çin ise yüzde 1 büyümeyi geçemeyecek. Yüzde 1,5 küçülme beklenen küresel ekonominin derin bir resesyona gireceği dönemde Türkiye yüzde 1’in altında bile olsa yılı büyüme ile kapatacak… Raporlar, notlar, projeksiyonlar böyle.

Petrol ihracat Eden Ülkeler Teşkilatı (OPEC) raporuna göre küresel ekonomideki bu küçülme dünya petrol talebinin günlük 7 milyon varil düşüşü anlamına geliyor. Söz konusu rakam OPEC ve diğer koalisyon ülkelerinin iyimser rakamları. Derin bir resesyon petrol talebindeki azalmayı günlük 15 milyon varile kadar çıkarabilir. Bu gelişmenin petrol fiyatlarının daha da düşmesine ki bu 20 doların altı olarak ifade ediliyor, beraberinde şu anda uluslararası piyasalarda metreküpü (m3) 176 dolara satılan doğalgaz ve 50 dolar civarında satılan sıvılaştırılmış doğalgaz LNG fiyatlarını yarıya yarıya düşeceğini yorumlar giderek çoğalıyor.

Daha ucuz enerji ama nasıl?

2020 yılının dünya açısından bir kriz savma yılı olduğu kesin. Ancak 2021 yılı ise ülkeler için ileriki yıllara bir hazırlık ve bir atlama taşı. Söz konusu geçişte en fazla lazım olan da enerji. Petrol, doğalgaz, LNG, kaya gazının yanında yenilenebilir enerji olmazsa olmaz. Ancak koronavirüs salgınıyla yerle bir olan küresel ekonominin yeniden ayağa kalkabilmesi için ucuz enerji kaynaklarına ihtiyaç var.

Türkiye’nin enerji faturası yıllık 41 milyar dolar. Yaklaşık 12 milyar doları doğalgaz, LNG ve diğer ithal ürünlere gidiyor. Ülkemiz doğalgaz ihtiyacının yüzde 55’ini sadece Rusya’dan karşılıyor. Rusya ile doğalgaz konusunda ilişkiler iyi gidiyor ama Türkiye, bu ülkeden dünya fiyatlarının üzerinde doğalgaz ithal ediyor. Elbette stratejik bir sebebi vardır, diye düşünen çok.

Türkiye mezkur olumsuzluğu giderebilmek için enerji kombinasyonunda oransal değişimleri planlayarak hanehalkı ve sanayi üzerindeki enerji maliyetleriyle oluşan yükü hafifletmek peşinde.

gaz-2

20 milyar dolar cebe girebilir

Yıllık 41 milyar doların üzerinde enerji faturası olan Türkiye’nin petrolün ortalama 30 dolar seviyesinde kalması durumunda yaklaşık 15 milyar dolar kazanç sağlayacağı görünüyor. Söz konusu süreçte doğalgaz fiyatları da elbette düşecek. Biz yeni kontratlarla halen 176 dolar seviyesindeki doğalgazı halen ödediğimiz 228 dolarlık faturayı en azından 150 doların altına çekebilirsek LNG’nin de devreye girmesiyle buradan da sağlayacağımız 5 milyar dolar civarındaki tasarrufla enerji faturamız 41 milyar dolardan 20 milyar dolarlara inecek, böylece Türkiye daha ucuz akaryakıt ve daha ucuz doğalgaz kullanma imkanına kavuşacak. Bununla da kalınmayacak, cari açığımız 20 milyar dolar aşağı gelecek.

Petrol ve doğalgaz fiyatlarının düşmesi sadece enerji alanında değil, maliyetlerin gerilemesiyle birlikte hayatın ucuzlaması ve enflasyonun düşmesi anlamına geliyor. Bu da faizlerin inmesini, borçlanma maliyetlerinin azalmasını ve Türkiye’nin cebinde ciddi bir paranın kalmasını beraberinde getiriyor. Şayet cari dengede ve borçlanmada elde edilecek kazançlara, yerli ve milli ara malıyla yapılacak ihracat ürünleri ihracatı da eklenirse, işte o zaman Türkiye krizden fırsat çıkarmış olarak dünya ülkelerinin önüne geçecek.  

Türkiye harekete geçti

Virüs salgını kaynaklı petrol fiyatlarındaki düşüşle dünyada metreküpü (m3) 176 dolara kadar inen doğalgaz fiyatlarının yurt içinde yüksek kalması Türkiye’yi yeniden harekete geçirdi. Boru Hatları ile Petrol Taşıma Anonim Şirketi (BOTAŞ) en son m3’ünü 228 dolardan satın aldığı doğalgaza karşılık fiyatı 50-55 dolar olan sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) ithalatını artırarak enerji faturasını aşağı çekmeyi hedefliyor.

LNG gazı ucuz enerji kaynağı olarak diğer ülkeler gibi Türkiye’nin de kullanmak istediği bir enstrüman. Hatta ABD’nin kaya gazından daha az maliyetli. Ülkemizin LNG’deki sıkıntısı depo. Büyük bir ihtimalle depo sisteminin rantabıl bir çizgiye getirilmesinden sonra belki de başta Rusya, Azerbaycan ve İran’dan alınan doğalgazda ithalat azalacak. Ya da söz konusu ülkelerden uluslar arası fiyatlara inilmesi istenecek. Türkiye içinde depo yapımı da dahil Katar ile LNG ticareti konusunda yaklaşık 5 yıldan beri bir işbirliği söz konusu. Fakat şu andaki mevcut konjonktür LNG ticaretinin daha fazla yapılmasını gerektiriyor.

Dolayısıyla Cezayir ve Nijerya ile işbirliğini artırma yoluna giden Türkiye, dünyanın tüm LNG ihtiyacının üçte birini tek başına karşılayan Katar ile gaz ticaretini daha da yükseltip yeni bir doğalgaz politikası üretmesi gerekecek. Zira Katar LNG ticaretinde dünyada açık ara lider. Pazarın yüzde 32’isini tek başına kontrol ederken yıllık sattığı LNG 100 milyar metreküpü geçiyor. Katar ile de aramız, işbirliğimiz, ticaretimiz son derece iyi. Katar, Türkiye’nin Rusya’dan aldığı gazın 4 katını LNG tankerleriyle bütün dünyaya satıyorsa Türkiye’nin taleplerini de herhalde göz ardı etmeyecek.

gaz-6

LNG terminalleri güçlendiriliyor

Türkiye’nin gaz depolama kapasitesinin artırılması noktasında hükümetin gayretleri yüksek. Marmara Ereğli-Botaş tesisleri kapasitesini 4,5 milyar metreküpe ulaştırdı. Yine İzmir Aliağa Egegaz tesisleri de yine aynı 6 milyar metreküp kapasitede faaliyetlerini sürdürüyor. Terminallerin aylık değil yıllık ihtiyaçları karşılayabilecek kapasiteye ulaştırılması noktasında tedbirler alınıyor. Bazı özel şirketlerin bu konuda Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’ndan (EPDK) lisans aldıklarını biliyoruz.

Nitekim, Türkiye’nin ilk yüzer LNG depolama ve yeniden gazlaştırma terminali FSRU ve Egegaz’ın LNG terminali ilave kapasite yatırımı hizmete girdi. BOTAŞ’ın 20 milyon metreküplük ikinci yüzer LNG projesi de yürüyor. Yeni yatırımlarla birlikte LNG kapasitesi 110 milyon metreküpe ulaşacak.

Türkiye gibi doğalgaza bağımlılığı olan ABD, Çin, Japonya ve İngiltere’de LNG terminalleri oldukça fazla. Türkiye’nin doğalgazda tam randımana geçmesi için elinin altında 6-7 adet terminal bulunması gerekiyor.

gaz-3

Yeni gaz teslimatı Mayıs’ta

Avrupa Birliği ülkelerinin enerji ihtiyacını ucuz karşılamak için geçen yıl 108 milyar metreküpe 16,5 milyar euro ödeyerek satın aldığı LNG’den yola çıkarak yeni bir enerji politikası geliştiren Türkiye, bu yıl yeni LNG kontratlarıyla normal doğalgaz ithalatını azaltarak sanayi ve hanehalkının doğalgaz ve elektrik enerji maliyetlerini düşürecek.

Geçen yıl 13 milyar metreküp ithalatla 45 milyar metreküplük doğalgaz ihtiyacının üçte birini LNG’den karşılayan Türkiye, depo kapasitesini yükselterek bu yıldan itibaren söz konusu miktarı daha da artırmak istiyor. BOTAŞ söz konusu programla hafta içinde Mayıs ve Haziran aylarında teslimatı yapılmak üzere yeni parti LNG alımı için ihaleler yapıyor, hatta bir kısmını gerçekleştirdi.

Doğalgaza göre daha uygun fiyatlı LNG’nin nerede kullanılacağı da önemli. Sanayide kullanılsa üretim ucuzlayacak… Hanehalkı ihtiyacı için kullanılsa, halkın enerji faturası düşecek. LNG’nin doğalgaz içindeki miktarı arttıkça herhalde doğalgaz fiyatları da aşağı gelecek.

50 dolara ithal edilecek LNG gazlaştırma ve diğer masraflarıyla birlikte en fazla 100 dolar seviyesine gelir ki, şu anda kullandığımız 200 doların üzerindeki doğalgazdan yarı yarıya bir maliyetle işletmelerimize ve evlerimize gelir. Türkiye’nin koronavirüs sebebiyle talebin düşmesiyle birlikte doğalgaz fiyatlarının düşmesini de değerlendirerek ‘al ya da öde’ yükümlülüğünün pazarlık konusu yapacağını öngörüyoruz.

 Gaz talebi 70 milyar m3 olacak

Türkiye’nin yakın gelecekte ki bu 2030 yılı olarak bahsediliyor, doğalgaz ihtiyacı 70 milyar metreküpün üzerine çıkacak. Bugünkü fiyatlarla doğalgaz almaya devam edersek, herhalde ihracatımızın yarısını enerjiye yükleriz. Yalnız son 2 yılda doğalgaza yapılan yüzde 50’den fazla zammı da düşünürsek insanların gaz kullanımı konusunda biraz daha temkinli olacağı kanaatini taşıyorum. Bakanlık zannediyorum aynı konuyu düşünüyor ve doğalgaz fiyatını aşağı çekmenin formüllerini arıyor ve yerine göre de icra ediyor.

Sanayi ve hanehalkı olarak sadece doğalgaz kullanımı değil, bir de doğalgaz ile elektrik üretimi var. Yaklaşık doğalgazın yüzde 30’u elektrik üretimine gidiyor. Doğalgazdan elektrik üreten çevrim santralleri daha şimdiden kapasitelerini aşağı çektiler. Çünkü üretilen elektriği satmak zor. Rekabet ortamı bu şartlarda doğalgazla elektrik üretimini salık vermiyor.

Bir yandan yüzde 50 artacak doğalgaz talebi, diğer yandan yüksek fiyatlar, yeterince depolama sistemlerinin eksikliği ve LNG ithalatı enerji politikalarına nasıl yön verecek, ifadesi bence en fazla cevap arayan soru.

“Uygun fiyatları bekliyoruz”

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez petrol fiyatlarıyla birlikte doğalgaz fiyatlarında da ciddi oynaklık olduğunu, fırsatları kullanmada uygun fiyatları beklediklerini söylüyor. Özellikle LNG konusunda sanayi ve hanehalkının lehine enerji faturalarının aşağı çekilmesi için uygulamalar içinde olduklarını belirten Fatih Dönmez, fiyatların volatil olarak hareketinin kontrat konusunda bazı zorlukları beraberinde getirdiğini ifade ediyor. Bakan Dönmez, düşen fiyatların talebi yüksek ülkeler gibi Türkiye’ye de avantajlar sağladığını, vatandaşla birlikte bu avantajları getiriye dönüştürmenin yollarını aradıklarını dile getiriyor.

Son olarak video konferans yoluyla gerçekleşen G-20 Enerji Bakanları Toplantısı’nda koronavirüs salgını çerçevesinde enerji fiyatlarındaki dalgalanmanın sıkça gündeme getirildiğini anlatan Bakan Dönmez, “Toplantıda her ülkenin konulara yaklaşımı zaman zaman farklılıklar arz etmekle birlikte, genel olarak vurgulanan ortak nokta şu: Hem arz hem de talep tarafının dayanışma ve yardımlaşma içinde olması gerekiyor” ifadeleri ise uluslararası dayanışmanın yanında yurt içinde halkla birlikte yürümenin önemine de vurgu yapıyor.

gaz-5

Enerji kontratlarına dikkat

Bakan Fatih Dönmez’in projeksiyonu yerinde. Zira enerji piyasası temsilcileri de kontratlara dikkat çekiyor. Gaz piyasasında uzun vadeli ve petrole endeksli kontratlardan daha kısa vadeli ve esnek şartlara sahip anlaşmaların gündeme gelmesini isteyen temsilciler, “Türkiye olarak bizim de bunu yapmamız gerekiyor. ‘Al ya da öde’ yükümlülüklerinin de daha esnek hale getirilmesi ve nihai teslim yerinin kontratlardan kaldırılması çok önemli. Böyle bir yapıyı gaz ithal ettiğimiz tüm ülkelerle geliştirmek gerekir” tavsiyelerinde bulunuyor.

Fiyatların düşmesi ithalatçılar için iyi görünse de enerji piyasasını krize sürükleyerek bir trende yolculuk başlayabileceğine yönelik yorumlar getiren bazı temsilciler de fiyat açısından tablonun alıcılara yarayacağını, satıcıları ise badireye iteceğini ileri sürüyor. Enerji piyasasında kısa vadede toparlanma olmazsa birçok şirketin batabileceğini ve satın almaların yoğunlaşacağı üzerinde görüş belirten temsilciler, petrol fiyatlarındaki düşüşlerin tam olarak zemine oturmasını beklemek gerektiğini ve daha sonra özellikle gaz kontratlarının yeniden müzakere edilip belki ötemelerin gündeme taşınmasının doğru olacağını kaydediyor.

Yazarın Son Yazıları
Yazarın En Çok Okunan Yazıları