Evet, G20’de ABD Başkanı Donald Trump’tan sonra son engeli aştık. Çin Devlet Başkanı Xi Jinping gerek Yeni İpekyolu güzergahında Orta Koridor’un Türk Kuşak ve Yol Projesi ile entegresi, önce 50 milyar, ardından 100 milyar dolarlık ticaret hacmine ulaşılması ve 1 milyon Çinli turistin Türkiye’ye gelmesi konuları da dâhil ekonomik ve jeopolitik birçok husus, Türkiye ile Çin’in tarihte olduğu gibi şimdi de birlikte ama bu defa dostça yürüyebileceğini gösteriyor.

Tabii ki bu bir vizyon mes’elesi… Tarihten gelen bir kültürün eseri…

Türkiye ile Çin; modern İpekyolu’nun verdiği sinerji ile vizyonerliklerini insanlık için kullanmaları için yine önlerine önemli bir fırsat çıktı. Her iki ülke de bunun farkında… Ancak fonlar daha çok farkında…

Her neyse Jinping’in, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile baş başa görüşmesinde, “Türkiye ve Çin yükselmekte olan piyasalar ve gelişmekte olan ülkeler. Karşılıklı stratejik güveni artırmalı, stratejik iş birliği ve koordinasyonu güçlendirmeliyiz. Türkiye ile ticaret, enerji ve turizm alanlarında çalışmak istiyoruz” sözleri bana sorarsanız boşuna söylenmiş sözler değil.

***

Malûmunuz, Türkiye; Irak, Suriye ve Doğu Akdeniz ile ilgili sorunlarla karşı karşıya. Rusya ile ticaret ve turizmle başlayan yakınlık şimdi savunmaya kadar uzandı ama hâlâ işbirliği istenilen seviyeye gelemedi. Özellikle küresel manada Çin’den başlayıp Londra’da sona erecek bir demiryolu projesi var ki jeopolitik sebeplerden dolayı tam hayata geçirilebilmiş değil. Enerjide, ulaşımda ve ticaretin kolaylaştırılmasında iki kilit ülke olan Türkiye ile Çin’in işbirliği tüm dünyanın endişe ile baktığı küresel ticaret savaşlarını da sonlandırabileceği de apaçık ortada.

Çin Devlet Başkanı Jinping’in; Türkiye ile ortak çıkar ve endişelerle ikili, bölgesel ve uluslararası mes’eleler hakkında derinlemesine görüş alışverişinde bulunmayı istemesi, stratejik münasebetleri Türk tarafıyla planlayıp yönlendirmeye hazır olduklarını açıklamasının yanında diğer gelişmekte olan ülkelerin çıkarlarını da korumanın önemine vurgu yapması, Çin/Türkiye yakınlaşmasına dair anlamlı mesajlar.

***

Demek ki su yolunu bulmuş... Türkiye adına ABD ile suların ısınmasıyla Çin’den başlayan iyileşme Avrupa’ya doğru iyice yayılmış. Ne de olsa dünya çok küçük… Hele hele bugün özellikle finansta biri öksürse Büyük Okyanus’tan duyuluyor. İşte Avrupa’nın finans merkezlerinden Almanya’da Deutsche Bank da müşterilerine gönderdiği yatırım notunda Türkiye’ye dikkat çekiyor ve gelen fırsatın kaçırılmamasını tavsiye ediyor.

“Türk varlıklarına yatırım yapın, pozisyon alıp sıkıp suyunu çıkarın…”

Türk tahvillerinin zayıf performans sergilediğini belirten Deutsche Bank, gözünü TL’ye dikmiş ve elinin altında bloke olmuş milyar dolarlarla yatırım imkanları arıyor. Hatta faizleri yüzde 19’larda olan tahvillerde pozisyon kapatmak için erken olduğunu öneriyor, üçüncü  ve dördüncü çeyreklerde oluşacak küresel ekonomilerdeki genişlemeden, merkez bankalarının güvercin yaklaşımlarından mutlaka istifa edilmesini istiyor.

***

Deutsche Bank öyle bir not yazmış ki kazancın oranını dahi vermiş… Notta, “TL cinsi Hazine tahvillerinin kısa vadede adil değerin üzerine tırmanmasını bekliyoruz. 5 yıllıkların bileşik faizi 110 baz puan düşüşle 16,25’e ve 10 yıllıkların faizi de 85 baz puan düşüşle yüzde 15,50’ye gerileyecek. Hatta 10 yıllıkların faizi bu yıl sonu yüzde 16’ya bile inebilir” şeklinde geçen ifadeleri geçen yakın zamanda mumla arasak bulamıyorduk.

Tabii, nerede böyle “kemiksiz” kazanç! Yabancı fonların önlerine böyle şahane bir fırsat gelmiş… Kaçırırlar mı? Zirâ aynı fırsatları biz de kaçırmak istemiyoruz… Gelsinler… Gelsinler…

Bizimkilerin hâlâ inanmak istemediği ekonomik iyileşmeye Deutsche Bank dahi iman etmiş… Milyonları aşan müşterilerine gönderdiği o son notunda gerçekleri açıktan itiraf etmeye devam ediyor…

“TL'de Mart'tan bu yana temkinli olmakla birlikte artık giderek güçlenen bazı destekleyici faktörlerin lirada uzun pozisyon için fırsat penceresi oluşturduğunu düşünüyoruz… Ödemeler dengesi, zayıf pozisyonlama ve tüketicilerin dolar mevduatından uzaklaşması TL’yi destekliyor…”

Bizimkilere duyurulur… İyice araştırıp baksınlar, bakalım gerçekler neymiş? Başka ne diyelim ki…