Dolar $
32.57
%0.07 0.02
Euro €
34.96
%0.39 0.13
Sterlin £
40.71
%0.15 0.06
Çeyrek Altın
3961.54
%0.09 3.62
SON DAKİKA
Son Yazıları

Yaşam alanlarımızın psikolojimize etkisi (I)

25 Nis 2020

Belki, salgın hastalık nedeni ile evde geçirdiğimiz bu süreç, hiç dikkat etmediğimiz konuları düşünmemize sebep oldu. Neler mi ? -Yaşadığımız ev, -Aile içi ilişkilerimiz, -Yaşadığımız çevre.

Belki de bugüne kadar, hayatımızda bu hususların olumlu ya da olumsuz etkileri oldu. Ama günün koşuşturmaları, robotik yaşam tarzı, hızlanan yaşam şekli, bu etkilerin farkına varmamıza engel oldu. Hazır şimdi evinizde iken gündelik yaşamınızı gözünüzü kapatarak bir düşünün.

Sabah kalkıp aceleyle, belki evinizde ailenizle kahvaltı dahi yapmadan, günaydın demeden, hal hatır sormadan evden çıkıp, kafanızdaki bin bir problem ve bir koşturma ile aracınızla veya toplu ulaşım araçları ile trafik sıkışıklığı ve stres içinde saatlerce yolda vakit geçirerek, işinize yetişmeye çalışıyorsunuz.

Yolda geçirdiğiniz süreçte karşılaştığınız insanlar birbirlerine günaydın demiyor, Allah’ın selamını vermiyor, göz göze gelmiyor, gülmüyor, ellerinde bir cam ekran ile gözleri kilitlenmiş bir şekilde, bu ekranla iletişim kuran ruhsuz ve mutsuz insanlarla yolculuk yapıyorsunuz. Bu ruhsuz ve stres dolu yolculuktan sonra mesainizi tamamlayacağınız iş ortamına varıyorsunuz.

Mesainiz bitiminde sabah yaptığınız yolculuk gibi hatta daha stresli bir şekilde sonunda rahat edeceğinizi düşündüğünüz evinize gidiyorsunuz. Evinize gittiğinizde de, ailenizdeki herkes kendi dünyasında, kendi odalarında cam ekrana kilitli bir şekilde uyku vaktine hazırlanıyor. Aile bireyleri arasında ne selam, ne iyi akşamlar, nede sohbet var. Herkes bu cam ekranla dost veya arkadaş. Farkında olmadan insanlığınızdan uzaklaşıyorsunuz. Aslında birçoğumuzun hayatı bu ve buna benzer gündelik sorunların arasında geçip gidiyor.

Peki, bütün bunlarda, gündelik koşuşturmaların, robotik yaşam tarzının, hızlanan yaşam şeklinin,  teknolojinin etkisi olduğu gibi, yaşadığımız alanların yanlış kurgulanmasının da etkisi olabileceğini hiç düşündünüz mü?

Yaşadığımız ev ya da işyerimiz farkında olmadan belki bizleri gerginleştiriyor, kültürümüze uygun olmayan planlama ve yaşam şekli, bizleri böyle yapıyor. Belki, çoğumuz çalışma alanını kendi seçemiyor. Ancak, yaşamımızı geçireceğimiz evlerimizi doğru seçmek ve bazı kriterlere göre düzenlemek elimizde. Çünkü o kadar önemli ki evimiz. Sağlığımız, psikolojimiz, aile içi ilişkimiz ve hayatımız için.

Bugünlerde, tüm dünyada yaşanan salgın hastalık vesilesi ile evimizde kaldığımız bu süreçte sağlığımız, insanlığımız için önemli olan kriterleri gözden geçirerek yaşam alanlarımızı düzenlemenin önemini daha iyi anladık. Artık, yeni dünya düzeni ve yaşam şekli olacak. Bu yaşam şekline kendi özümüzü kaybetmeden ve sahip çıkarak ayak uydurmalıyız. Yaşadığımız evin planlamasını tekrar gözden geçirerek, mekanların boya renginden, eşyaların yerleşimine kadar, vücudumuzun ürettiği elektriğin tekrar kendi üzerimize gelmesinden, uyku düzenimizi sağlayan ortamdan, ses ve ışık düzenine kadar her şeyi yeniden değerlendirmeliyiz.

Bu salgın hastalık gösterdi ki, dünyada artık maalesef böyle şeyler olacak. Bu nedenle, yaşam alanlarımızı, artık sadece yatmadan yatmaya kullandığımız alanlar olarak değil, uzun süre evlerimizde kalabileceğimizi düşünerek tasarlamalıyız.

Örneğin bu salgın, dışarıdan eve girerken dışarıda alınabilecek mikrobun, yaşam alanlarına girmemesi için evde, mutlaka bir geçiş holünün olması gerekliliğini ortaya koymuştur. Bu, esasında bizim kültürümüzde olan bir şeydir.

Bizim evlerimizde, sofa ve antre alışkanlığı zaten var olan bir şeydi. Bu nedenle, tekrar kültürümüze sahip çıkarak, yaşam alanlarını bu şekilde düzenlemeli, sofa ve antrede ayakkabılarımızı, kıyafetlerimizi değiştirerek yaşam alanlarımıza girecek şekilde planlamalıyız.

Yazarın Son Yazıları
Yazarın En Çok Okunan Yazıları