Dolar $
32.58
%0.08 0.02
Euro €
34.91
%0.17 0.06
Sterlin £
40.57
%-0.02 -0
Çeyrek Altın
3986.21
%0.3 11.91
SON DAKİKA
Son Yazıları

Trump'tan paralar nerede diye fırça yemek

06 Ara 2019

NATO'nun 2019 yılı zirvesi siyasetle ilgilenenlerin yanında magazin basınına da malzeme sağlayacak skandallara sahne oldu. Kapanışa doğru renkli çorapları ve medyatik hareketleriyle tanıdığımız Kanada Başbakanı Trudeau'nun Trump'un arkasından konuşurken kameralara yakalanması zirvenin en renkli anını oluşturdu. Kalbi kırılan Trump, Trudeau'yu iki yüzlülükle suçladıktan sonra kapanışa katılmadan evinin yolunu tuttu. Böylelikle koskoca devlet adamlarının çocuk yüzlerini de görmüş olduk.

Bu kısmı bir kenara bırakırsak NATO zirvesindeki en büyük tartışmalarının bizim etrafımızda kopmuş olması yeni bir durum. Soğuk Savaş yıllarında görev bilinciyle ittifak içindeki mesuliyetlerini yerine getiren Türkiye, zaten bir çeyrek yüzyıldır oluşan bu yeni dünya düzeninde kendi yerini bulmakta zorlanıyordu. Suriye’de oluşan durum, hem ABD’nin hem de başlıca AB ülkelerinin Ankara tarafından PKK’nın uzantısı olarak nitelendirilen PYD ile çalışma iştahı, durumu daha da karmaşıklaştırdı. Dolayısıyla Fırat’ın doğusunda Türkiye ile müttefik ülkeler arasında yaşanan anlaşmazlık ve bir nebze de Doğu Akdeniz’de yaşanan görüş ayrılıkları Türkiye’yi NATO zirvesinin en sorunlu başlıklarından birisi haline getirdi. Özellikle Macron’la C.Başkanı Erdoğan arasındaki atışma bu sıkıntıların iyice su yüzüne vurduğunu gösterdi.

Bedavacı Avrupalılar, hoyrat Amerikalılar

Ama yine zirvenin ana gerilim teması, daha önceki yıllarda olduğu gibi yaratılan ortak güvenlik şemsiyesinin maliyetinin paylaşımıyla ilgili oldu. Trump’ın göreve geldiğinden beri ısrarla gündeme getirdiği husus, Avrupalıların NATO’dan faydalandıkları ama ellerini ceplerine atmaya gelince kenara çekilmeleriydi. Uluslararası ilişkileri de kaç para verdim, kaç para aldım düzleminde algılamaya meyilli ABD Başkanı için bu konunun listenin en üstünde yer alması kaçınılmazdı. Aslında, üye ülkelerin milli gelirlerinin yüzde ikisini savunmaya harcamalarına yönelik direktife uymamaları sadece Trump’ın kişisel rahatsızlığına değil ABD’nin kurumsal tepkisine bir süredir yol açmaktaydı. Büyük Britanya dışındaki önemli Avrupa ülkelerinin ısrarla savunmaya düşük bütçe ayırması fakat öte yandan NATO’nun sağladığı güvenlik ağıdan faydalanmaları avantacılık suçlamasına neden oldu. Bir yandan Rusya’nın Kırım’daki işgalinden şikayet edip, Baltık ülkeleri ve Doğu Avrupa’ya yönelik tehditlerden bahsederken diğer yandan bütün bununla mücadelenin yükünü Washington’un sırtına yüklemeye çalışmak Amerikalıların tepkisini getirdi.

Avrupalılar ise toplam bir trilyon doları aşan NATO savunma harcamalarının yüzde yetmişinden fazlasını yapan ABD’nin artan tahakkümünden ve hoyratlığından her zamanki gibi şikayetçiydi. Ta Soğuk Savaş yıllarından beri Amerikalılar iş ciddiye bindiği zaman müttefiklerinin çıkarlarına kulak tıkayıp kendi önceliklerine göre karar verdiğinden, De Gaulle’le başlayan kendi ayakları üzerinde duran bir Avrupa güvenliği savunması fikri ortaya çıkmıştı. 

Mevcut koşullar altında, ABD önceliğini Avrupa kıtasından Asya’da yükselen Çin’in yarattığı tehdide kaydırırken bu tür sorunların şiddetlenmesi şaşırtıcı değil. Zira Avrupa’yı meşgul eden Ortadoğu’daki kaostan beslenen radikal akımların yarattığı sorunlar ve Moskova’nın yarattığı baskı iken, ABD ekonomik gücünün yanına askeri gücü de eklemeye başlayan Pekin ile nasıl baş edeceğini düşünüyor. Ticaret savaşı riski bir yana, Washington Çin’in komşularına yeteli desteği veremezse bu ülkelerin Pekin’in yörüngesine girmesini engellemek mümkün olmayacak. Böylelikle kendi etrafındaki nüfuz çemberini genişleten Çin, giderek artan bir güçle ABD’nin karşısına bir rakip olarak dikilebilecek. İşte bunu önleyebilmek için Obama ile birlikte Amerikan yönetimleri Asya’da etkinliğini artıran Çin’e karşı direnç göstermeyi öncelikli hedef olarak belirlediler. Oysa Fransızlar, Almanlar için Çin o kadar da yakın bir tehdit değil; bilakis ticari potansiyeli yüksek bir partner.

Velhasıl zirve Atlantik’in iki yakasını bir araya getiremeden sonlanıyor. Trump, arkasından kendisiyle dalga geçildiği için kırgın ama mesajını vermeyi başardı: Pamuk eller cebe, herkes payına düşeni ödesin.  

Yazarın Son Yazıları
Yazarın En Çok Okunan Yazıları