Fırsatı değerlendirip pazar açanlar mı? Biz ülke olarak ne zaman bu ruh haline büründük. Hani komşusu açken uyuyamayan bir millettik biz. Planlı bir şekilde yapılan kültür erozyonu sayesinde bu durumu yaşıyoruz. Birbirini düşman gören bu insanlar aslında aynı vatanın çocukları değil mi? Çok mu karıştık. 10 milyon değişik kültür 80 milyonu mu etkiledi, yani? "Eğitim şart" diyenlere ben de "eğitim de yetmez" diyorum. Beni öyle çok üzdü ki bu durum anlatamam. İnsanların içindeki hayvanı böyle günlerde görmek daha da vurucu… 

Bence şu iki günlük sokağa çıkma yasağında kazananının şehirler olduğuna inanıyorum. Gürültü bitti, hava kirliliği gitti, milyonlarca insan dışarı çıkmıyor ve şehir bir oh! çekti.!

Korona virüsü, İtalyanlara düşünmeyi, birlik olmayı öğretti, ama gerçekte, her şey virüs korkusundan mı? Acaba bitince, ertesi gün daha mı iyi olacak? Emmanuel Macron'un “görünmez bir düşmana karşı savaş” olarak tanımladığı şeyin aslında, uzak bir barışın politik ve ekonomik sonuçlarını dikkate almak olabilir mi? Yine de dünya liderleri, diplomatlar ve jeopolitik analistler, çığır açan zamanlarda yaşadıklarını ve günlük savaşa sahip olduklarını, bu krizin dünyaya ne katacağını biliyorlar. Bana göre rekabetçi ideolojiler, güç blokları, liderler ve sosyal uyum sistemleri dünya mahkemesinde stres testine tabi tutulmaktadır.

Artık zaten küresel dünya köyündeki herkes, ders almaya başlıyor. Bu dönem bize çok şey öğretecek. İmkansız olduğunu düşündüğümüz birçok şey oluyor. Kazandığımız gün, bir önceki güne geri dönmeyecek, ahlaki olarak daha güçlü olacağız. Sonuçları, tüm problemleri çözeceğiz. Bundan sonra büyük sağlık yatırımı ile işe başlayacak devletler. Sonra Ekonomi.

Bu Kriz ayrıca, aşırı sosyal sıkıntıyı daha iyi yönetmek için liberal ve liberal olmayan devletlerin iddialarının kesin bir testini de temsil ediyor. Pandemi ortaya çıktıkça, sadece Dünya Sağlık Örgütü ve Birleşmiş Milletler gibi kuruluşların operasyonel kapasitelerini değil, aynı zamanda onları destekleyen değerler ve siyasi pazarlıklar hakkındaki temel varsayımları da test edilecektir. Bu virüs sayesinde bazı sektörler kaybetti. Bazıları ise, halkın gözünde onur ya da parayı kazandı.  Bana göre kazananlar ve kaybedenleri sıraladım. ilk önce kazananları yazmak istiyorum. Siz de ekleme yapabilirsiniz.

Bence kazananların ilk sırasında E-ticaret pazarları ve Lojistik şirketleri var. Bunlar artık dünyada sınırları olmayan dükkanlar. Zaten Çin, bu konuda çok hızlı ilerliyordu. Ama, virüs sonrası lokal bazda çalışan şirketler de büyümeye başladı. Artık yeni nesil insansız teslimat için çalışıyorlar. 

İlaç şirketleri, Eczacılar ve Tıp mensupları, bence kazanan kişi ve kurum oldular. Amaaa en fazla ilgi duyulan şirketler iletişim alanında oldu. Artık evinizden TV yayınları yapmaya başladınız. Yayın yapmaya yarayan Zoom başta olmak üzere benzeri şirketlerin hisse fiyatları bir kaç kat arttı. Ve evde izlediğimiz filmleri ve konserleri bize sağlayan platformlar. Çevrim içi oyun platformları rekor hacimler yaşamaya başladı. 

Kaybedenler ise çok üzülerek yazıyorum, onları krizden çıkarmak için büyük çabaya ihtiyaçları olacaktır. İlk akla gelen Ulaşım sektörü. Hava yolları, trenler ve yolcu gemileri. Buna bağlı olarak ve artık gezmekten kalabalık yerlerde olmaktan korkanlarla Turizm sektörü de kötü durumda. Bazı gezginler de bu nedenle para kaybettiler. Petrol fiyatları da düşüşte. Profesyonel spor ve eğlence de bu virüsten ziyadesiyle kötü anlamda etkilenen sektörler oldular. Bu yılki Copa America ve Euro 2020 futbol turnuvaları 2021 yılına kadar ertelendi. Ligler ve Olimpiyatlar daha sayamayacağımız bir çok yarışma ertelenenler sırasında. Analistler, küresel film endüstrisinin azalan gişe gelirleri ve üretim kısıtlamalarından 5 milyar ABD Doları zararla karşı karşıya olduğunu tahmin ediyorlar. 

Daha fazla ülke insanları evde kalmaya zorlarsa veya kamusal alanın kapanmasını emrederse zarar artabilir. Ve son olarak kaybedenlere ekleyebileceğimiz, benim de içinde eğitimci olarak bulunduğum Eğitim sektörü. Okulların, üniversitelerin ve özel eğitim sağlayıcılarının çoğu kapılarını kapattı. Artık çevrim içi sanal sınıflarda ders anlatacağız galiba. Koca koca binalar ve Sınıfların yerini bilgisayarlar alacak.  

Hepinize mutlu, sağlıklı, huzurlu, özgür günler diliyorum.