Dolar $
32.42
%-0.32 -0.1
Euro €
34.96
%-0.34 -0.12
Sterlin £
40.51
%-0.75 -0.3
Çeyrek Altın
4092.28
%0.61 24.65
SON DAKİKA
Son Yazıları

Virüs sonrası yeni tüketiciyi tanıyalım

11 Nis 2020

Kovid'19 artık sadece tıp ve biyoloji alanında konuşulan bir konu değil. Etkilediği alan neredeyse yok. Öyle ki, insanların evlerine kapanmalarından ve şehirlerdeki hareketliliğin azalmasından dolayı Dünyanın titremesi bile azaldı. Bu sadece bir alanda, bir örnek.

Her ne kadar etki alanı yaygınlık gösterse de, bugünlerde virüs hakkında konuşulan konular iki noktada daha belirgin. Bunlardan ilki; hiç şüphesiz ekonomi. Diğeri ise; salgından sonra dünyada nelerin yaşanacağı. 

Yazının başlığını oluşturan tüketici ise en çok konuşulan bu iki konunun ortak paydasında. Zira ulusal ve küresel ekonomide meydana gelen değişimlerden etkilenen de oluşacağı düşünülen yeni dünya düzeninde devletlerin, işletmelerin hedefinde bulunan da yine tüketici.

Bu yüzden sürekli bir değişim içerisinde olan tüketici, ki tüketicinin edilgen yapısı meydana gelen her türlü gelişimden de değişimden de etkilenmesine neden olur, salgın sonrası nasıl bir tutum ve davranışa sahip olacak. 

Daha fazla rasyonel olan bir tüketici profili göreceğiz. Tabi ki, daha fazla rasyonel olan tüketici duygusal ve sembolik etkilerden de kopmayacak. Hatta, rasyonelliğin artışı ile doğrusal ölçüde artan bir durum da artış olacağını söyleyebilirim.

Örneğin; gıda etiketi okumayı bilen, ekonomik ve finansal okuryazarlığı olan, ürün tercihinde sosyal ve çevresel etkileri göz önünde bulunduran geniş anlamda bilinçli tüketici olarak adlandırılan tüketicilerin mevcut sayılarında derinlik, yeni dahil olmalar da ise artış olacaktır. 

Gıda, kozmetik ve hazır giyim gibi insan sağlığı ile direkt ilişki içerisinde olan ürünlerdeki karar verme mekanizması daha hassas bir şekilde çalışılacaktır. Tabi burada marka bağlılığı devreye giriyor, #evdekal süreci içerisinde işletmeler, tüketicilerin marka bağlılıklarını oluşturmaya ve güçlendirmeye yönelik yoğun tutundurma çalışmaları gerçekleştirdiklerini görüyoruz. Amaç, güven algısı yaratarak virüs sonrasında oluşan bu algı ile pazarda konumlanmak. 

Tüketici kötü günde hangi firmanın onu koruduğunu, ona gerek ödemeler de gerek satın alımlar da gerek lojistik/ ulaştırma da, gerekse yapılan indirimler de fayda ve kolaylık sağladığını unutmayacak, virüs sonrası süreçte satın alımlarda değerlendireceği önemli bir kriter olacak.

Ayrıca, özellikle kurumsal olan bir çok işletmeden peş peşe açıklamalar geliyor. Çalışanlarını işten çıkartmadıklarını, maaşlarını ödediklerini, gerekli yardımları yaptıklarını, virüs konusunda devletin ön gördüğü tedbirleri fazlası ile aldıklarını, tesislerinin bir bölümünde ya da tamamında virüs için gerekli ürünleri ürettiklerini hem resmi açıklamaların da hem de reklamların da görüyoruz. Tüketici, çalışanına desteğini veren, ona bir aile üyesi gibi davranan işletmelerin de vefasını unutmayacak. Tüketicinin bir tercih nedeni daha. 

Bir de herkesin malumu dijitalleşme ve e-ticarete yönelim konusu var. Bu aralar deneyim kazanıyor tüketici hem e-ticaret işlemlerini öğreniyor ya da geliştiriyor hem de düşük fiyatlı da olsa bir ürün satın alıp firmayı kendi kriterlerine göre sınıyor, değerlendiriyor.

Bu yazdıklarımda, unutulmaması gereken ayrıntı şu, gerçekleşen değişimlerin sosyo-ekonomik statü toplulukları ile ilişkili olması. Mevcut topluluklarda fiyata karşı duyarlı olan sayıca önemli bir kitle var. Virüs sonrasında bu durumun geçerliliğini koruyacağını düşünüyorum. Tüketici değişecek olsa da belirli bir kitle için hala fiyat önemli bir ürün/ hizmet tercih nedeni olacaktır.  

Aslında değişen sadece tüketici davranışı değil, insanların yaşam biçimleri. Dolayısıyla da bu değişim tüketim alışkanlıklarına da doğrudan etki ediyor. Hep süreci yönetmek diyoruz ya işte hem tüketici hem de firmalar bir süreç yönetiyor. Sonunda değişimler olacak, aşikar ama değişim kazanç mı yoksa kayıp mı olacak göreceğiz.

Yazarın Son Yazıları
Yazarın En Çok Okunan Yazıları