Dünya yıl sonuna doğru bir yaklaşırken strateji değiştirmeye başladı. 2022 yılının ortalarında savaşalım derken şimdi barışalım. Savaşa ne gerek var demeye başladılar. Çin ile ABD başkanının 3 saat süren toplantısından sonra bir adım geriye atıp savaş istemiyoruz dedi.
Kasım ayına girince artık gelecek yılın planlamaları da yapılmaya başlandı. Yılın son çeyreğinde, önümüzdeki yıl satın alma ekonomik durum ve tedarik zinciri yönetimlerini bekleyen zorluk ve fırsatlar konuşulmaya başlandı.
2023 Yılı bizim ülkemiz için önemli olduğu kadar dünya için de önemli bir yıl. Biz hem manevi olarak büyük bir mutlulukla kutlayacağız, hem de 100. Yılımızda ekonomiyi düzeltip, bundan sonraki yüzyıla barış ve başarı ile merhaba diyeceğiz.
Bu başlık biraz ilginizi çekmiş olabilir. Ve "ne alaka" da demiş olabilirsiniz. Ama size anlatacağım konu hem İngiltere'nin yönetim değişikliğini hem ekonomisini hem de yurdumuzdan meşhur Ankara anlaşmasıyla göçen Euro milyonerlerini içine alıyor.
Geçen gün çok sevdiğim bir arkadaşım bana geldi ve "para lazım mı?" dedi. Lazım olmaz mı? Tabii ki istedim. Ama meğerse durum öyle değilmiş. O bankadan kredi almış.
Bazen çalışan insanlar için 24 saat süre yetmiyor. Hayal edip bir zaman planlayıcısı almayı düşünmüşsünüzdür. Zaten akıllı telefonlar vs sizi uyarıyor ve planlamanızı yapabiliyor. Ama sizin gibi düşünemiyor.
Ben aslında biraz Pollyanna gibiyimdir. Kimsenin üzülmesini istemem. Neden böyle yetiştim bilmiyorum. Ama günümüzde insanlar artık ufak bir kıvılcım ile birbirine giriyor. Ben bu konuyu düşündüm, psikologlara da sordum.
Bugünlerde dünyanın kafası karışık. Hangi ülkeye baksanız farklı bir dert içinde. Öte yandan savaşlar devam ederken bazı ülkelerde hükümetler değişiyor. Saha radikal görüşler ve sertlikler ortaya çıkıyor. İtalyan Başbakanı seçilir seçilmez Fransızlara bindiriyor. Diğer taraftan İngiltere Avrupa Birliği'nden ayrılıyor ama ayrı bir birlik kurmaya çalışıyor.