Dolar $
32.42
%-0.32 -0.1
Euro €
34.96
%-0.34 -0.12
Sterlin £
40.51
%-0.75 -0.3
Çeyrek Altın
4092.28
%0.61 24.65
SON DAKİKA

Türk Lirası?

Ben dünyanın birçok kentini ömrüm boyunca gezmiş biri olarak, ülkeleri hep içimde şu duyguyla dolaştım. "Bir gün benim ülkemin parası da çok değerli olacak. Ben de gönlümce harcayacağım."

Ama ne yazık ki paramızın pul olma durumu devam ediyor. Oysa geleneksel olarak çok güçlü, tecrübeli bir devlet yapımız var. Binlerce yıl öncesine dayanıyor. Biliyorsunuz, Parayı da ilk olarak Anadolu'da yaşamış kavimlerden biri olan Lidyalılar buldu. Lidya kralı Alyattes tarafından ilk olarak paralar bastırıldı. Ticaret de bu bölgede profesyonelleşti. Bu şekilde üretilmiş olan ilk madeni paralar ticarette kullanılmaya başlandı. Durum böyle iken biz hala neden başka ülkelerin parasından daha kötü bir durumdayız anlamak zor. Tabii bu anlattığım olaylarla günümüz ekonomisi arasında bir bağ yok. Siz anlatmak istediğimi çok iyi anlıyor ve biliyorsunuz ama; İşte ama!sı var.

Mühim olan durum parayı yönetenlere kızmak değil onlara yol göstermek de haddimiz değil. Sanki elimizde sihirli bir değnek var da, insanlar bu sihri kullanmak istemiyor gibi anlatmayım durumu. Aslında problemi ortaya koymak lazım evvel emirde. "Problem bir değil ki, bin" dediğinizi duyar gibi oluyorum. Ama şu dönemde Ekonomi gemisi bir taraftan dalgalarla bir o yana bir bu yana sallanıyor, yetmezmiş gibi bir de fırtına var, yelkenler parçalanıyor, yağmur cabası kaptan ne yapsın kardeşim. "EE hava durumunu dinlemeyip kafasına göre rota çizenin hali budur" derseniz o da doğru. Ama ne yapsın hava kararıyordu. Yola bir an önce çıkması gerekiyordu. Şaka bir yana, bu sıkıcı durumdan el birliği ile kurtulmak lazım. Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası, elindeki tüm araçları enflasyon hedeflemesi, dalgalı kur ve serbest sermaye hareketleri anlayışına uygun, bağımsız! ve etkin bir biçimde kullanıyor. Dış finansman imkanını değerlendirme konusunda azami çaba gösteriliyor. Türkiye'nin, merkezi yönetim bütçesi gelirleri haziran ayında 66,3 milyar lira, giderleri 85,6 milyar lira olarak kayıtlara geçti. Buna göre, haziranda bütçe gelirleri, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 19,5 artarak 66 milyar 272 milyon lira, bütçe giderleri ise yüzde 26,8 artarak 85 milyar 643 milyon lira oldu. 

Dünya Bankası Türkiye'nin 2020 büyüme tahminini, yüzde 3'ten yüzde 0,5'e indirdi. Ocak-haziran döneminde ise bütçe gelirleri, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 13 yükselerek 455 milyar 411 milyon liraya ulaştı. Bütçe giderleri ise, yüzde 17,3 artarak 564 milyar 862 milyon lirayı buldu. Buradan da anlaşılacağı gibi merkezi yönetim bütçesi haziranda 19 milyar 370 milyon lira ve ocak-haziran döneminde 109 milyar 450 milyon lira açık verdi. Bu konuda yapılan çalışmaları ülkemizin ekonomi yöneticileri şöyle açıklıyor. İlk olarak biliyorsunuz geçen hafta Cumhurbaşkanımızın konuşmasında Covid-19 pandemisi dünyanın dev ekonomilerini tarihlerinde emsali görülmemiş bir biçimde daralmaya iterken, Türkiye'de ekonomideki toparlanmanın güçlendiğine ilişkin sinyalleri dile getirmesi, ekonomiye farklı bir bakış getirdi. 

 Türkiye'de Temmuzda "Satın Alma Yöneticileri Endeksi" ( PMI ) 9.5 yılın zirvesine çıkarken, ihracatta 2020 rekoru kırılması, konut ve otomobil satışlarındaki rekorlar ekonomi yönetiminin attığı adımların doğruluğuna işaret ediyor. 

Özellikle Borsa İstanbul pandemi süreciyle rekor düzeyde yabancı çıkışına rağmen yerli yatırımcıyla atağa kalkarak tarihi zirve seviyelerine yakın seyretti. Dünya ekonomisinin ikinci dalga endişeleriyle sallandığı günlerde, Türkiye'nin bu başarıları, son günlerde dalgalanan borsa, altın ve döviz fiyatları ile gölgelenme çabasına girildi. Ekonomistlerin açıklamaları ise yapılmak istenen manipülasyonu gözler önüne serdi. İşte bu görüşler de Başta Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere Türk ekonomistlerin görüşü. 

Sonuçta Doların ve yabancı ülkelerin baskısı ve birbirleriyle çatışması, bir de Covid 19 salgını zaten kritik eşikte olan Türk ekonomisini oldukça etkiledi. Reuters anketine göre Türk ekonomisi bu yıl Corona virüsünün etkisi ve düşen talep nedeniyle daralacak, ancak önümüzdeki yıl yeniden büyüyecek. Bir de Türkiye'nin kriz öncesi gayri safi yurt içi hasıla değerine de 2022 yılının ortalarında ulaşabileceği tahmin ediliyor. Hoş hepimizin evinde ekonomi nedeniyle biraz soluk suratlar var ama umudumuz da yok değil.