Kavcıoğlu bugün yapılan TCMB yatırımcı toplantısının yurtiçi katılımcılar için düzenlenen bölümünde, dört kaynağın verdiği bilgiye göre, para politikasında gevşeme için var olan alanın büyük ölçüde kullanıldığını ifade ederek uygulanan para politikasının birikimli etkileri 2022 yılının ilk yarısında gözlemleneceğini ifade etti.

Basına kapalı olan toplantıya katılan ancak adının açıklanmasını istemeyen bir katılımcı, "Aralık ayında sınırlı bir faiz indirimi yaptıktan sonra (para politikasında gevşemeye) ara verip 2022 yılının başlarında durumu izleyecekleri izlenimini edindim" dedi.

Üç ayda yapılan 400 baz puan faiz indiriminin ardından TCMB, son PPK kararında bundan sonra para politikasında gevşeme için sınırlı alan kaldığını ve bu alanı Aralık ayında kullanmayı değerlendirdiğini ifade etmişti.

TL'nin Eylül ayında başlayan ve sadece Kasım ayında %30'a yakın oranda gerçekleşen değer kaybının ardından Kavcıoğlu'nun açıklamaları faiz politikasının seyri açısından takip ediliyordu.

Ekonomistler TL'deki değer kaybının, %20 ile son iki buçuk yılın zirvesindeki enflasyona 10 puan artırıcı yönde etki yapabileceğine dikkat çekerken, Aralık ayında beklenen faiz indiriminin ardından iktidarın art arda altını çizdiği düşük faiz politikasının TCMB'nin para politikasına nasıl yansıyacağı konusunda ipuçları bekliyorlardı.

Katılımcılar, yedi yıl aranın ardından dün piyasaya doğrudan satım yönünde müdahale eden TCMB'nin bundan sonra müdahale yapıp yapmayacağı hakkında vereceği sinyallere de bakıyorlardı.

Ancak katılımcılar Kavcıoğlu'nun daha önce yapılan açıklamalar dışında bir ayrıntı vermediğini belirttiler. TCMB geçen hafta sadece piyasadaki "aşırı oynaklığa" müdahale edebildiğini belirtmiş, dün de "sağlıksız fiyat oluşumları" nedeniyle müdahaleyi başlatmıştı.

Kaynakların verdiği bilgiye göre Kavcıoğlu, enflasyonda 2022 sonuna doğru önemli bir düşüş beklediklerini ifade ederken, orta vadede %5 enflasyon hedeflerini koruduklarını söyledi.

Kavcıoğlu ayrıca TCMB'nin rezervlerini artırmaya devam edeceğini de ifade etti.

"YÜKSEK FAİZ OLMAYACAK"

Öte yandan ekonomi yönetiminde uluslararası yatırımcıların alışık olduğu politikaları izleyen Lütfi Elvan'ın yerine dün gece Hazine ve Maliye Bakanlığı görevine Nureddin Nebati atandı.

Enflasyon ile mücadele ve bütçe disiplini çerçevesinde politikalar yürüten Elvan'ın istifasıyla birlikte kamuoyu nezdinde ortodoks ekonomi politikalarından yana olan son isim de ekonomi yönetiminden ayrılmış oldu.

Nebati, bakan olarak atanmasından önce geçen hafta Twitter'da yaptığı açıklamalarında imalat yatırımlarını özendirmek için düşük faiz politikasını "bu sefer uygulamada kararlıyız" diyerek politika faizinin enflasyonun altında tutulmasında herhangi bir sorun olmadığını ifade etmişti.

Nebati görevi devralırken bugün yaptığı konuşmada da "Bizlerin en önemli önceliği, yüksek faiz olmayacak" dedi.

TCMB politika faizinde 100 baz puan indirime gittiği geçen ayki PPK toplantısında, biraz daha gevşeme için kalan sınırlı alanı Aralık ayındaki toplantıda kullanmayı değerlendirebileceğini söylemişti.

Ancak, TCMB'nin faiz indirimine karşın yükselen tahvil faizleri ise işlemcilerin TCMB'den bir U-dönüşü beklediğini gösteriyor. Piyasalar politika faizinin gelecek yıl yüzde 24'e yükseleceğini, yıllarca da yüzde 22 seviyesinin üzerinde kalacağını fiyatlıyor.