Her zaman olduğu gibi aşı konusunda da aşı karşıtı olanlar ve aşının yapılması gerektiğini savunanlar olarak ikiye bölünmüş durumda. Özellikle sosyal medyada aşı hakkında birçok bilgi kirliliği var. Korona virüs için geliştirilen aşıların genetiğimizi değiştireceğinden ya da  bu aşılarla birilerinin bedenlerimize mikroçipler de yerleştirebileceğini öne sürenler, hatta aşının domuzdan üretildiğini söyleyerek din ile bağdaştıranlar var. Yanlış ve eksik bilgi kirliliğinden dolayı insanların kafası karışmış durumda…

Korona virüsü aşısı zorunlu olmalı mı? 

Brezilya’da 7,1 milyondan fazla insanın corona virüsü olduğu için aşı olmanın zorunluluk haline getirilmesi, olmayanların para cezası veya yaptırımlar uygulayacağını beyan etti. 

Türkiye’de böyle bir yaptırım uygulanması halinde bu kadar bilgi kirliliğinin ve önyargıların oluştuğu ortamda sıcak bakılmayacağı gibi karmaşaya sebep olur. Sağlık Bakanı Koca bu konuda isteğe bağlı aşı yapılacağını açıklamasını yaptı. Çin merkezli Sinovac firması tarafından üretilen Covid-19 aşısından 50 milyon dozun satın alınan aşıların güvenilirliği tartışılıyor. İnsanların aşı karşıtlığı kuş gribi, domuz gribi salgınında da aşı karşıtlığı korona virüs öncesinde de tartışma konusuydu. Koronavirüs için geliştirilen aşılar sonrasında da benzer tartışmalar gündeme geldi. "Aşı vurdurmalı mıyım? Vurdurursam hangisi olmalı? 1-2 yıl sonra herhangi bir problem çıkar mı?" diye sorular akla geliyor.  

Bir ölü virüs aşısı olan Sinovac aşısının etkinliği konusunda net bir bilgi, açık bir rakam şimdilik elimizde yok. Ölü virüs aşıları yıllardır kullanılan ve güvenlik konusunda en az kuşku duyulan aşı olduğundan bahsediliyor. Gündemdeki bir başka soru da şu: Bu aşı Çin’de halen uygulanıyor mu? Sinovac aşısı henüz 3. Faz deneyleri tamamlanmamış ve onaylanmamış olsa da Çin’de şu anda uygulanıyor. 300 dolar karşılığında aşıyı yapılıyor. 

Bizdeki uzmanların, yani aşı otoritelerinin görüşüne gelince...

Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca ocak ayı itibarı ile inaktif denilen aşılamayı yapmayı hedeflediklerini söyledi. Yerli aşının nisan ayında devreye gireceğinden bahsetti. Çok ciddi bir çalışma olması gerekiyor. Sonunda İşe yaramıyormuş yanılmışız pardon dememek için…

Öncelikle sağlık çalışanları ve yüksek risk taşıyanlardan başlamak üzere tüm toplumda aşı çalışmaları devam edecek gibi görünüyor.

Gönüllü olarak bu işe katkı sağlayan sağlık çalışanların sayesinde umarım güzel sonuçlar alınır.

Nasrettin hocanın göle maya çaldığında  “ya tutarsa” dediği gibi razı olup aşı yaptırmak ya da gündemi takip etmek ve bu süreci zamana bırakmak, hep birlikte yaşayarak göreceğiz.