Burada en ciddi açmazımız iş dünyasında özellikle KOBİ’lerimizin dijital dönüşümde ağır aksak kalmaları. Birileri ekonominin ekseri ağırlığını elinde bulunduran KOBİ’lere dijitalleşmenin önemini mutlaka anlatmak ve benimsetmek zorunda. Çünkü dünyanın geleceği artık teknoloji ve dijitalleşmenin elinde.

Dijital dönüşüm; istatistiklerden veya buna benzer kaynaklardan elde edilen verileri teknoloji yardımıyla depolama, elde edilen verileri doğru okuma, verimli aynı zamanda farklı sonuçlar çıkarma ve okuma sonuçlarını kullanıma hazır hale getirme operasyonu. Dijital dönüşüm sadece ekonominin alanına da girmiyor. Eğitimden, savunmaya, sanattan kültüre, spordan sağlığa, çevrecilikten teknolojiye insan hayatının 24 saatini kapsayan tüm alanlarını yakından ilgilendiriyor.

***

Dolayısıyla “ilim ve hikmet mü’minin yitik malıysa ve onu da nerede bulup alması gerekiyorsa” bizlerin de dijital dönüşümle birlikte ve gelecekteki insan hayatının merkezine yerleşecek blockhain teknolojisini öğrenmesi ve aktive etmesi elzem görünüyor. Çünkü bu teknoloji küresel veya yerel hayatla ilgili oyunun kurallarını kökten değiştireceğe benziyor.

Blockchain denilince aklımıza sadece kripto paralar gelmesin. Bugün için blockchain, para transferlerinin gerçekleştirildiği bir teknoloji hattı olarak bilinse de gerçekte sistemin genel anlamda para ile bir alâkası yok. Para akışı sağlamak isteyenler mevcut blockhain teknolojisiyle işlerini görmeye çalışıyorlar, o kadar.

Yakın gelecekte blockhain zinciri herkesi bağlayacak. Öyle ki, sistem geliştirilerek tapu, sigorta, noter, evlilik gibi gündelik işlerimizin yapıldığı bir yapı haline gelecek. Yani yeni teknoloji çok kısa zamanda hayatımızın ayrılmaz bir parçası olacak.

***

Dünkü “Tek gündem negatif faizde derinleşmek” başlıklı yazımda da ifade ettim… Bir asırdan fazla bir zamandan beri insanoğlunu esir eden, savaştan savaşa, krizden krize sürükleyen kapitalizmin duvara dayandığını ve insanlığın yeni bir arayış içine girdiğini ve bunu da ekonomide sıfır faiz veya negatif faiz uygulamalarıyla açığa vurduğuna vurgu yaptım.

İşte blockhain teknolojisi de bir bakıma dünya tarihinde önemli bir değişimin başlangıcı niteliğinde ve dijital dönüşüme çağ atlatacak gelişme. Bilgi çağı veya yakın çağ artık bilginin üzerinde bir noktaya doğru yeni bir çağın kapısını açmaya hazırlanıyor. Kapitalizmin belkemiği kayıt sistemi, belki de blockhain ile birlikte kırılacak ve insanlık esaret bağlarından kurtulacak.

Beklenen bu yeni çağda bugün için çok pahalı bir iş olan kayıt tutma, blockhain ile birlikte en şeffaf hale gelecek. Özellikle bizim gibi kur farkından ve enflasyon belasından kurtulamayan ülkeler blockhain teknolojisiyle yepyeni bir dünyaya yürüyecek, yeniden doğmuşmuş olacak.

***

Geriye dönüp baktığımızda blockhain teknolojisinin ortaya çıkışı bundan 10 yıl önce gerçekleşti ancak aldığı mesafe bir asırlık zamandan daha fazla. Birçok analist blockhain’in uluslararası rezerv para sistemini yeniden düzenleyeceği yolunda ciddi yorumlar yapıyor. Çünkü bir saniye bile hata vermeden çalışan sistemde girilen veri, data, kayıt her ne bilgi varsa silinemiyor, değiştirilemiyor.  Siber saldırılara karşı çok güçlü ve savunulması çok kolay olan bir sistem dijitalleşmenin ayrıca bir deposu olduğunu haykırıyor.

Mümkün mü, elbette imkan dahilinde! Bugün uluslararası alanda ün yapmış üniversitelerin blockhain üzerinde yoğun bir çalışma içine girmeleri tevekkeli değil.

Türkiye’de de bilişim teknolojilerine yönelik hem cihaz hem de yazılım alanında yatırımlar dikkat çekiyor. Devletin yüksek teknolojili sektörlere verdiği teşvikler ülkeyi yeni çağa hazırlamada büyük etki oluşturuyor. Endüstri 4.0 çağı için donanım ve yazılım projeleri ardı ardına geliyor.

Mesela bunlardan biri nesnelerin interneti (IoT) teknolojileri… İleri teknoloji barındıran sistemler artık birçok firmamızın işi olmuş. Şirketlerimiz çok hassas elektronik cihazları rahatlıkla üretebiliyor. Maamafih dijital dönüşüme büyük kanallar açılıyor. İleri teknoloji üreten firmalarımız giderek artarken Türk yazılım sektörü de yerli teknoloji mottosuyla çalışmalarını hızlandırmış durumda.

Hiç unutmuyorum; teknoloji firmamızın bir yetkilisi yazılımı ve ileri teknoloji ürünlerini evin anahtarına benzetmiş ve şöyle demişti:

“Evinize ait anahtarın yabancıda olmasını ister misiniz, tabii ki hayır! Dijital ambargolara karşı güçlü kalmayı istiyorsak yerli teknolojiye sahip olmak zorundayız…”

Evet, yerli kalalım ama yerde kalmayalım!