Dolar $
32.6
%0.22 0.07
Euro €
34.8
%0.15 0.05
Sterlin £
40.53
%-0.15 -0.06
Çeyrek Altın
4068.71
%0.03 1.37
SON DAKİKA

Yine mi ambargo !

Amerika Birleşik Devletleri yeni bir Ambargo kararı daha aldı. Ne zaman işler biraz iyi gitmeye başlasa şak ambargo koyuyorlar bize. Türkiye'ye ambargo koymak için neden o kadar çok ki. Mesela ilk neden gözünün üstünde kaşın var.

ABD'nin FETÖ soruşturmaları kapsamında tutuklanan bir rahip nedeniyle Türkiye'ye uyguladığı yaptırım kararı da daha tazeliğini koruyor. Türkiye'ye ilk ambargo, Kıbrıs harekatından sonra yaşandı, 60 dolarlık uçak parçasını 600 dolara sattılar bize.

Siyasi ve askeri maksatlı ambargo örnekleri çok.  Aslında bu da kapitalist bir yaptırım. Para ve değerli kaynakları nerede bulurlarsa bulsunlar paylaşanlar zengin ülkeler. Nerede borç var bataklık var problem var geri kalmış ülkeler yüzünden deyip faturayı garibanlara kesiyorlar. 

Bize ilk  ambargo 5 Şubat 1975 yılında başladı. Savaştan çıkmış yaralarını sarmak isteyen ülkeye bir tekme de  üç yıl süren Amerika'nın silah ambargosu oldu.  Bu konuda gösterdikleri neden de çok basitti. İlaç yapımı için ihtiyaç olan Haşhaş ekim yasağının kaldırmamız ve savaşırken kullanmamız için bize sattıkları  Amerikan silahlarının Kıbrıs Harekatı sırasında kullanılmış olması. O silahları biz müzeye mi koyacaktık acaba? 

Şimdiki ambargo için Cumhurbaşkanımız Türkiye bu ambargoya karşı kendi önlemlerini alacak dedi. Rusya da yaptığı açıklamada  bizi de engellemez dedi. Anlayacağınız gariban Trump'ın meclisten çektiği yanına kar kaldı. Acaba neden bu ızdırabı ülkelere çektiriyorlar? Kim zevk alıyor bu işten? Bugüne kadar yaptırım uygulanan ülkeler tarihten silindi mi? 

Bu arada ambargo nedir diye merak ederseniz uluslararası ilişkilerde, siyasal, stratejik ya da ekonomik amaçlarla bir kısım malların, bazı ülkelerce diğerlerine ihracının, satışının ya da naklinin devlet gücü kullanarak yasaklanmasıdır diyebiliriz. Ambargo, genelleştirilerek her türlü ihtiyaç maddesini kapsadığı zaman ablukaya dönüşür. Ben kendini devamlı haklı gören ambargo koyan bu geri zihniyetten nefret ediyorum. 

Aslında bazı hocalarımızın Euronews için verdiği demeçler doğrultusunda ortaya çıkan durum şöyle gözüküyor. 

Ankara ve Washington CAATSA kapsamındaki yaptırımların hafif bir versiyonunun uygulamaya geçirilme kararının en geç birkaç ay içerisinde alınabileceği anlaşılıyor.

Genel kanı, yaptırım paketinde görece hafif önlemlerin seçilmesi durumunda Türkiye ekonomisi üzerinde asgari etki doğuracağı, ancak bankacılık sistemini etkilemesi muhtemel bir önlemin kabul edilmesi durumunda, örneğin mali kurumlar ve bankalar arasında ödeme ya da kredi transferlerinin yasaklanması, ödemeler sisteminde büyük zorluk doğabileceği ön görülüyor.

Bununla birlikte asıl etki, reel yatırım için Türkiye'nin daha az cazip hale gelmesiyle birlikte büyüme üzerinde orta ve uzun vadede hissedilebilir diyor değerli hocalarımız. 

Son olarak Chris Van Hollen ile Lindsey Graham, ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'ya mektup yazarak, sabırlarının çoktan tükendiğini belirtmişti. Türkiye’ye yönelik yaptırımların uygulanması gerektiğini, aksi takdirde bunun diğer ülkelerin ABD yasalarını kolaylıkla delebileceklerine dair "korkunç bir sinyal" gönderebileceğini ileri sürmüştü. Ama bence bu sinyal çoktan çakmaya başladı. Zaten artık Dünya 5'ten büyük. Bunu anlamaları lazım.  Bunu Cumhurbaşkanımız sayın Tayyip Erdoğan her daim dile getiriyor. 

İşte bazı hocalarımızın Euronews'teki düşünceleri; Bilgi Üniversitesinden ekonomist  Prof.Dr.Cem Başlevent’e göre, CAATSA yaptırımlarının uygulanmaları halinde parasal anlamda doğrudan etkisi sınırlı olur, ancak dolaylı etkileri daha çok can yakabilir.

Yine Bilkent Üniversitesi iktisat bölümünden makro-ekonomist Doç. Dr. Bilin Neyaptı ise, “CAATSA yaptırımlarının uygulanmaları senaryosu altında vereceği zararı öngörmek şu aşamada mümkün görünmese de, ABD ile ticaretinde açık veren bir ülke olarak "ticaretin artırılması" hakkında yürütülen görüşmeler de zaten Türkiye lehine olacak gibi değil” diyor.

“Zaten bu yaptırımlardan ABD'nin net fayda sağlayacağı da şüpheli, belki de sadece tehdit olarak kullanıyor.”

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard And Poor's (S&P) Temmuz ayında yaptığı bir değerlendirmede, ABD'nin olası CAATSA yaptırımlarının Türk bankacılık sektörünü hedef almaması durumunda ekonomiye etkilerinin sınırlı olacağını ileri sürmüştü.

Yani bekleyip görmek en hayırlısı ama bu bekleme süresi içinde sadece ABD değil ki bizi bozguna uğratmak isteyen. Dört bir yanımızdan soğuk savaş içindeyiz. Bazı cephelerde ise bayağı sıcak savaş sürüyor. 

Bize düşen birlik ve beraberlik içinde yumruk gibi demir gibi durmak. İnanıyorum ki şımarık bazı ülkeler hak ettikleri şamarı yiyecekler.