Dolar $
32.55
%0 0
Euro €
34.92
%0.14 0.04
Sterlin £
40.58
%-0.03 -0.01
Çeyrek Altın
3974.04
%0 -0.12
SON DAKİKA

Varlık âlemi sadece insanlar için yaratılmadı

Yeryüzünde yürüyen hayvanlar ve gökyüzünde iki kanadıyla uçan kuşlardan ne varsa hepsi sizin gibi topluluklardır. Biz kitapta hiçbir şeyi eksik bırakmadık. Nihayet (hepsi) toplanıp rablerinin huzuruna getirileceklerdir. (Enam 38)

Varlık âlemi sadece insanlar için yaratılmadı. Dünyada insanların dışında yaşan diğer canlılarında yaşamaya hakları var. Hayvanların da düzenli bir topluluk olduğundan bahsediliyor ayette, insanlar gibi onlar da birer canlı sınıfıdır. Hepsi de Allah’ın kudretinin birer eseri olup onun verdiği rızıkla beslenmekte onun verdiği canla yaşamaktadır. Kim bu canlılara zarar verirse hem bu dünyada hem Allah huzurunda yaptıklarının bedelini ödeyecektir. Adalet bunu gerektirir.

Gösteriş yapmak için heves edilerek bir eşya gibi para karşılığı alınan hayvanları canları sıkılınca sokaklara terk edenler sizlere diyorum aldığınız hayvanın ağladığını, üzüldüğünü, sevindiğini acı çektiğinin farkında mısınız? Dünyanın neresinde olursa olsun bir hayvan acı çekiyorsa insani duyguları olan her kimse acısını hissetmelidir. İstedikleri biraz sevgi ve karınlarını doyurmak için bir kap yemekten ibaret.

Hayvanlara yönelik gerçekleşen ve “şiddet” tanımının yetersiz kaldığı olaylarda, olayın nasıl gerçekleştiğinden ziyade neden yapıldığına dikkat çekmek gerekiyor. Zira hayvana şiddet uygulayan bireylerin psikolojik durumunu sağlıklı olarak tanımlamak imkânsız. Uzmanlar söz konusu bu kişileri anti sosyal olarak adlandırıyor.

Hayvanlara şiddetin en acımasız örneklerinden birini yakın zamanda yaşadım. Büyü yapmak için  kedinin patilerini kesip sokağa ölüme terk etmeleri oldu. “Dünyada her kötülük, daima cehaletten gelir. ”(Albert Camus) . Kedi ve köpekleri toplayıp tabaklarda yemek olarak sunanlar, varlıklarından rahatsız olup zehirleyenler, canlı canlı poşete doldurulup çöpe atılan savunmasız yavru köpekler…

Okuduğun son haberde köpeklere uyuşturucu yapılarak öldürüldüğünü duyduğumda geldiğimiz son noktanın boyutunu gösteriyor. Hayvanlara her türlü şiddeti yapanları sürekli görüyoruz ve uzmanlar bunun sadece Türkiye’de değil, tüm dünyada bir artış ivmesinde olduğunu söylüyor. Kendisini savunmayan ve bir karşılık veremeyen canlılara yapılan bu durum nasıl bir rahatsızlığı temsil ediyor? Bunu sadece basit bir şiddet olayı olarak okumak ne kadar doğru?  Gözünü kırpmadan yapılan katliamların önüne geçebilmek için ciddi yasal yaptırımlar getirilmelidir. Öldürülen canın bedeli cüz’i miktarda para cezası olmamalı, para cezası caydırıcı değil bilakis aynı şeyi yapması için cezbedici duruma getiriyor. Çünkü bunu yapan insanlar anti-sosyal ve geçmişlerine bakıldığında psikolojik sorunlar yaşamış insanlar. 

Hayvan Hakları İzleme Komitesi (HAKİM) tarafından geçen yıl açıklanan rapora göre, Türkiye’de yalnızca beş ay içinde hayvanlara yönelik en az 8 milyon 315 bin 234 yaşam hakkı ihlâli, 144 işkence vakası, 155 terk etme vakası ve 1 cinsel şiddet vakası yaşandı. Türkiye’de hayvanlara yönelik şiddetin her daim mevcut olduğunu belirten HAKİM Koordinatörü Burak Özgüner, “Sosyal medyaya yansıyan, basında yer bulan hayvan hakları ihlâlleri daha çok sokak hayvanlarına yönelik olanlardan ibaret. Kent hayvanlarına yönelik olan hak ihlâlleri de yeterince dalgalandırıcı veya kamuoyu tepkisini yeterince çekmiş ya da sosyal medyada gündem konusu olmuş ise basında yer bulabiliyor” diyor. 

Uzun süre beklenen hayvan hakları yasası yılbaşından sonra meclise sunulması bekleniyor. Geçen yıl kurulan TBMM Hayvan Hakları Araştırma Komisyonu’nun, hayvan hakları ile ilgili yeni bir yasa çıkarılması önerisinin yaşama geçirilmesi için iktidar partisi çalışmalarını hızlandırdı.

"Hayvanları Koruma Kanunu’nun isminin "Hayvan Hakları Kanunu" olarak değiştirilmesinin öngörüldüğü yasa çalışmasının en can alıcı noktasını ise hayvanların, "eşya, mal" değil, "canlı" olarak tanımlanıp, hayvanlara karşı işlenen suçların Türk Ceza Yasası'na (TCK) göre cezalandırılmasının yolunun açılması oluşturacak.

İnsanların hayvanlara yaptıklarını gördükçe insanın insana yaptıkları kötülüğün sınırsız ve arsızca yayılmasını neredeyse anlaşılır kıldığı hissine kapılıyor musunuz siz de? Sosyal medyada dolaşan hayvan katliamı ya da hayvanlara kötü davranan insan görüntülerinde aklınıza sorular üşüşüyor mu? “Ben bu yaratıkla aynı türden olamam” diyor musunuz mesela? Nasıl oldu da insan bu kadar çirkin ve kötü, aklını kullanmaktan bu kadar aciz, vicdandan bu kadar uzak olmaya başladı. Bunlar mühim sorular ve cevap bulamadıkça öfkelenmekte de haksız değiliz. Ama dünya yine de dönüyor. Hayat yine de sürüyor.