Dolar $
32.59
%0.2 0.06
Euro €
34.74
%-0.14 -0.04
Sterlin £
40.44
%-0.49 -0.2
Çeyrek Altın
4110.16
%1.05 42.32
SON DAKİKA

Yüreklerimize kor düştü

Suriye'nin İdlib kentinde Türk askerlerimizi düzenlenen haince ve alçakça saldırıda 36 askerimiz şehit düşürüldü. Canımız yandı en çok da ocaklara ve anaların yüreklerine kor düştü. Bir şehit annesinin sözleri içimizi acıttı. "Şehidin helvası sizin ocakta kavrulmadığı sürece size hep tatlı gelecek." Şehitlik mertebesi herkese nasip olmaz belki ama annesinden babasından ya da sevdiklerinden koparılanlar yaşayanlar bilir.

İki gün ya da üç gün konuşuruz üzülürüz sonra unutur gideriz. Bir hayat yok olmuştur. Geleceğe dair hayalleri olan umutları olan, vatanı uğruna verdiği canların ardından sevdiklerinin gözlerini yaşlı bırakıp gitmiştir.

Televizyonda şehit haberlerini izlediğimizde dayanamayıp değiştirmek isteyenler, her gün 3 ya da 5 asker şehit sayılarını dinleyip geçer olduk. Üzücü olan şehit haberlerini sıradanlaştırmaktır. Vatan uğruna verilen canların unutulup gidilmesidir. Bizler için canlarını feda etmiş olan şehitlerimizi sıradanlaştırmayalım…

Şehitlerimizin ardından Ukrayna’nın bayraklarını yarıya indirip 3 gün yas ilan etmesi bizlerin acısını paylaştığını gösterir. Türkiye’den beklerdim ki bayraklar yarıya indirilsin şehitlerimiz yâd edilsin…

Bayraklar yarıya indirilmeyecek belki ama en azından bizler hassasiyet gösterip eğlencelerden ya da mutlu anlarımızı paylaşmayarak şehitlerin anısına saygımızı gösterebiliriz.

Tarih tekerrürden ibarettir. Tarihten ders almayan tekrar aynı olayları da yaşamaya mahkûmdur.

“Türkün Türk ten başka dostu yoktur” sözü bir kez daha yüzümüze çarpıyor. Rusya ve ABD kendi çıkarları uğruna Türkiye’ye yaptırım uygulamaya çalışsa da buna asla müsaade edilemez. Kötü gün dostu kardeşlerimiz bizlerin yanında olduğunu bir kez daha gösterdi. Azerbaycan’ın “Kefenimizi alıp gelmeye hazırız” sözleri, aynı şekilde Pakistan hükümetinin de ordusu ile destek olmak istemesi gerçek dostların kimler olduğunu gösteriyor.

İdlib neden bu kadar önemli?  

ABD kendi çıkarları için Kürtler üzerinde kontrol sağlamak istemesi ve Rusya’nın orada bir etkisi olmamasını istemesi, Esad rejiminin kimyasal silaha sahip olduğu ve kullandığı düşünüldüğü için ileride ABD'ye karşı oluşabilecek tehditlerinin şimdiden önünün kesilmesinin istemesidir.

Rusya ile yapılan antlaşma mürekkebi kuruyana kadar. Bir yandan Esad rejimine destek olurken, diğer yandan sözde Türkiye ile Suriye’de yaşanan gerginliği azaltmak adına işbirliği içerisinde olması Rusya’nın bir kez daha kendi çıkarları uğruna göz boyamaya çalıştığını görüyoruz. 

Merhum Necmettin Erbakan’ın sözleri geliyor aklıma “Bir gün mesele Suriye olursa bilin ki hedef Türkiye’dir. Türkiye’yi işgal etmek için zemin hazırlamaktır.” İleri görüşlü bir insan olan Prof. Dr. Erbakan bu sözleri 1994 yılında söyleyerek “kuzu postuna bürünmüş kurtlar” diyerek açık bir şekilde ifşa etmiştir.

İdlib sınırında yaşanabilecek göç dalgasına karşı gerekli önlemler alınsa da şuan sınırda üç milyon mülteci beklemektedir. En çok zararı görenler ise orada yaşayan siviller görüyor ya sınıra göç etmek zorundalar ya da Suriye’de kalıp yapılan eziyetlere katlanmak zorunda kalıyorlar. Esad sivillere operasyondan önce şehirden çıkarak güneye teslim olmalarını istiyor ancak teslim olanları daha sonra nasıl bir akıbetin beklediği bilinmiyor.

Hükümetin AB’ye gitmek isteyen mültecileri durdurmama kararı aldığı yönündeki açıklamalardan sonra Türkiye’nin birçok noktadan göçmenler minibüs ve taksilerle sınır kapılarına akın ediyorlar. Bulgaristan ve Yunanistan üzerinden AB ‘ye gitmek için sınır kapılarına 10 bini bulan mülteciler yönelmiş durumdalar. Yunanistan sınırında askerlerin mültecilere gaz bombaları kullanması, ellerinde sopalarla beklemesi ne kadar insani duygular taşıdıklarını gösteriyor. Kadınların ve çocuklarında bulunduğu göçmenler zor zamanlar bekliyor. Ne kadar gitmeleri istenilse de ne çocukların nede insanların zarar görmesini etik bulmuyorum. Yapılan provokasyonlara göz yumulamaz. Empati kurma zamanıdır zor bir süreçten geçiyoruz.